Ana Sayfa / Yazarlar / Denizcinin Ramazanı – IV / Vehbi KARA

Denizcinin Ramazanı – IV / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Sahura kalkmak için etkili bir yöntem

Bahriye Mektebinde ikinci yılımızdan itibaren oruç tutmak serbest olmuştu ve artık yemekhaneden iftar ve sahur saatlerinde istifade edebiliyorduk. Anlamsız yasağın kaldırılmasında yeni okul komutanının tutumu kadar bizlerin oruç yasağına karşı kararlı bir şekilde direnmemizin de rolü olmuştu.

İftar ve sahur yemeklerimiz oldukça zevkli geçiyordu. Aşçılar, görevli askerler oruç tutan öğrencilere çok saygılı davranıyor, yemekleri ellerinden gelen bütün gayretle yapıyor ve en güzel şekilde servis ediyorlardı.

Her şey iyiydi de yaz mevsimi olduğu için bir tek sahur saati çok erkene geliyordu. Sabah namazını kılmak için beklediğim için gece neredeyse hiç uyku uyuma fırsatı bulamıyordum. Bu nedenle sınıf arkadaşlarım sahur için uyandırdığı zaman “ben sonra geleceğim” der, biraz daha uyumaya çalışırdım.

Sahura geç geldiğim için arkadaşlarım bazen yemeklerin tamamını yer, bana da bir şey kalmazdı. Bu durum onları üzer, “niçin zamanında kalkmıyorsun?” diye, bana kızar ve sitem ederlerdi.

Fakat sonunda çok etkili bir yöntem buldular. Bir sahur vakti arkadaşım “kalk dedik bir kere” deyip beni yataktan aşağı yuvarladı. Ben ne olduğunu anlamamıştım ve bu sırada üst ranzadan düştüğüm için de bir hayli canım yanmıştı. Lakin arkadaşlarım bana öyle çok da acımadılar zira yemek kalmadığı için “mahcup duruma düşmekten” kurtulmuşlardı.

Ertesi gün “bak Zafer geliyor” dediklerinde ben uykuyu bir tarafa bırakıyor zınk diye ayağa kalkıyordum. Sonunda afiyetle sahur yemeğini yemeye başladım.

Sahurdan sonra bazı arkadaşlar uyumaya gidiyor ben birkaç arkadaşımla çay içip imsak vaktini bekliyordum.

Öğrenci iken Ramazan ayı şimdiki gibi yaz vakitlerine gelmişti ve o dönemde çok az uyku uyuyorduk. Fakat her Ramazan ayında olduğu gibi o yıllarda da Ramazan bereketi ile gelmişti. Çok kısa zamanda Ramazan ayının güzelliklerine alıştık. Unutamayacağım güzellikte Ramazan ayını daha ihya ettik. Cenabı Allah, cümlemizin yaptığı ibadetleri kabul buyursun…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Ramazan Orucunun Adabı / Zeynelabidin YILDIRIM

Ramazan Orucunun Adabı 1.RECEP VE ŞABAN aylarında “Allah’ım Recep ve Şaban’ı hakkımızda hayırlı kıl ve …

Kapat