Ana Sayfa / Yazarlar / Cumhurbaşkanı’nı Kandırmaya Çalışıyorlar / Vehbi KARA

Cumhurbaşkanı’nı Kandırmaya Çalışıyorlar / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 4 Ocak 2017’de yaptığı konuşmada “Ezan okunmasına tahammül edemeyenlerin müezzinin üzerine yürümesi ne kadar yanlışsa, namaz kılmayana karşı zor kullanılması da aynı derecede yanlıştır. Geçmişte, örtülü olduğu için okullara alınmayan kız çocuklarımıza yapılanlara nasıl rıza göstermemişsek, bugün aksi yönde bir davranış sergilenmesi halinde aynı tavrı ortaya koyarız. Çoğunluğun azınlığa tahakkümüne karşı olduğumuz gibi azınlığın çoğunluğa tahakküm etmesine de karşı olduğumuzu da açıkça ifade etmek isterim” dedi.

Konuşmanın tamamına bakınca oldukça güzel görünüyor. Gerçekten de bütününden ufuk açıcı mesajlar çıkarabiliriz. Fakat satır aralarında gezecek olursak çok dehşetli bir tehlikeyi fark edebiliriz. İşte bu hususta Cumhurbaşkanımızı ikaz etmek boynumuza bir borçtur. Çünkü dindar insanlar sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde kendisini çok seviyor. Onu yanlış yöne doğru yönlendirenleri uyarmak ve dikkatli olmasını sağlamak da bir görevdir.

Muhtarlara karşı yapılan bu konuşmayı tarihte ilk kez CNN televizyonu 13 dakika süre ile canlı yayınladı. Bu yüzden özellikle “namaz kılmayanlara baskı yapılması” gibi bir sözü rüşvet-i kelam kabilinden yani yabancı ülkelerin algılarını düzeltmek için yapılmış bir konuşma sayabiliriz. Lakin bu konuşmaların benzerleri birçok hükümet yetkilisi tarafından da dile getirilip hata ediliyor.

Her şeyden önce “namaz kılmayanlara baskı yapıldığı” yalanını aklı olan kimse kabul edemez. Çünkü tam tersine ülkemizde namaz kılanlara baskı yapılmış yüzbinlerce insan işinden gücünden edilerek zor durumda bırakılmıştır. Yabancılara şirin görünmek için bu kabil sözler söylenebilir lakin buna inanmayı ve kabul etmeyi kimse beklemesin. Bilakis yöneticilerimize karşı inancımızı yitirmeye ve güven kaybına sebep olacağından ciddi bir şekilde eleştiri yapılmalıdır.

Evet, kimsenin dolmuşuna binmeden dolduruşa gelmeden şu basit gerçeği haykırmaktan çekinmemeliyiz. Ülkemizde Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan bu güne kadar dindar insanlara ve özellikle de “namaz kılanlara” ağır bir baskı uygulanmıştır. Hal böyle iken namaz kılmayanlara baskı uygulanıyor gibi sözler çok yanlış ve aslı astarı olmayan beyanlardır.

Bana ayrılan köşelerde yazdığım yüzlerce makalede özellikle askerlerin namaz kılma konusunda yaşadıkları güçlükleri ve uğradıkları ağır baskıları tekrarlamaya gerek duymuyorum. Zira bunu sağır sultan da biliyor. Fakat bilinmeyen husus ise bu baskının hala devam ettiğidir. Sadece namaz değil; alkollü içki içmemek, tesettürlü olmak gibi sayısız konularda dahi dindar insanlara baskı yapılması hususu özellikle kamu kurumlarında yaygın bir hastalıktır. Basit bir misal sayısı belirli bir miktarda olan askeri kurumlarda cami, mescid gibi ibadet yerlerinin açılması NATO yönetmeliklerinde ve kendi kanunlarımızda yer almasına rağmen hala uygulanmamaktadır.

Ordudan atılan on binlerce asker namaz kıldığı için cezalandırılmış ağır bedeller ödetilmiştir. Benim de içinde yer aldığım sayısı binlerle ifade edilen bu insanlara tazminat dahi çok görülmüş zırnık dahi ödenmemiştir. Bu yetmez gibi bir de kalkıp “namaz kılmayanlara baskı yapıldığından” söz etmek insanların aklı ile alay etmektir. Bu yalana inanmak isteyen varsın inansın, istediği kadar kendini kandırsın lakin göz yummakla gece olmaz, gözlerini kapayanlar sadece kendileri için gece yaparlar.

Tekke ve medreselerin kapalı tutulması ile ilgili daha bir çok yasağı ve din ve vicdan özgürlüğüne karşı işlenmiş suçları sonraki yazılarımda dile getireceğim inşaallah, şimdilik bu kadarı yeterlidir, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Türkiye’nin Acısı Bizim de Acımız Oluyor / Orozgül Koychuman Kızı

Türkiye ve Kırgızistan, Tarihi Bağları Olan İki Kardeş Ülke.. İstanbul'da, yeni yılın ilk saatlerinde gece …

Kapat