Denizcinin Ramazanı XVII
Türk kahvesi
Her iftar yemeğinden sonra kahve içmek özellikle yaşlı Türklerde bir adet olmuştur. İngilizlerin “meşhur beş çayı” gibi Türklerin de kahvesi meşhurdur. Gemimize gelen yabancılar özellikle “Türk kahvesi” içmek isterler. O yüzden bir kaptan ne yapıp edip gemide kahve bulundurmak zorundadır. Aksi takdirde ülkemizi iyi bir şekilde temsil edememiş olur.
Kahve özellikle Brezilya’da bulunan tropikal bir ağacın ürünüdür. Şimdi Türk kahvesi de nereden çıktı? Demeyin. Malumunuz kahvenin yapılış şekli bu sözü dedirtiyor.
Avrupa’ya kahve ilk defa Türkler vasıtası ile gelmiş. Avrupa’daki binlerde “cafe” bize özentiden doğmuş.
Bir araştırmacıya göre ilk “cafe” ler 1671 yılında açılmış. Fransız yüksek sosyetesi, dönemin Osmanlı Elçisi Süleyman Ağa sayesinde tanıştıkları kahveyi zenginliğin en önemli göstergesi olarak sunmaya başlamış.
Paris’in şimdi çok meşhur olmuş cafe’leri bir zamanlar “Türk likörü” denilen ve kahve içilen yerlermiş. İlk cafe de 1675 yılında açılmış.
Avrupalılar kahveyi bizim gibi yapmazlar. Gerçi İtalyanların da bir çeşit bol köpüklü bir kahvesi varsa da genellikle “neskafe” dediğimiz şekilde yapılır. Bu tip kahve yapımı çok basittir. Kaynamış suyun içine koyarsın kahveyi karıştırırsın olur biter. Lakin Türk kahvesi öyle basit değildir. Öncelikle cezvesi olmalıdır ve kaynatılması özen gerektirir. Kısaca ince bir ayara ihtiyaç vardır. Kız bakmaya gidenler gelin olacak kızın yaptığı kahveye göre ilk notu verirler. Öncelikle bir kahve içilir. Bakalım kahve güzel bir şekilde yapılmış, hatta köpürmüş mü?
Arapların kahvesi bizimkine benzer. Fakat çok şekerli ve koyudur. Bizdeki fincanlar gibi özel fincanları vardır ve her biri birer sanat eseri olan bu bardakların yarısına kadar doldurulur.
Bir Arap kahvesi içerken şaşırabilir “gelirken yarısı döküldü mü?” diye sorabilirsiniz. Zira adet böyledir. Fincan bizdeki gibi ağzına kadar doldurulmaz…
- Kayıt Dışı Ekonomi ve Çözümleri Kitabı - 23 Ağustos 2020
- Hani Avrupa Ayağa Kalkacaktı? - 20 Ağustos 2020
- Şimdi Sıra Birinci Maddeye Geldi - 15 Ağustos 2020
- Yalancının Mumu 51 Senedir Yanıyor - 13 Ağustos 2020
- Kadına Şiddet Şapka İle Başladı - 11 Ağustos 2020
- Fuat Sezgin’in Arapçanın Üstünlüğüne Dair Görüşleri - 8 Ağustos 2020
- Necip Fazıl Kısakürek’i Farklı Gösteriyorlar - 3 Ağustos 2020
- Ölümü Unutmuş İnsanlara Bir İbret Dersi - 28 Temmuz 2020
- Kelam-ı Ezelî ve Hutbenin Arapça Okunması - 25 Temmuz 2020
- Böyle Anayasa Olmaz - 20 Temmuz 2020