Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar (Sayfa 7)

Kelimeler & Kavramlar

Risale-i Nur’da Mantık Hangi Anlamda Kullanılıyor?

Bediüzzaman Hazretleri “mantık” kelimesini hangi anlamda kullanıyor? Acaba İbni Sina’nın ve bundan dolayı Aristo’nun mantık ilmi anlamında mı kullanıyor? Veya belirli bir mantık ekolünü kastetmeden, sadece “doğru bir sonuç çıkarma” anlamında mı kullanıyor? Mantık; fizik, kimya ve matematik gibi bir alet ilmidir. Her fikir ve ideoloji mantık ilmini, kendi değerlerini ispat …

Devamını Oku »

Dimağda İlmin Mertebeleri

Yazar: Halil KÖPRÜCÜOĞLU Bediüzzaman Hazretleri, Sözler Mecmuası’nın arkasına koyduğu Lemeat’te şöyle der: “DİMAĞDA MERÂTİB-İ İLİM MUHTELİFEDİR, MÜLTEBİSE” (Zihindeki ilim, bilgi mertebeleri muhtelif ve birbiriyle karışıktır.) “Dimağda merâtip var, • birbiriyle mültebis, • ahkâmları muhtelif. 1. Evvel  tahayyül  (hayalde canlandırma) olur, 2. Sonra tasavvur  (tasarlama, zihinde şekillendirme) gelir, 3. Sonra gelir taakkul, (akıl …

Devamını Oku »

Misafirlik Âdâbı

İSLAM’DA MİSAFİRLİK ADABI Kur’an ve Sünnet ışığında Misafir Kimdir? Misafirlik Nedir? Misafire Nasıl Davranmalı? Misafirlik Âdâbı Nasıldır? Misafire ikrâm etmek, müslümanın şiârıdır. Nitekim Resûlullah Efendimiz: “…Allâh’a ve âhiret gününe îmân eden kimse misafirine ikrâm etsin…” buyurmuşlardır. (Buhârî, Edeb 31, 85, Rikāk 23; Müslim, Îmân 74, 75) Misafir ağırlamak ve onu …

Devamını Oku »

İğvâ ve Hızlân nedir?

İĞVÂ (ﺍﻏﻮﺍﺀ)  Yanıltmak, saptırmak, şüpheye düşürmek, vesvese vermek; şeytanın insanı İslâm yolundan ayırmak için; onun kalbine verdiği vesvese. Buna “hizlân” da denir. İnsanın kalbi melekle şeytanın etki alanıdır. Melek insanı daima iyiliğe ve hayra çağırır. Kalpte doğan iyilik duygularının kaynağı melek olup, bunlara “ilham” denir. Şeytanın çağırdığı şer ve kötülük …

Devamını Oku »

Yunus Emre Divanı’ndan Müslümanca Türkçe Kelimeler

YUNUS EMRE DİVANINDAKİ TÜRKÇE İSLAMİ TERİMLER Yunus Emre Divanında tespit edebildiğimiz İslami terimler: Ağaç at: Tabut, sal Su getüreler yumağa kefen saralar komağa Ağaç ata bindüreler teneşire düşdi gönül Alçakda tur-: Alçak gönüllü olmak, mütevazi olmak Yol oldur ki toğrı vara göz oldurki Hakk’ı göre Er oldur alçakda tura yüceden …

Devamını Oku »

İâre – Ödünç Verme

İÂRE (ﺍﻋﺎﺭﻩ) Ödünç verme, nöbetleşme, birbirinden alma, süratle gidip gelme. Karşılıksız olarak ve dönülebilecek şekilde bir kişiye sözleşme esnasında faydalanması için verilen mal anlamında bir fıkıh terimi. Ödünç verme akdi, tarafların sözlü ifadeleri (icab-kabul) veya karşılıklı olarak alıp verme yoluyla yapılır. Ödünç vermenin sıhhatli olabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: 1- …

Devamını Oku »

Akılla Tutmak-Akılda Tutmak

Yazar: Dr. Özkan Öztürk Tekirdağ Namık Kemal Üniv. İlahiyat Fakültesi Akılla Tutmak-Akılda Tutmak Bilmeye yönelik kavramlarımızı genellikle “el” analojisi üzerinden üretmişizdir. El, tutar, alır, kavrar, yakalar. Bir şeyi bilmek, genellikle yakalama eylemine benzetilmiş ve insanın anlama yetisine soyut bir el misyonu yüklenmiştir. El, epistemolojik iktidarın amblemi gibidir. Elin fiilleri, zihne …

Devamını Oku »

