Cevher ve Ârâz kavramları

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Cevher, bir şeyin maddesi demektir. Araz ise, o maddenin varlığın bağlı olarak ortaya çıkan bir özelliktir. Mesdela: demir bir cevherdir; onun sertliği ise bir arazdır. Gümüş bir cevherdir, onun beyazlığı ise bir arazdır.

Diğer bir ifadeyle, varlıkta kalabilmesi için başka bir şeye muhtaç olmayan maddeler cevherdir, başka şeye muhtaç olan hassalar, özellikler, sıfatlar arazdır. Meselâ elma, altın birer cevherdir. Bunların rengi, kokusu, şekli ise arazdır. Renk cisim ile vardır, onun üzerinde görünür, cisim olmazsa, renk olmaz. Kâinatın tamamı cevher ile arazdan meydana gelmiştir.

Bu gerçeği kavradıktan sonra, cevher ile arazın ezeliyetinden söz etmenin mümkün olmadığı kolayca anlaşılır. Çünkü cevher de araz da sonradan var edilmişlerdir.

☆☆☆

Her şeyin bir değişmez özü, bir de sürekli değişime uğrayan dış kısmı, sureti vardır. Birincisine cevher, ikinciye âraz denilir. Bir çekirdeğin değişmeyen özü, ondaki genetik şifredir. Çekirdek parçalansa da, fidan, ağaç hâlini alsa da bütün bunlar, sonradan meydana gelen, ârızî şeylerdir. Esas program, hiçbir değişikliğe uğramaz. Bu mânâda bütün kanunlar cevher, onların uygulandığı sahalar ise arazdırlar.

Risale-i Nur Külliyatı’nda, ruhun emir âleminden gelmiş şuur ve hayat sahibi bir kanun olduğu bildiriliyor. Buna göre, insanın cevher denilmeye lâyık veçhesi ruhudur, beden ise ârazdır.

Bir adım daha ileri gittiğimizde, her varlığın bir mahiyeti, bir de sureti bulunduğunu görürüz. Mahiyet, o şey daha yaratılmadan, onun ilâhî ilimde teşekkül etmiş hâlidir. Bu ilimde bir değişme düşünülemez ve asıl cevher, ilâhî ilimdeki bu mahiyettir. O mahlukun yaratılmasıyla ortaya çıkan varlık, o ilk cevhere göre â’razdır. Değişmeye, büyümeye, gelişmeye, kemâle erip zevale ermeye ve sonunda ölümü tatmaya mahkûmdur.

Daha dar mânâda, her varlığın temel taşları demek olan atomlar “cevher” kabul edilmiş ve atoma “cevher-i fert” denilmiştir. O atomlardan yapılan varlıklar ise “araz” kabul edilmişlerdir. Önemli olan, gözünü sadece arazlar âlemine dikmiş ve maddede boğulmuş insanların nazarını cevherlere, yani ruhlara, kanunlar âlemine ve nihayet her şeyin ilk hareket noktası olan mahiyetlere çekmektir. O mahiyetler Allah’ın iradesiyle, ilmiyle vücut bulmuşlardır.

sorularlaislamiyet & sorularlarisale

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Hisbe, İhtisab – Hisbe Teşkilâtı ve Muhtesib

Hisbe ( الحسبة ) Arapça’da “hesap etmek, saymak; yeterli olmak” anlamlarındaki hasb (hisâb) kökünden türeyen ihtisâb …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Dünyada Çalışmak ve Hizmet-i Diniye (Risale-i Nur’dan derleme)

Dünyevi Kazanç ve Hizmet-i Diniye “İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve ona iman edip ibadet …

Kapat