Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar (Sayfa 3)

Kelimeler & Kavramlar

Yoktan Yaratılışta İki Safha: Bedî’ ve Fâtı

Yoktan Yaratılışta İki Safha: Bedî’ ve Fâtır Bahri TAYRAN Kâinatın yoktan yaratılışı, insanoğlunun zihnini asırlardır birinci derecede meşgul eden konular arasında yer almıştır. Zamanımızda da aynı özelliğini korumaya devam etmektedir. El-Bedî’, el-Fâtır ile el-Hâlık isimleri, yaratılış olayının bütün boyutlarını kuşatan ilâhî isimler olarak, insanın tecessüsüne istikamet vermekte, merakını tatmin imkânı …

Devamını Oku »

Ashâb-ı A’raf

ASHABU’L-A’RAF Ahirette, Cennet’le Cehennem arasındaki sahada bekleyen kimseler. Bunların iyilikleri kötülüklerine eşit gelmiştir. Ne Cehennem’e gitmişler ne de Cennet’i hak edebilmişlerdir. İkisinin arasında kalmışlar, Allah’ın rahmetini beklemektedirler. Cennet ehlini simalarından, Cehennem ehlini de yüzlerindeki kasvet ve karanlıktan tanıyorlar. Cennet ehlinin yüzlerinin beyazlığı, neşe saçan çehreleri ve çehrelerindeki ilahi nuru görünce …

Devamını Oku »

Ashâb-ı Meymene (Ashâb-Yemîn)

ASHABU’L-MEYMENE Sağ taraftakiler uğurlu kimseler anlamında Kur’anî bir terim. Allah’ın hoşnutluğuna uygun olan hayat tarzları dolayısıyla hesap gününde kitapları, yani amel defterleri sağ ellerine veya sağ taraflarından verilecek olanlardır. İhtiram mevkiinde bulunanlar, yüksek haysiyet sahibi kimselerdir. Amelleri hayırdan başka bir şey değildir. İyilik sever ve Allah’a itaatkar kimselerdir. Ashabu’l-Meymene, insanları …

Devamını Oku »

Allah’ın Birliği İçin Kullanılan Ehad ve Vâhid Arasındaki Fark Nedir?

“Tektir” diye mana verilen “Ehad” kelimesi, “birlik” anla­mına gelen vahd veya vahdet kökünden türetilmiş bir isimdir (Ebû Hayyân, VIII, 528). Sıfat olarak Allah’a nispet edildiğinde O’nun birliğini, tekliğini ve eşsizliği­ni ifade eder. İhlas  sûresinde doğrudan doğruya, Beled sûresinde (90/7) ise, dolaylı ola­rak Allah’a nispet edilmiştir. Bu anlamıyla tenzihi veya selbî (Allah’ın ne …

Devamını Oku »

Ashâb-ı Meş’eme – Ashâb-ı Şimal

ASHÂBU’L-MEŞ’EME Şeamet ve uğursuzluk getiren değersiz, meymenetsiz, kendilerine ve başkalarına uğursuzluğu dokunan kimseler. Kur’anî anlamına gelince Kur’an’da ashabu’l-meş’eme hayırsız, imansız ve kâfir kimseler için kullanılmıştır. el-Vakıa, 56/9’da bunlardan söz edilmektedir. Burada iman edip birbirlerine sabır ve merhamet duygularını anlatan ve hakkı tavsiye eden müminlerden söz edildikten sonra: “Bizim ayetlerimize küfreden, …

Devamını Oku »

Osmanlı’da Ölçü Birimleri

HALEB ORDA İSE, ARŞIN BURDA! Prof. Dr. Ekrem Buğra EKİNCİ  Osmanlılar, şimdi İngiltere’de olduğu gibi kendine mahsus ölçüler kullanırdı. Bunlar 1931’de Fransa’ya benzeme uğruna değiştirildi. Ama tabirler ve türkülerde hâlâ yaşıyor. İngilizler, daracık meclisinden soldan trafiğine kadar her şeyde “elden ayrıksı” oldukları gibi, ölçüleri de başkalarınkine benzemez. Onlar gibi bir …

Devamını Oku »

Birr ve Berr Terimleri

İSLÂM’DA BİRR VE BERR TERİMLERİ  1. BİRR البر İyilik, hayırda genişlik, güzel davranış. Birr, müslümanların gerek kendi aralarında gerekse İslâm devletinin gayr-i müslim vatandaşlarına karşı güzellik ve adaletle davranmaları anlamında kullanıldığı gibi, Müslüman’ın Allah’a karşı olan görevlerini ifa ederken işlediği sâlih amellerin bütünü anlamına da gelmektedir. Birr takvanın kendisidir. Allah’ın …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’da Kısa Kısa Hüsün (Hüsn) Bahisleri (Derleme) Bahisleri

