Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar (Sayfa 35)

Kelimeler & Kavramlar

Riyâ Hakkında

RİYA (الرياء)

Allah için yapılması gereken amel ve ibadeti kullara gösteriş olsun diye yapma anlamında ahlâk terimi.

Sözlükte “görmek” anlamındaki re’y kökünden türeyen riyâ (riâ’), hadislerde ve ahlâka dair eserlerde -süm‘a

Devamını Oku »

Vatan Nedir?

VATAN

(الوطن)

Bir kimsenin doğduğu ve yaşadığı, siyasal ve duygusal yönden bağlı olduğu toprak parçasını; ruhun özlemini duyduğu asıl ve gerçek âlemi ifade eden sosyoloji, siyaset ve tasavvuf terimi.

Sözlükte “yerleşmek, bir yeri yurt edinmek, kendini bir şeye alıştırmak” anlamındaki vatn kökünden türeyen

Devamını Oku »

“Hikmet” Nedir?

"Hikmet" Nedir?

Hikmet için değişik tarifler getirilmiş, farklı mânâlar verilmiş. Bunlardan birkaçı şöyle:

“İşleri en doğru ve en uygun biçimde yapmak.”
“Eşyanın hakikatinden bahseden ilim.”
“Eşyada gizli ilâhî sırlar ve gayeler.”
“Amelle beraber ilim.”
“Faydalı ilim ve salih amel.”
“İnsandaki akıl kuvvesinin istikamet üzere ve aşırılıklardan uzak olma mertebesi.”

Devamını Oku »

Gelecek (gayb) bilinebilir mi?

Gelecek bilinebilir mi?

Şu ayet-i kerîme, haşmetli bir üslubla Allah’ın ilminin herşeyi kuşattığını ilân eder:

Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. Düşen hiçbir yaprak ve yerin karanlıklarında hiçbir dane yoktur ki, Allah onu bilmesin. Yaş ve kuru ne varsa hepsi Kitab-ı Mübîn’dedir.” (En’am, 59).

Ayetin genel üslubundan anlaşılıyor ki,

Devamını Oku »

Eşkıya kimdir? Hükmü nedir?

EŞKIYA الأشقياء Sözlükte “bedbaht, talihsiz; günahkâr, âsi” gibi mânalara gelen şakî kelimesinin çoğuludur. Ancak eşkıya Türkçe’de farklı bir anlam kazanmış olup “yol kesen” mânasına gelen kātıu’t-tarîk (kuttâu’t-tarîk), “haydut, harâmi” anlamına gelen muhârib kelimelerinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Bu sebeple eşkıyalık ve eşkıya, İslâm ceza hukukunun klasik sistematiğinde had suçları arasında yer …

Devamını Oku »

Firaset nedir? Feraset sahibi olmanın yolları

FİRÂSET SAHİBİ OLMANIN ŞARTLARI Nasıl ki Güneş, ısı ve ışığından istifâde etmek isteyenlerden ricâ ve yalvarma beklemezse, firâset sahibi müʼminler de kendilerinden beklenenleri, söylenmesine gerek kalmadan yerine getirmelidirler… Hizmet eden kişi, hizmetine devam ettiği müddetçe mânen de terakkî etmelidir. Gönlünü Rabbine lâyık-ı vechile verip ihlâs, edeb ve tevâzu üzere kulluk vazifesini kemâliyle yapmaya gayret …

Devamını Oku »

Mü’min İstircâ Eder / Meryem Cemile TÜZÜN

İstircâ Nedir? İstircâ musîbet anında (إنا لله وإنا إليه راجعون) demektir. Bakara Sûresi’nde şöyle buyrulur: “Sizi mutlaka biraz korku ve açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden bir eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele. Onlar ki, kendilerine bir musîbet geldiği zaman ‘Şüphe yok ki biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz’ …

Devamını Oku »

Haset Hakkında

HASED HAKINDA  “Haset, başkasının balını kendi ağzına zehir etmektir” Cenap Şahabettin Hased ve kıskançlık’, başkalarını bulundukları durumdan dolayı kıskanmak, çekememek ve onların olmamasını istemek, demektir.Hased eden kimseye ‘Hasid’ denir.Hased, tedavisi mümkün olmayan en öldürücü ahlâk hastalıklarındandır. Hased eden kimse başkasının iyiliğine ve elindeki nimetlere üzülür, hatta bu nimetlerin onun elinden gitmesini ister. …

