بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
Cehennem; Samanyolu’nda Güneş Sistemi İçinde Mi?
“Üçüncü Sual: Cehennem nerededir?
Elcevap: (BSaidnursi)
“De ki: Ona dair bilgi Allah katındadır.”
[Mülk Suresi: 26 ]
“Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.”
[Ayet ve hadisten muktebes;
(Neml Suresi: 65; Tirmizî, Sevabü’l-Kur’ân: 7]
**
Risale-i Nur’dan:
“Cehennemin yeri, bazı rivayatla, “tahte’l-arz”[yeraltı] denilmiştir.
Başka yerlerde beyan ettiğimiz gibi, küre-i arz hareket-i seneviyesiyle; İLERDE MECMA-I HAŞİR OLACAK BİR MEYDANIN ETRAFINDA BİR DAİRE çiziyor.
Dünyanın güneş etrafında 365 gün 6 saatte çizdiği daire. (Haşir meydanı!)
Cehennem ise;
arzın o medar-ı senevîsi altındadır demektir.
(Cehennem ise; yıllık yörüngenin altıkısmında kurulacak! demektir).
Görünmemeleri ve hissedilmemeleri, perdeli ve nursuz ateş olduğu içindir.
Cehennem ikidir; biri suğra [küçük] biri kübradır.[büyük]
İleride, suğra kübraya inkılâb edeceği ve çekirdeği hükmünde olduğu gibi, ileride ondan bir menzil olur.
Cehennem-i Suğra, yerin altında, yani merkezindedir.[mağma]
Mağma; iç ve dış çekirdekten oluşur.
İç çekirdekte yoğunluk 13,6 g/cm³, sıcaklık ise 6.300 °C dir.
“Kürenin altı, merkezidir.
İlm-i tabakatü’l-arzca [jeoloji] malûmdur ki, ekseriya her otuz üç metre hafriyatta, bir derece-i hararet tezayüd eder.
[Yeryüzünden dünyanın merkezine doğru inildikçe; sıcaklık her 33 metrede 1 derece artar.]
( evödevi com)
Demek, merkeze kadar, nısf-ı kutr-u arz altı bin küsur kilometre olduğundan;
[Dünyanın yarıçapı: 6 371 km ki; yeryüzünden gezegen çekirdeğinin (mağma) merkezine kadar olan uzaklık ]
iki yüz bin derece-i harareti câmi:
[210 bin 243 derece]
yani iki yüz defa ateş-i dünyevîden şedid ve rivayet-i hadise muvafık bir ateş bulunuyor.
Şu Cehennem-i Suğra, Cehennem-i Kübraya ait çok vezaifi dünyada ve âlem-i berzahta görmüş ve ehâdislerle işaret edilmiştir.
Âlem-i ahirette, küre-i arz nasıl ki sekenesini; (tüm insanları)
medar-ı senevîsindeki
[yıllık yörüngesindeki]meydan-ı haşre döker,
öyle de;
içindeki Cehennem-i Suğrayı [mağma] dahi Cehennem-i Kübraya, emr-i İlâhî ile teslim eder.
‘Ve’l-ilmü indallah’, ahiret âlemine ait menziller, bu dünyevî gözümüzle görülmez.
Fakat bazı rivayatın işârâtıyla,
ahiretteki Cehennem bu dünyamızla münasebettardır.
Yazın şiddet-i hararetine “Min feyhı cehennem” [Cehennemin hararetindendir]1 denilmiştir.”
1– Hadis-i Şerif; Keşfü’l-Hafâ, 29; Buharî, 1: 142, 162.
(Mektubat, 1. Mektub)
*
Hem bir Fâtır-ı Hakîm ki; dağ gibi koca bir ağacı, tırnak gibi bir çekirdekte saklar.
