Ana Sayfa / Yazarlar / Değersiz olanı değerli olana tercih ettiğimiz oldu mu?

Değersiz olanı değerli olana tercih ettiğimiz oldu mu?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Değersiz olanı değerli olana tercih ettiğimiz oldu mu?

قَالَ أَتَسْتَبْدِلُونَ ٱلَّذِى هُوَ أَدْنَىٰ بِٱلَّذِى هُوَ خَيْرٌ ۚ

Musa Peygamber dedi ki: Sizler değersiz olanı, değerli olana mı tercih ediyorsunuz?

Bakara Sûresi 61.

Allah Teâlâ İsrailoğullarına kendi katından ikram ve ihsanda bulunmuştu. Onlara gökten hazır yiyecek gönderiyordu. Ama onlar damak tatlarını, Allah’ın ikramına tercih ettiler.

Ey misafir kardeş, ev sahibinin ikramına burun kıvırma! Onun sofrasına hakaret eder gibi damak tadını bahane etme!

Soğan, sarımsak, mercimek, salatalık peşinden koşup daha leziz ve daha faydalı nimetleri çiğneme!

Ah nice güzellikleri feda ettik zevkimize! Nice güzellikleri görmedik, sırf tarzımıza uymuyor diye! Nice lezzetlere yüz çevirdik, sırf damak tadımıza uymuyor diye. Bir teşekkürü çok gördük kimi zaman! Bir iltifatı esirgedik nice zaman!

Ey damak mahkumu koca! Eşinin nice lezzetli ikramlarını tatmadın biliyor musun? Sırf soğanı, sarımsakı olmadığı için! Nice güzel yemekleri elinin tersiyle ittin; içinde acısı, salçası olmadı diye!

Nice güzellikler, basitliklerin altında ezildi biliyor musun?

Ey mümin kardeşim, nice helaller varken, mekruhları seçtin! Nice faziletleri, rezaletlere değiş tokuş ettin!

Ey mümine kadın, nice tesettürlü kıyafetleri sırf rengi hoşuna gitmedi diye rafta bıraktın da daha değersiz olanı, dar olanı, tesettüre uymayanı seçtin! Soğana iltifat eder gibi, Allah’ın ikramından yüz çevirdin! Meşru olan kıyafeti sırf renginden dolayı, gayri meşru kıyafete değiştirdin. İyiyi bıraktın, kötüyü aldın. Bol olanı bıraktın, dar olana gönül bağladın…

Helalinden eski bir ev mi? Yoksa içi haram ve şüphe dolu işlemlerle alınmış yeni ev mi?

Nice sözler söylenir bu ayete… Ama şiar et kendine bunu!

İki zevk arasında kalırsam, şeriatın zevkine mi uyacağım, yoksa zevkimi şeriatın zevkine mi tercih edeceğim?

***

Lütfen bazı insanları kendinize benzetmeyin!

Bırakın bazıları da farklı düşünsün. İnanın bir cemaatin içinde farklı düşünenler ne kadar çoksa, o cemaat o kadar gelişir ve güzelleşir.

Hatta bazı insanları bırakın hiçbir cemaate veya kuruluşa girmesin. Bırakın ümmetin, milletin ortak malı olsun. Bunları dışlamayın. Benim adamım diye de sağa sola caka atmayın.

Bir cemaatin içinden cemaatin hatalarını, kusurlarını görmek zordur. Ama dışarıdan görmek daha kolaydır. Belki bazen insafsızcadır. Ama ne olursa olsun dışarıdan gelen eleştiriler cemaati yıkmaz, bilakis cemaate güç katar.

Ben, ilkesel olarak cemaatlerin sayısının çok olmasından yana mutluluk duyan biriyim. Bana göre her bir cemaat diğer bir cemaatin bir yardımcısıdır.

Ancak bir cemaat kendisini cemaatler üstü görmeye başlarsa ya da müntesiplerini fabrikasyon ürünler gibi yetiştirmeye ve diğer cemaatleri dışlamaya aşılarsa ona da karşı dururum.

Hiçbir şahıs layüsel olmadığı gibi hiçbir cemaat de layüsel değildir.

Nedense bazıları; ümmete, millete ve her kesime hitap eden bir hoca, bir davetçi, bir alim gördü mü onu da kendi cemaatinin rengiyle boyamak istiyor. İşte bunu yapmayın. Zira onun ortada kalması herkes için hayırdır. Sizin eleman oldu mu belki artık siz ondan istifade edersiniz ama başkaları ondan istifade edemez. Onu görenler, bu hoca falan cemaatin adamıdır diye bakar ona…

Her cemaatin kendisine ait bir rengi, bir kokusu, bir tadı var. Hepsi de ayrı ayrı güzeldir.

Sizce tek bir çiçek veya tek bir ağaçtan polen toplayan arının balı mı güzeldir yoksa her çiçekten ve her ağaçtan polen toplayan arının balı mı güzeldir?

Kestane balı kestane kokar. Çam balı çam kokar. Ama yayla balı tüm tabiat (ümmet) kokar.

Bırakın bazı hocalardan da kestane tadı gelmesin…

Sanırım mesele izaha kavuştu. Fazla söz, fazla yemek gibidir.

Murat Padak

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Şerh-i Sadır ve Şakk-ı Sadır

ŞERH-İ SADR VE ŞAKK-I SADR “1 . Göğsüne senin için (ilim ve hikmetle) inşirâh vermedik …

Kapat