Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar (Sayfa 30)

Kelimeler & Kavramlar

Muâhât: Kalpleri Birbirine İliklemek

İslam insanlara vahdet formu olarak kardeşliği teklif etti. Bunu da uhuvvet kelimesi ile ifade etti. Kelimenin kendisi aynı anneden dünyaya gelme manasında kan bağına vurgu yapsa da kardeşlik birçok ilişki düzeyine işaret eder. Yani kardeşlik kelimesi, anlamındaki biyolojik içeriği aşmış bir ifadedir. Kardeşlik aynı sülale, kabile ve millete mensup olma …

Devamını Oku »

Rukye nedir?

Rukye (Kur’an ile tedavi) hakkında bilgi verir misiniz? Çocuğun ahlaklı olması için Kur’an-ı Kerim okumak veya yazıp çocukların üzerinde taşıtmak caiz mi? Not: Rukye hakkında ansiklopedik bilgi için alttaki makaleye bakınız. Âyetü’l-Kürsi, İhlas, Felak, Nas, Fatiha gibi sûreleri veya âyetleri okuduğu zaman, Peygamberimiz (sav)’in sağına-soluna, önüne-arkasına, ellerine ve hasta olan …

Devamını Oku »

Kalp Hakkında Bunları Biliyor muydunuz?

Kalb hastalanabilir, mühürlenebilir… Kur’ân-ı Kerim’de kalb, özellikleri itibariyle şöyle tanımlanır: “İdrakin, anlayışın merkezi ve gerçekleştiği yer(4), iman ile küfrün, sevgi ile nefretin mahallidir.(5) Bu açıdan kalb hastalanabilir(6), kirlenebilir(7) katı-sert ve kupkuru olabilir(8), içi şüphe(9) ve korku(10), nifak(11) ile dolu olabilir, mühürlenebilir(12), körleşebilir(13), kilitlenebilir(14), gaflete düşebilir(15) sapar, eğrilebilir(16), imtihan yeri(17), kazanç …

Devamını Oku »

Tövbe, evbe, inabe, istiğfar

Tevbe/tövbe, evbe, inabe ve istiğfarın farkları nedir? Hangisi hangi durumda yapılır? Tevbe/Tövbe kelimesinin sözlük anlamı, dönmektir. Terim anlamı ise, dine göre, çirkin görülen kötü durumdan vazgeçip, dinin övdüğü bir duruma dönmektir. Allah’a yönelmektir. Tövbenin üç şartı vardır: Birincisi: Şimdiye kadar yaptığı kötülüklerden dolayı ciddi pişmanlık duymak. “Pişmanlık tövbedir.”(Ahmed b. Hanbel, …

Devamını Oku »

Taassup ve sadakat

“Taassub” ve “sadakat” arasında fark var mıdır? Cömertlik ile israf, cimrilik ile iktisat, tevazu ile zillet, vakar ile kibir; bunlar zahiren aynı gibi dururlar ama hakikatte sera ile Süreyya gibidir. Taassup ile sadakat de zahiren birbirine yakın gibi durur, ama hakikatte aralarında çok fark vardır. Taassup: Bir şeye delilsiz ve …

Devamını Oku »

Hakiki terakki nedir?

“Evet hakikî terakki ise; insana verilen kalb, sır, ruh, akıl hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirerek, her biri kendine lâyık hususî bir vazife-i ubudiyet ile meşgul olmaktadır.” İzahı nasıldır? Bu tarife göre, maddî terakkiler, yükselmeler, ilerlemeler hakikî değil, mecazîdirler. Zira, kabir kapısında sona ererler. Eğer bu terakkiler …

Devamını Oku »

Kur’an’da “amin” kelimesi kullanılmış mıdır?

Âmîn, duanın kabulünü temenni etmek niyetiyle sonunda söylenen bitiriş sözüdür. Asıl şekli âmîn olan kelimenin kökeni ve anlamı hakkında bugüne kadar çe­şitli görüşler ileri sürülmüştür. Üzerin­de durulan tezlerin başlıcaları, Mûsevîler ile Hristiyanlar tarafından da “amen” şeklinde ve aynı amaçla kullanılmasına dayanılarak İbrânîce veya Süryânîce’den Arapça’ya girdiği, Arapça emn “inanmak, güven­mek” …

Devamını Oku »

Hilâfet (halifelik) nedir?