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ Ehemmiyetli bir kaide-i Kur’aniye “Bazan Kur’an, Cenab-ı Hakk’ın fiillerini tafsil ediyor. Sonra bir fezleke ile icmal eder. Tafsiliyle kanaat verir, icmal ile hıfzettirir, bağlar.” S:418 HÜSN-HÜSÜN …

Devamını Oku »

Ehven-i Şer

EHVEN-İ ŞER Ehven, kelime anlamı itibariyle, “daha hafif”; şer ise, hayrın karşıtı olup, “meşru olmayan her türlü iş” demektir. Terkip olarak da ehven-i şer, diğerlerine kıyasla zarar ve fenalık bakımından daha hafif olan kötülük anlamında kullanılır. Mecelle’de, “İki şerden, daha hafif olanı (ehven-i şerreyn) ihtiyar olunur” (Mecelle, md. 29) şeklinde …

Devamını Oku »

Ecir Terimi

ECİR (الأجر) Ücretli, emekçi, işçi. Ecir, bir İslâm hukuku terimi olarak, “bir hizmet akdiyle bir ücret karşılığında meşrû olan bir işi yapmak üzere emeğini kiraya veren kişi” anlamına gelmektedir. Ücret, menfaat bedelidir ve buna kira da denilmektedir (Mecelle, Madde: 405). İcâre; ücret, bir şeyi kiraya vermek demektir. Istılah olarak ise, …

Devamını Oku »

Mefhum-u Muhâlefet (Muhalif) Ne Demek?

MEFHÛM-İ MUHALEFET Mefhum sözlükte, anlam, kavram; muhalefet ise zıt, muhalif, karşı anlamlarına gelir. Mefhum-i muhalefet; zıt anlam demektir. Bir fıkıh usulü terimi olarak; şer’î bir sözde söylenmeyenin söylenene ve zikrolunana hükümde zıt olmasıdır. Başka bir deyimle bir şer’î söz, kayıtta kayıtlanmış bir yerde bir hüküm gösterir ise, Meselâ; bir vasıfla …

Devamını Oku »

Teşrîk Tekbiri Hakkında

Teşrîk (ﺗﺸﺮﻳﻖ), doğuya doğru gitmek, parlamak, eti güneşe sermek demektir. Teşrik tekbiri, Kurban Bayramı günlerinde farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerdir. Kurban Bayramının ilk günün “yevm-i nahr”, diğer üç güne ise “eyyâmü’t-teşrîk (teşrîk günleri)” denir. Bayramdan bir gün önceki güne de “arefe günü” denir. Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına …

Devamını Oku »

Rics Nedir?

RİCS Pis, anlamında Kur’anî bir kavram. “Rics”, pis, murdar, necis olan şey, demektir. “Raculun ricsun-pis adam” şeklinde kullanılışı meşhurdur. “Rics” tabiî, aklî, şer’î ve hem tabii, hem akli, hem şer’i olmak üzere dört çeşittir. Mesela meyte, hem tabii, hem akli ve şer’i olarak tüm yönleriyle rics’tir. İçki ve kumar akli …

Devamını Oku »

Ukûbât Nedir?

UKŪBAT (ﻋﻘﻮﺑﺎﺕ)  Arapça ukûbet ceza demektir. Çoğulu “ukûbât”tır. İslâm’ın getirdiği emir ve yasaklara veya İslâm’ın verdiği yetki sınırları içinde yöneticilerin belirlediği kurallarâ uymayanlara uygulanacak müeyyide ve yaptırımlar. İslâmî hükümler inanç ve amelle ilgili olmak üzere ikiye ayrılır. Amelle ilgili olan hükümler de temel fıkıh kaynaklarında “ibâdetler, muâmeleler ve ukûbât yani …

Devamını Oku »

Bâtınîlik Nedir?

BATINİYYE Durak PUSMAZ Kur’an ve hadislerdeki her zâhirin, açık hükmün bir de bâtını, iç yüzü, herkesin anlayamayacağı gizli tarafı olduğunu ve Kur’an ile hadislerin ancak tevil (yorumlama) ile anlaşılabileceğini iddia eden fırkalara XII. asırdan itibaren toptan verilen isim. Bunlar kendilerinin Şiâ’ya mensup olduklarını iddia ederlerse de, İslâm bilginleri tarafından İslâm …

Devamını Oku »