Ana Sayfa / RİSALE-İ NUR'DAN / “Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür, üçüncü medrese-i Yusufiyeye bizi de idhal etti”

“Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür, üçüncü medrese-i Yusufiyeye bizi de idhal etti”

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

(Bu gelen mektub, Ceylan’ın mektubudur.)

بِاسْمِهِ‬ سُبْحَانَهُ ‬وَاِنْ ‬مِنْ ‬شَيْءٍ‬اِلاَّ‬يُسَبِّحُ ‬بِحَمْدِهِ

Çok muhterem, çok mübarek ağabeyim, efendim hazretleri!

İstifsar-ı hatırla mübarek ellerinizden sıhhat ve âfiyetinize dua ederek öpüyoruz. Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür, üçüncü medrese-i Yusufiyeye bizi de idhal etti. Ve geleli günden beri vazife-i Nuriyelerimizi noksansız görmeğe çalışıyoruz. Kalem sahibi olan arkadaşlar, hususan Halil, Mustafa, Kasap İbrahim, Hacı Osman Çalışkan hapishane hatıratlarını mükerreren yazmaktadırlar. Ve şöyle diyorlar: Bizim vazifemiz, neşr-i esrar-ı Kur’aniyedir ve kalemle hizmet etmektir. Zındıkların vazifeleri de, nura perde çekmeğe çalışmaktır. Biz vazifemizi yapıyoruz, onlar da vazifelerini yapıyorlar. Va’dinde hulfetmeyen Rahîm-i Zülcemal hazretleri, elbette bizleri muvaffak edecek, onları aksiyle tokatlayacaktır. Buyurduğunuz gibi inşâallah ecr-i azîm ve sevab-ı kesîr ile bu üçüncü medrese-i Yusufiyeden çıkacağız. Ve üç arkadaş dediğimiz gibi, zaferle Medreset-üz Zehra’yı ziyaret edeceğiz. Bizim kat’iyyen çabuk çıkmamak (çıkmak) fikrimiz yoktur. İstiyoruz ki; bir ay yatıp zafersiz çıkacağımıza, senelerce yatalım fütuhat-ı azîm ve Nur’un tamamen serbestiyetiyle çıkalım.

Emanetleri tamamen aldık. İnayet-i İlahiye ile işlerimiz de fütursuz görülmektedir, Üstadın rahatı da elhamdülillah çok iyidir, mûcib-i merak tarzda değildir. Mübarek mektubunuzu ve fakire hitaben Nur şakirdlerine yazılan mektubunuzu sevinçler içinde aldık ve mazrufu açmadan sevgili Üstadımıza takdim ettik. Tevkifat olmadığınızdan çok memnundurlar. Esasen merakları sizdedir. Bizlerden yüzlerce hapiste kalsak da, Nur’un faaliyeti ve intişarı geri kalmamak için sizlerin serbest kaldığınızı, Cenab-ı Erhamürrâhimîn’den istiyoruz. İki Nurcunun gelip de görmeden gittiklerine çok müteessir olduk. Şimdiden sonra gelenler, Çobanlarlı Ali veya kardeşi Ahmed namıyla gelsinler. Çünki İsmail yakında asrî cezaevlerine gidecektir. Efe Şükrü’yü Üstadımız ikinci bir Said olarak tarafınıza göndermiştir. Birkaç şişe gülyağı daha ihtiyacımız vardır. Denizli müdafaatını da istiyoruz. Ve Gençlik Rehberi’nin bir küçük haşiyesiyle Afyon hapsi mektublarını ve Onbeşinci Rica’yı Efe Şükrü ile takdim ettiğimizi arzeder, ellerinizden hürmetle öperiz. Osman, Hıfzı, Hasan, Mehmed, İbrahim Edhem, Mehmed Yayla kardeşlerimizin sadakatla çalıştıklarını ve Tavşanlı’dan üç hocanın ve Mustafa Amuca oğlunun geldiklerini bildirerek nihayet veririm efendim. 

اَلْبَاقِى‬هُوَ‬الْبَاقِى

Kusurlu

Ceylan

Gayr-i Münteşir

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Lâtif Nükteler

Risale-i Nur Külliyatından Lâtif Nükteler Müellifi Bediüzzaman Said Nursi   *** Sadakatta namdar, safvet-i kalbde …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Dünyevi Kazanç ve Hizmet-i Diniye (Derleme)

“İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir.” (Şualar 100) diyerek insanın …

Kapat