İki Şeriattan Biri: “Şeriat-ı Fıtriye” ve Ahkâmı

“Tabiat Allah’ın san’atı ve şeriat-ı fıtriyesidir. Nevamis ise onun mes’eleleridir. Kuvva dahi, o mes’elelerinin hükümleridir.” Bediüzzaman Said Nursi Kainatta iki türlü şeriat vardır: Birisi Allah’ın kelam sıfatından gelen ve vahiy ve peygamberler vasıtası ile insanlığa gönderilen dinlerdir. Bu şeriatın asıl muhatabı insanlıktır. Bu şeriata uymak, yaşamak ve hayatları ile aksettirmek insanların …

Devamını Oku »

Tefsir ile Tevilin Mâhiyetleri ve Farkları

Tefsir ile Te’vîlin Mâhiyyetleri ve Aralarındaki Fark: Ömer Nasuhi Bilmen Tefsir, esasen lâfzından alınmıştır. Keşf, Beyan ve izhar ma­nasınadır. Nitekim bir şeyin beyan ve izah edilmesini istemeye de denir, istilânda ise Tefsir: “Kur’ân-ı Azîm’deki kelimelerin mânalarını, âyetlerin mazmunlarını, hükümlerini, kıssalarını, muhkem ve müteşâbih olanlarını, nâsih ve mensuh olanlarını ve nüzullerindeki …

Devamını Oku »

Tefsîr ile Tercüme Arasındaki Fark

Tefsîr ile Terceme Arasındaki Fark Ömer Nasuhi BİLMEN (rha) Tefsîr’in mâhiyyetine dâir yukarda ma’lûmat vermiş buluşuyoruz. Bu ma’lûmattan anlaşılmıştır ki Tefsîr, bir ibarenin, bir eserin mâhiyyeüni, başka ta’birler ile îzah eder, mânasını  mümkün mertebe anlatır; kelimelerini tahlil eder; icabeden noktalarını tevcih ve takdir ederek maksadın tecellîsine hizmette bulunmuş olur. Binaen-aleyh …

Devamını Oku »

Bağy (Bağî) Nedir?

BAĞİ, BAĞY (البغي)  İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy “beğa” fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Kur’an-ı Kerîm’de …

Devamını Oku »

Komisyonculuk (Simsarlık) ve Kabzımallık Hakkında

KOMİSYON Komisyon, bir karar vermek üzere oluşan heyet, komisyoncu; aracılık yapan kimse. Komisyonculuk komisyoncunun yaptığı ticari aracılık. Şehirde oturan kimsenin, dışarıdan (bâdiye) mal getirenlere vekil olarak, onların malını satması. Komisyoncunun Arapça karşılığı olan simsar, bir işe bakan, muhafaza eden kimse demektir. Sonradan, alışveriş işlerini yürüten, satıcı ile alıcıyı, akit meclisinde …

Devamını Oku »

Velîme Hakkında

Düğün münasebetiyle verilen yemek. Sevinç ve saadet ifade eden her türlü merasim sebebiyle verilen ziyafetlere de velime dendiğini söyleyen olmuştur (Şevkânî, Neylü’l-Evtar, VI, Mısır t,y., 198). Düğünler neşe ve saadet günleri olduğu için, hem sevincin ortaya konması, hem de dost ve fakirlerin doyurulmasına vesile olması yüzünden davetlilere düğün yemeği vermek …

Devamını Oku »

Davete İcâbet Hakkında…

Çağırılan bir toplantı, ziyâfet vb. yerlere gitmek. Böyle bir yere yapılan çağrıya uymak. Davete icabet, müslümanların birbirleri üzerindeki haklarından birisidir. Peygamberimiz (s.a.s.): “Müslümanın müslüman üzerinde altı hakkı vardır” buyurdu. Ashab’ın bunların neler olduğunu sormaları üzerine şöyle devam etti: “Karşılaştığın zaman ona selâm ver; seni davet ettiği zaman davetine git; senden …

Devamını Oku »

Adâlet-i Mahza ve Adâlet-i İzâfiye Ne Demek?

Adalet-i mahza, “Tam ve mükemmel adalet.” “Bir ferdin hakkını, bütün insanlar için de olsa, feda etmeyen adalet.” şeklinde tarif edilir. Adalet-i izafiye ise, “Küllün selâmeti için, cüz’ü feda eden adalet tarzı.” “Cemaatin menfaati için, ferdi feda eden adalet şekli.”dir. Mahz; “sırf, halis, katıksız, tam” gibi mânâlara geliyor. Buna göre, adalet-i mahza, “tam ve katıksız …

Devamını Oku »