Devamını Oku »

Ehl-i Sünnet inancına göre Mehdilik Meselesi

Dr. Zeki SARITOPRAK Mehdi, İslam dünyasının Şii’siyle Sünni’siyle yıllardır yolunu gözlediği esatirî şahsiyet. Gelmesi muhakkak, ama zamanı ve kimliği rivayetlerin ve yorumların bulanıklığına maruz. Şeytanın hâkimiyet kurduğu veya kurduğunu sandığı bir anda gelecek, bizleri illüzyonların mahkûmu ve mağduru olmaktan kurtaracak. Hz. Peygamber, asırların geçmesiyle küfrün yeniden boy atacağını, Şeytanın üsler …

Devamını Oku »

İman Mertebeleri

İMANIN MERTEBELERİ “İman, yalnız icmâlî ve taklîdî bir tasdîke münhasır değildir. Bir çekirdekten tut, tâ büyük bir hurma ağacına kadar; ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tut, tâ deniz yüzündeki aksine kadar, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişâfları olduğu gibi;” bu kısmı izah eder misiniz? İman yalnız tasdik etmekten ibaret değildir. İmanın …

Devamını Oku »

Evliya ve Velilik Hakkında / Kudret UĞUR

İslam’da Velî ve Velîlik 1. Veli ne demektir? Veli lügatte dost, muhib, yardımcı mânâlarına gelir. Istılahta ise, nefsiyle mücadele ederek mârifet ve ibadetlerle Hak Teâlâ’ya vâsıl olmuş, O’nun mânevî yakınlığına ermiş, dostluğunu kazanmış kimse demektir. Âlimler, veliliği, umumî velilik (velâyet-i amme), hususî velilik (velâyet-i hassa) olmak üzere iki kısımda ele …

Devamını Oku »

Kaynaklara Göre Tekfir Meselesi

TEKFİR Bir müslümanı veya müslüman kabul edilen bir kimseyi küfre nisbet etmek; küfre girdiğini söylemek. Küfür içerisinde olan bir kişi bu durumdan kurtulup müslüman olabileceği gibi; müslüman olan bir kişi de dinden dönerek küfre girebilir. Ancak müslüman olan bir kimsenin hangi durumlarda küfre girebileceği; küfür ile iman arasındaki sınırın tayini …

Devamını Oku »

Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler

Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler Kur’anda geçen; “Allahın indirdiğiyle hükmetmeyenler, kafirlerin ta kendileridir” ayetini nasıl anlamalıyız? Bu durumda herkes kafir olmaz mı? İslamın sosyal hayata bakan yönlerini yanlış değerlendiren bazı kişiler, o yüce dinin bir kısım hüküm ve meselelerine sathi olarak baktıklarından hataya düşmekten kendilerini alamıyorlar. Açmış oldukları bu yanlış çığıra başkalarını …

Devamını Oku »

Fıtrat nedir? “Fıtrata uygun hareket etmek” ne demek?

Fıtrat nedir? “Fıtrata uygun hareket etmek” ne demek? Fıtrat: Yaratılış, yapı, karakter, tabiat, mizaç anlamlarına gelmektedir.Terim olarak fıtrat: “Allah Teâlâ’nın mahlûkatını kendisini bilip tanıyacak ve idrak edecek bir hal, bir kabiliyet üzere yaratmasıdır.” (İbn Manzur, Lisânü’l-Arab, Beyrut, (t.y.), V, 55).Bütün varlıklar fıtratları istikametinde yürürler. İnsanlar da, insan olmak açısından Allah’ın fatr ile …

Devamını Oku »

İlham-vahiy meselesi / İdris TÜZÜN

İlham-ı İlahi İdris Tüzün’ün yazısı Pek çok kimselerin Üstad Bediüzzaman’a yerli yersiz hücum ettiklerini uzun zamandan beri görüp duyuyoruz. Hücumda bulunanların bir kısmı garazkâr oldukları kadar, insaf ve edep sınırlarını da aşıyorlar. Üstelik bunların risaleleri doğru dürüst okumadıkları, bazen okusalar bile Üstad’ın kastettiği manayı değil de, anlamak istedikleri manayı anladıkları …

Devamını Oku »