Ana Sayfa / Yazarlar / Din, Siyaset, Adalet

Din, Siyaset, Adalet

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Din, Siyaset, Adalet

 

*Şeriatın en güzel tanımını Bediüzzaman yapıyor:

“Şeriatın bir hakikatine, bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir.”

Yani İslam’ın olduğu yerde,

1) Mutsuzluğa sebeb olan şeyler önlenir.

2) Zulüm asla yer bulamaz.

3) Fazilet bütün nevileriyle teşvik edilir.

Batının gittiği yerde,

1) İnsanlar mutsuzdur, gelecekleri ve malları ellerinden alınmıştır. Halk fakirleştirilir ve para oyunları ile halkın elindekiler bir şekilde çalınır. İstimlak, enflasyon ve kur dengeleri ile servet belli kesimin elindedir. Azgın azınlık dışında herkes fakirdir.

2) Zulüm her yerde kol gezer. Tecavüzler, gasplar ve talanlar ile halkın malları açgözlü zalimler tarafından yağmalanır.

3) Ahlaksızlık, zina, sapkınlık ve iğrençlik faziletin yerini alır.

Yalan, kibir, ikiyüzlülük açıkça görülür.

İslamdan uzaklaşınca ilk başta terk edilen kelimeler, hamiyet ve mürüvvet oldu. Hamiyetsiz, mürüvvetsiz gençler yetişti.

Avrupa’nın kendi halkına duyarlılığı fazilet değildir. Sırtlanlar, canavarlar, kurtlar kendi yavrularını besler. Bu adalet değildir.

Adalet, herkese karşı uygulanınca adalet olur.

Kurdun yavrusunu kuzu eti ile beslemesi ne adalet ne de fazilettir. Komşusunun oğlunu öldürüp kanını kendi çocuğuna içiren baba adil değildir.

Batının yaptığı tam da budur.

 

*Nifak bir hastalık ve ahlaki bir zaaftır.

Münafıkları sadece müslümanlar arasında aramak büyük hatadır.

Bugün batı dünyası tam bir nifak siyaseti güdüyor.

Yalan, ikiyüzlülük, kibir, aşağılama, haksızlık, zulüm hepsi onların icraatlarında mevcuttur.

O halde Hıristiyanlara ve Yahudilere karşı bu hususta dikkatli olmak gerekir.

Yüz sene önce yediğimiz kazığı bir daha yemeyelim.

Mümin bir delikten iki defa ısırılmaz.

 

*Dünyada dört sistem ile güç ve hakimiyet sahibi olunur.

Siyasi, iktisadi, kültürel ve askeri sistemini sağlam kuranlar dünyada söz sahibi oldular.

Askeri güç asıl gibi görünse de gerçekte diğer üç gücün tabi olduğu ekonomik güç olmadan sürekli bir hakimiyet mümkün değildir.

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

2 Yorumlar

  1. avatar

    Adalet bayrağı Güney Afrika’ da!

    İstanbul’dan 2. Baro avukatları gitti Lahey’e. Anladığım kadarıyla şikâyete yetkili değilsiniz deyip geri göndermişler.

    Yine de gitmişler, hiç yoktan iyidir.

    Ciddi iş, hem de İsrail’le ilgili bir soykırım davasını Lahey Adalet Divanı’na taşımak.

    Laf kalabalığıyla, hamasetle mümkün olmuyor.

    Çalışmak lazım.

    Güney Afrikalı hukukçular çalışmış, 84 sayfalık dosya hazırlamışlar.

    Dün, tezlerini mahkeme huzurunda savundular.

    Suçlamalarını yaptılar.Ümit, Ümit Burnu ülkesinde…

  2. avatar

    Allah razı olsun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Acz, elini nefisten çekse, doğrudan doğruya Kadir-i Zülcelal’e verir.”

“ACZ, ELİNİ NEFİSTEN ÇEKSE, DOĞRUDAN DOĞRUYA KADÎR-İ ZÜLCELÂLE VERİR.” “Şu acz, fakr, şefkat, tefekkür tarikindeki …

Kapat