Ana Sayfa / HABERLER & Yorumlar / Cevat AKŞİT Hocaefendi’den Bir Adnan Menderes Hatırası

Cevat AKŞİT Hocaefendi’den Bir Adnan Menderes Hatırası

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Bilindiği üzere Bediüzzaman’ın “İslam Kahramanı” olarak tavsif ettiği başvekil Adnan Menderes, darbeci askerler tarafından küçük düşürülmüş, işkence görmüş ve 17 Eylül 1961 günü idam edilmişti.

Merhum Menderes’i Cevat Akşit Hoca da genç yaşında ziyaret etmiş. Dualara vesile olması temennisiyle Akşit Hocaefendi’nin bu hatırasını arz ediyoruz.

Adnan Menderes’i ziyaretim

Amcam Baha Akşit bey, Menderes hükümetinde grup başkan vekili idi. Menderes’in sağ koluydu. O kadar yakındı ki, bakanları Menderes ile beraber o tayin ederdi. Kendisi bakan olmazdı ama bakanları düşürürdü, indirirdi. Öyle bir forsu vardı, devamlı grup başkan vekili idi.

İmam Hatip okullarının yüksek kısmının açılması için Türkiye genelinde bir istek doğmuştu. İmam Hatip dernekleri birleşti ve Menderes’e gitme kararı aldılar.

Beni 17 yaşında olmama rağmen, Amcam vesile ile Menderes’ten randevu alayım diye beni de aralarına aldılar. Hepsi de zengin, dernek adamları..

O heyetle Ankara’ya gittim, durumu amcama söyledim. Menderes o sıralar kimse ile görüşmüyordu, heyetleri kabul etmiyordu. İhtilalin ayak sesleri duyulmaya başlamıştı. Amcam “durum böyle, ama yine de bir söyleyeyim. İmam Hatipleri çok sever” dedi.

Menderes demiş ki; “Yahu Baha, kimseyi kabul etmiyorum, ama İmam Hatiplere de hayır diyemem ki. Gece saat 10’da başbakanlığa, değişik kapılardan birer ikişer gelsinler, ben polislere tembih edeceğim.”

Biz o zaman kadar Cumhurbaşkanı Bayar’ın köşküne çıktık. “Celal Bayar, İran şahını ziyarete gitti. Ama sizden haberdarız. Burada size yemek vereceğiz” dediler. Bende o sıra gençlik var, sağımı solumu hesap edemiyorum. Orada çayırlıkta akşam ezanı okumaya başladım. Hemen görevliler koştular; “Aman ne yapıyorsun” diye. “Ne var?” dedim “Akşam namazını kılacağım” dedim. Onlar da “tabii, tabii” dediler. Bir şeyler serdiler. Orada bir akşam namazı kıldık.

Saat 10’a doğru başbakanla görüşeceğimiz odaya girdik. Uzun bir masa var. Ben Menderes’in koltuğunun tam karşısına oturdum. Çünkü o sıralar biz de Menderes’e hayranız, sülalemiz Menderesçi..

Saat 10’da başbakan geldi, koruma polisi ile içeri girdi. “Oğlum sen çık” diye koruma polisini çıkardı ve kapıyı kilitledi. “kimse buraya girmeyecek” diye de tembihledi.

Bekir Elam sözcümüz. Kendisi Konya İmam Hatip lisesi müdürü idi. Halk partili ama güzel konuşuyor. O kalktı, üç cümle kurdu. Menderes “lütfen oturun beyefendi” dedi. Bir başladı konuşmaya..Türkiye’deki komünist faaliyetleri, bölücü faaliyetleri, masonik faaliyetleri bir bir anlattı. Dedi ki; “Benim müsteşarım Masonların reisi. Beni bu kadar bunalttılar, etrafımı çevrelediler. Ben Müslümanım. Türkiye’nin de ayakta kalmasının teminatı İslam’dır, imandır. Eğer bugün biz ayaktaysak,beyaz örtülü bir ninenin kucağında veya aksakallı bir dedenin kucağında büyümüş bir nesil olarak ayaktayız” dedi. Ama nasıl ağlıyor? Hüngür hüngür ağlıyor.