Elbette o Zât-ı Zülcelal’in kudret ve hikmetinden uzak değildir ki;
Küre-i Arz’ın kalbindeki Cehennem-i Suğra çekirdeğinde Cehennem-i Kübra’yı saklasın.” (Mektubat, s. 9-10)
“Hattâ hiçbir sebeb-i azil
[görevine sonvermek sebebi] bulunmazsa;
şimdilik küçük fakat büyümeye yüz tutmuş yüzündeki iki leke büyümekle güneş,
yerin başına izn-i İlâhî ile sardığı ziyayı emr-i Rabbânî ile geriye alıp, güneşin başına sarıp;
‘Haydi, yerde [yeryüzünde]
işin kalmadı’ der.
“Cehenneme git;
sana ibadet edip,
senin gibi bir memur-u musahharı sadakatsizlikle tahkir edenleri yak” der, اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ fermanını lekeli siyah yüzüyle yüzünde okur.”
Tekvir Suresi 1: Güneş dürülüp toplandığında;
(25. Söz, 2. Şule)
[Güneşin bu dünyadaki işi bitince; güneşi israf etmeyip Cehennem’ de görevlendirmesi; (cehennemi kübraya dönüştürmesi!) Celal sahibi Allah’ın kudret ve hikmetine ters ve uzak değildir.
Dünyanın mağma tabakasının da; Cehennem’e dönüştürülüp, ayrı bir menzil – mekan olması gayet hikmetlidir!]
* Böylece; “herkes ateşini burdan (dünyadan) götürür” sözü;
hem fiziken hem de manaca doğrulanmış olur.
Çünkü Cehennem’e götürecek; günah cinayet küfür şirk fısk fücur münafıklık kul ve kamu hukukuna tecavüz; dünyada yaşarken işlenir.
*
“Fıtratta israf ve hilkatte abesiyet olmadığına delil;
Sâni’-i Zülcelal’in her şeyin hilkatinde en kısa yolu ve en yakın ciheti ve en hafif sureti ve en güzel keyfiyeti ihtiyar ve intihab etmesidir”
(29. Söz)
**
“Muhakkak ki, yaz sıcağının şiddeti, cehennem sıcağındandır…”
(Buhari- Mevakit 9)
“sekiz ism-i a’zamın bir sahife-i nuranîsi olan Güneş…”
(Mektubat, Sekizinci Mektup)
“Sâni’-i Zülcelal’in esma-i hüsnasından Nur isminin bir kesif âyinesi hükmünde olan güneşin,”
(Sözler, On Dördüncü Söz)
Hüseyin Çeşitcioğlu
- Öğretmen Ayşe Ateş - 1 Temmuz 2024
- İnsanlık Nereye? – 2 - 11 Haziran 2024
- İnsanlık Nereye? – 1 - 31 Mayıs 2024
- Bildiğimiz İnsanlık Tarihe Karışıyor! - 14 Mayıs 2024
- Şükür Elhamdülillah Lakin! - 7 Mayıs 2024
- Olmak Ya Da Olmamak Noktasında - 24 Nisan 2024
- Ümitveren Seyri Sefer… - 18 Nisan 2024
- Rusya’nın Türkiye Oyunu mu? - 27 Mart 2024
- İlk Gecenin Hasenatı - 15 Mart 2024
- Raşel ve Harun’un Durumu Ne Olacak? - 9 Mart 2024
Üstadın bu ifadeleri mecaz, benzetme ve AKLI GÖZÜNE İNMİS ÇAĞ İNSANINI AYETLERI VE HADİSLERİ INKÂRINA yol açmamak içindir kalem dostum; yoksa hem ehadis ( miraç hadisi mesela), hem Ayetlerde Cehennemın sıfat ve yeri tarif edilmiştir; ama ne o yerlerin ne de sıfatların mahiyetini ancak Allah bilir.
Ayetlere göre cehennemin yeri neresi?
Mahiyetini Allah bilir hükmü olmakla birlikte MAVERA, ARŞ ile kavseyn arası ( hadis evkamekal; miraç hadisi) Yanı mükevvenat dışı…