Ana Sayfa / Uncategorized (Sayfa 49)

Uncategorized

GECELER – II / Turhan KARADERE

Y o l d a Turhan Karadere GECELER – II Önceki yazıda gecemiz biraz mahzundu. Geceler hep yalnızlık, keder ve korku vakitleri midir? Ahmet Hâşim akşamı ve geceyi sever meselâ. “Akşam, yine akşam, yine akşam/ Göllerde bu dem bir kamış olsam.” Bir Yaz Gecesi Hâtırası adlı şiirinde yine sakin ve …

Devamını Oku »

ARMUT DİBİNE DÜŞER / Yunus MÜREBBİ

K Ü R S Ü Yunus MÜREBBİ ARMUT DİBİNE DÜŞER Efendim, Eskilerin bir sözü vardır; armut dibine düşer… Günümüzde ne armudun dibine düştüğüne şahit olabiliyoruz ne de düşenin armut olduğuna! Ortada bir ağaç var. Dalları, budakları, yaprakları “ben armudum” diye haykırıyor! Amma velâkin daldan düşen armuda benzemiyor. Üstelik düşeceği yeri …

Devamını Oku »

EFENDİMİZİ EZANLA ANMAK-ll/ Orhan SALCI

A R A L I K Orhan SALCI EFENDİMİZİ EZANLA ANMAK-ll Bismillah… Bir Kutlu Doğum haftasını daha idrak ettiğimiz şu günlerde; İslam Dininin en temel şiarlarından olan EZAN konusunda, bazı hususlara dikkat çekmekle, Efendimiz (s.a.v.) i anmaya niyet ettik. Semeredâr olur inşallah. Özet olarak; Efendimiz (s.a.v.) ve Ashab-ı Kiram (r.h.a.) …

Devamını Oku »

İftira Hakkında / Bediüzzaman Said Nursi

YİRMİ İKİNCİ MEKTUBUN HÂTİMESİNDEKİ BAHSE BİR ZEYLDİR (Gayr-ı Münteşir) اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَأْكُلَ لَحْمَ اَخِيهِ مَيْتًا Gıybet şu âyetin kat’î hükmüyle nazar-ı Kur’ân’­da gayet menfur ve ehl-i gıybet, gayet fena ve al­çaktırlar. Gıybetin en fena ve en şenîi ve en zâli­mâne kısmı, kazf-i muhsanât nev’idir. Yani, gö­züyle görmüş dört şahidi …

Devamını Oku »

Avni ÖZBENLİ

AVNİ ÖZBENLİ 23 Haziran 1919’da Kastamonu’da doğdu. BabasıBenlizâdeHüseyin Rüştü Bey, annesi ise Emine hanım’dır.   Çocukluk yıllarını Kastamonu’da geçirdi. 1940 yılındaKastamonu Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1941 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin felsefe bölümünü burslu olarak kazandı ve 1945 yılında mezun oldu.   Kastamonu’da geçen çocukluk yıllarında bağlamaya ilgi …

Devamını Oku »

Sana Şükürler Olsun Allah’ım! / Ubeydullah GARİB

Kabarcık Ubeydullh Garib Sana Şükürler Olsun Allah’ım! Yeni bir güne daha başladım. Yatağımdan kalkabildim. Pencereyi açabildim. Nefes alabildim. Nefesimi verebildim. Gözümü kapatabildim. Tekrar açabildim. Başımı sağa çevirebildim. Sola çevirebildim. Adımımı atabildim. Yürüyebildim. Merdivenden inebildim. Koltuk değneğim yok. Alçıda değilim. Sedyede değilim. Sondaya bağlı değilim. Hastanede değilim Evimdeyim. Elimi yıkayabildim. Parmaklarımı …

Devamını Oku »

KASTAMONU’DA EZAN YA DA EFENDİMİZİ EZANLA ANMAK/ Orhan SALCI

A R A L I K Orhan SALCI KASTAMONU’DA EZAN YA DA EFENDİMİZİ EZANLA ANMAK Bir “Kutlu Doğum” haftasına daha giriyoruz. Âlemlerin efendisini (s.a.v.) her gün beş defa farkında olarak ya da olmayarak anıyoruz, O’nun için dualar ediyor, davetine icabet ediyor veya edemiyoruz. Son on yıl öncesine kadar güzel şehrimiz …

Devamını Oku »