İmansız, İslamsız yaşanmaz. Hayatım pahasına da olsa, İmam Hatip okullarının yüksek kısmını açacağım. Arkadaşlarım beni desteklemiyor, laikliğe aykırı görüyorlar, yalnızım arkadaşlar” dedi.

Böyle iki saat konuştu. Ağladı, ağlattı herkesi. Halk partililer dahi onun samimiyetine inandılar. Çok şeyler anlattı daha..Üniversitedeki profesörlerin faaliyetlerini falan, hepsini biliyor..

Görüşme bitti, çıkacağız. Kimseye elini öptürmedi. Ben en son kaldım. Kafaya koydum, elini öpeceğim. 17 yaşındayım, acı kuvvetim var o zaman. Menderes sportmen bir adamdı. Koca koca elleri vardı. Tam ben öpecekken elini çekmek istedi. Şuradan tuttum, nereye çekecek? Delikanlıyım, tuttum, çevirdim, elini öptüm. Sırtımı okşadı; “Aferin, aferin” dedi. Hiç unutamayacağım, yanaklarımdan öptü.

O sene Celal Yardımcı Milli Eğitim bakanıydı. Celal Bayar ile ikisi “hayır” dediler, açmadılar. Ertesi sene Celal Yardımcı’yı terfi ettirdi, devlet bakanı ve başbakan yardımcısı yaptı. Milli Eğitim bakanlığı boşaldı.

Nafia Vekili Tevfik İleri’yi vekaleten Milli Eğitim Bakanlığına getirerek İmam Hatip okulunun yüksek kısmını açtı. Okul Fatih-Çarşamba’da açıldı. 59 kişilik kontenjan tanıdılar.

Bir gün orada, Avukat merhum Yusuf Türel(İlim Yayma Cemiyeti Başkanı) Tevfik İleri’yi bir toplantıya davet etmişti. Yusuf Türel söz aldı: “Neden kontenjan 59 kişi? Bizden bina isteyin, para isteyin. Neden 590 kişi değil”diye bayağı hükümete çattı.

Tevfik İleri kürsüye çıktı; “Üstümüze gelmeyin” dedi, ağladı. “Bunu biz nasıl açtığımızı siz bilemezsiniz..Dua edin, çoğalsın” dedi. Ama adam ağladı, hiç unutamıyorum. Hakikaten sonra İslam enstitüleri çoğaldı. Bunda Menderes’in büyük hizmeti var. Gerçekten de hayatıyla ödedi. Hakkını yememek lazım. Ben onun dış ülkelere gidip gelirken Eyüp Sultan’ı ziyaret ettiğini biliyorum. Böyle inançlı bir insandı. Mazlumen asıldığına inanıyorum.

Yassıada Duruşmalarına Katılmam

İslam enstitüsünde okurken Yassıada Mahkemeleri oldu. Ben de amcam Baha Akşit’in Yassıada’da mahkum olması hasebiyle bir duruşmaya dinleyici olarak katılmıştım. O gün Rahmetli Menderes’i de yakından gördüm, önümden geçmişti. Elbise dökülüyordu adamın üstünde, o kadar zayıflamış. Amcam anlattı da, Menderes çok işkence görmüş “Nasıl dayandı bilemiyorum” derdi amcam.

Bizans’tan kalma, içinde böceklerin dolu olduğu, çamurlu bir yere her gün Menderes’i kapatırlarmış. Aynı zamanda kimseyle konuşturmuyorlarmış ki, psikolojisi bozulsun da mahkemede konuşamasın. Yoksa biliyorsunuz o konuşmasıyla, hitabetiyle mahkemedeki hakimleri sustururdu.

Salih OKUR

cevaplar.org

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mi’rac Gecesi Hakkında Yazılar, Bilgiler

Mübârek Miraç Gecesi hakkında sitemizin zengin içeriğine ulaşmak için lütfen alttaki başlıkları tıklayınız. 1. Tıklayınız …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Bir Makalesi: Mehdi Meselesi ve İstismarı

Mehmet Görmez'in istifasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'na Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Erbaş atandı. …

Kapat