Ana Sayfa / Yazarlar / Denizcinin Ramazanı XVI / Vehbi KARA

Denizcinin Ramazanı XVI / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Denizcinin Ramazanı XVI

Libya’da İftar Yemeği

Dünyanın en izzetli topluluklarından biri de Araplardır. Gerçi Arap ülkelerine göre farklılıklar olabilir lakin çoğunlukla aynı karakteristik özellikleri taşırlar.

Bir gün Libya’da iken gemimizdeki iftar yemeğimize acentemizi davet ettim. (Acente demek geminin bürokrasi işlerini halleden ve bu iş karşılığında ücret alan kurumdur) Acente yetkilisi gelirken eczacı bir arkadaşını da getireceğini söyledi. Ben de memnuniyetle kabul edeceğimi söyledim.

O akşam iftar yemeğimizi yedikten sonra güzel bir Türk Kahvesi içtik. Acentemiz ve özellikle eczacı olan arkadaşı onları ağırlamamızdan çok etkilenmişti. Misafirlik derken yeri gelmişken söyleyeyim. Her ne kadar yabancı bir limanda olsanız ve geminiz yanaşmış vaziyette dahi olsa Türk bayrağı taşıyan gemiler Türkiye toprağından sayılır. Gemi içerisinde Türkiye’nin hukuku geçerlidir.

Sohbetten sonra misafirlerimiz tutturdular “illa bizde de iftar yiyeceksiniz” diye. Çaresiz ısrarları kabul etmek zorunda kaldık. Allah’tan zamanımız müsait idi. Limanda tahliye işlemi yapıyorduk ve “Ramazan Mesaisi” geçerliydi. Yani işler ağırdan ilerliyordu.

Eczacı olan misafirimizin evine gittik. Bize meşhur yemeklerinden olan “kus kus” ikram ettiler.

Kus kus nasıl bir yemek? Tarif edeyim. Bildiğimiz pilavı düşünün. Ama içinde her şey var. Etinden tavuğuna, fıstığından kurumuş üzümüne hatta ceviz, fındık içi birçok kuru yemişin olduğu bir pilav.

Koca bir tepsi içinde sunuyorlar. Herkes önünden yiyor. Araplar daha ziyade elle yiyorlar lakin bizim iftarda herkesin önüne çatal koymuşlardı ve isteyen istediği gibi yiyebildi.

Nasıl lezzetli miydi? Elbette ne de olsa iftar sofrası Benim gibi vejetaryen olan birisi dahi beğendiğine göre sormamak gerekir.. Zira iftar sofrası gerçek iştahı kazandırdığı için bütün yemekler lezzetli olur.

Cenabı Allah, bütün kardeşlerimizin sofralarını bereketli ve lezzetli kılsın…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri Günümüzün hayat hızı ve anlayış tarzının getirdiği şeyler İslam’ın evrensel …

Önceki yazıyı okuyun:
İnsan ve Âfâk / Metin Said SERDENGEÇTİ

İnsan ve Âfâk Rabbimiz insanın yaratılış gayesini kendini yaratana kulluk olarak tayin etmiştir. Enfüsi dairede …

Kapat