Şeyh Şaban-ı Veli / Yrd. Doç. Dr. Kerim KARA

Şeyh Şaban-ı Veli / Yrd. Doç. Dr. Kerim KARA* Cemâliyye-i Halvetiyyeden münşaab Şâbâniyye’nin kurucusudur. Kerâmetlerinden dolayı “Velî” lakabını alan Şâban Efendi, küçüklüğünde hâfızlığını daha sonra da hac görevini yerine getirdiği için “Hacı Hâfız Şâbân-ı Velî” olarak da anılırdı.[1] Şâbân-ı Velî Kastamonu’ya bağlı Taşköprü ilçesinin Harmancık mahallesinde Çifte Câmiiler[2] sokağında dünyâya …

Devamını Oku »

KERPİÇTEN CAMİ YAKIŞMAZ / Yunus MÜREBBİ

  K Ü R S Ü Yunus MÜREBBİ KERPİÇTEN CAMİ YAKIŞMAZ Nasrullah Camii… Kastamonu’nun simge eserlerinden birisi olan bu eserin adı Kastamonu’yla özdeşleşmiştir adeta… Ve farkında mısınız bilmem; Nasrullah Kadı’nın adı asırlardır hep taptaze. Hep dipdiri, hep capcanlı yaşamaktadır. Peki hiç merak ettiniz mi Nasrullah Camii’nin nasıl yapıldığını? İşe Kastamonu …

Devamını Oku »

GİRİŞ / Yunus MÜREBBİ

K Ü R S Ü Yunus MÜREBBİ GİRİŞ Kastamonu… Milenyum olarak adlandırılan 21. yüzyılın ilk basamaklarını çıktığımız şu günlerde bile her mahallesinde, her caddesinde, her sokağında otantizmin nefeslendiği tarih şehri Kastamonu… Yunus Mürebbi’ den Şerife Bacı’ ya… Vasıf Çavuş’ tan Rahime Kaptan’ a kahraman ecdadımızın her karışında şehadet şerbetinin al …

Devamını Oku »

SEN SINANDIN BEN (Mİ) KAYBETTİM / Turhan KARADERE

Y o l d a Turhan Karadere SEN SINANDIN BEN (Mİ) KAYBETTİM (?) ….(Ey insanlar!) Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan (vesilesi) kıldık; (bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir. (Furkân Sûresi – 20. Âyet) “Mü’min mü’minin aynasıdır… (ihtiyaç duyduğunda) onun geçimini temin eder / zarardan-ziyandan korur ve …

Devamını Oku »

BAŞLARKEN…/ Orhan SALCI

A R A L I K Orhan SALCI BAŞLARKEN… “Bismillah her hayrın başıdır, biz dahi başta ona başlarız..” Hayırlı olması, hayırlara vesile olması dileklerimle başlıyorum ilk yazıma. İlklerin zor olduğunu bilirdim fakat bu daha bir zor oldu. Uzun zamandır ilgiyle, takdirle  takibetiğim Kastamonur.com sitesinden yazı yazma teklifi alınca onurlandırıldığımı hissettim. …

Devamını Oku »

Kur’an-ı Kerim Işığında Söz ve Davranış Estetiği / Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ

KUR’AN-I KERİM’İN IŞIĞINDA SÖZ VE DAVRANIŞ ESTETİĞİ Prof. Dr. Mehmet GörmezSöz söylemek, konuşmak, anlamlı bir şekilde kendisini ifade edip açıklamak canlılar arasında insana özgü bir haslettir. Yüce Rabbimiz hem sözü yarattı, hem de insana söz söylemeyi öğretti. (Rahman, 4) Manayı ve hakikati ifade etsin diye “Âdem’e esmayı öğreten odur.” (Bakara, …

Devamını Oku »

Din Nasihattir Ne Demek? / Prof. Dr. Mehmet Görmez

Din Nasihattir Ne Demek? / Prof. Dr. Mehmet Görmez PEYGAMBER EFENDİMİZİN bazı hadisleri vardır ki bu hadisler hadisin özünü oluşturan ana temanın çevrildiği dilde karşılığının tam olarak bulunmamasından dolayı, anlamında değişmeler meydana gelmektedir. Bu gibi durumlarda izlenecek yol peygamber efendimizden bize kadar intikal eden rivayetler bütünü çerçevesinde hadisleri değerlendirmek ve …

Devamını Oku »

Kastamonu İnebolu Nur Talebelerinden İsmail FAKAZLI

İSMAİL FAKAZLI İsmail Fakazlı 1913’te İnebolu’da dünyaya gözlerini açan bir Nur yolcusudur. Ağabeyi İbrahim Fakazlı, Nur Risalelerine “Küçük İbrahim” olarak büyük ruhlu bir şahsiyet olarak imzasını atmıştı. Nur Üstadla birlikte 1943’te Denizli ve 1948’de ise Afyon’da Yusufîye Medresesinde ders almak bahtiyarlığına erişen mutlu, mesut ve bahtiyarlar kadrosundadır. İnebolu denilince, şirin …

Devamını Oku »