Allah’ın hâkimiyet hakkının bir tecellisi olarak İslâm hükümlerini uygulamaya koymaktan sorumlu makamının adı. İslam yönetiminin hem teorik hem de pratik açıdan kendine özgü olan bu makam genellikle “halifelik” veya “hilâfet” diye adlandırılmaktadır. Bu makama gelebilmek için belirli özelliklere sahip olmanın yanında, belirli yoldan o makama gelmiş olmak da gerekir. Hilâfet, …

Devamını Oku »

Uzlet hakkında

İnsanlarla beraber olmaktan kaçınmak, bir kenara çekilip ayrı yaşamak anlamında bir tasavvuf terimi. Aralarında ince farklar olmakla beraber; “Vahdet, halvet ve inziva” terimleri de aynı manada kullanılırlar. “İhtilat ve hıltat” sözcükleri ise “uzlet” in zıddıdırlar (Süleyman Uludağ, Kuşeyri Risalesi, 240). Kişinin uzlete çekilmesinden maksat; günahtan ve günaha sebep olacak şeylerden …

Devamını Oku »

Ruh, ene ve nefis

Yazan: Av. Ali KURT  Aynı hakikatin birbiriyle örtüşen farklı birer veçhesi olan “ruh, ene ve nefis” kavramları, âlem-i ervahtan başlayıp, şehâdet âleminden geçerek âlem-i berzâha, oradan ebed memleketine uzanan uzun bir yolculuğun öznesini teşkil ederler. Nefsin Biri Zat, Diğeri Latîfe Olmak Üzere İki Manası Var Zat anlamına olan nefis, kişinin …

Devamını Oku »

Hıdrellez hakkında

Hızır ve İlyas (a.s)’ın her bahar başlangıcında buluştuklarına inanılan milâdi 6 Mayıs, Rumî 23 Nisan’a rastlayan güne verilen isim. Söz konusu günde Hızır ve İlyas (a.s)’ın buluşarak sohbet ederler ve bu günlerde vakitlerini Allah yolunda olmanın ve birlikteliklerinin verdiği sevinçle kuvvet bulurlardı. Hızır (a.s)’ın Allah’ın lütfu ile dolaştığı yerde yeşillikler …

Devamını Oku »

İşrâkiyyûn yolu

Şark kökünden türetilen işrak kelimesi sözlükte “güneşin doğuşu sırasındaki ışıma, aydınlanma, parlama, tan ağarışı” gibi anlamlara gelir. İşrakiyye terimi, İslâm düşünce tarihinde bilginin kaynağı olarak akıl yürütmeyi temel alan rasyonalist Meşşâî felsefeye karşı mistik tecrübe ve sezgiye dayanan düşünce sisteminin adıdır. İşrakiyyun da bu düşünceyi izleyenlerin oluşturduğu düşünce akımını ifade …

Devamını Oku »

Hissiyât-ı İnsâniye

Abdülbâkî ÇİMİÇ yazdı: Hissiyât-ı insâniye “Hissiyât güzel olursa, efkâr da müstakîm olur.”[1] İnsanın hissiyâtını ve efkârını münevver yapan muharrik, hiss-i dîndir. Hiss-i dîn ile en âmî ve cahil de olsa efkârı nurlanmış bir aydın gibi hassas olur ve o hiss-i dînden hislenir. Her bir hissin, bir yıldız gibi yükselmesi ve …

Devamını Oku »

Kur’an mahlûk mudur?

Kur’an mahluk mudur? Bu meseleden dolayı bazı mezhep imamlarına işkence yapıldığı doğru mudur? Kur’an’a iki ayrı yönden bakmak gerekir: a. Kur’anın maddi ve mahluk olan yönü ki, şu anda elimizde mevcut olan Kur’anların kağıdı, mürekkebi, kabı, sesi, mahreci ve kılıfı gibi gözle görülüp, kulakla işitilen ve elle tutulan şeylerdir. b. …

Devamını Oku »

Risâlet ve velâyet nedir?

Risalet, Allah’tan bir tavzif (görevlendirme), velâyet ise Allah’a bir yükseliştir. Yani, Allah bazı insanları, insanlara resul olarak göndermiştir. Bu bir görevlendirmedir. “Allah kime risalet görevini vereceğini en iyi bilendir.”(En’am, 6/124) ayetinin hükmünce, kim buna ehilse, görevlendirilir. İlk insan Hz. Âdem, aynı zamanda ilk peygamberdir. “Her ümmet için bir resul vardır.” …

Devamını Oku »