Ana Sayfa / Uncategorized / “Dönüş Yolu Kastamonu’dan (da) Geçer / Orhan SALCI

“Dönüş Yolu Kastamonu’dan (da) Geçer / Orhan SALCI

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

A R A L I K

Orhan SALCI

“Dönüş Yolu Kastamonu’dan (da) Geçer

Yirminci yüzyıl, dünyamız ve  insanlık adına çok hızlı bir değişimin, başkalaşımın yaşandığı; ülkelerin,  millet ve medeniyetlerin kendilerini tarif ettikleri tüm değerleriyle birlikte altüst oldukları, başkalaştıkları,  savruldukları, bazılarının yok oldukları bir değişim ve dönüşümün yaşandığı yüzyıl oldu. 21. yüzyıl da değişim ve dönüşümlerle başladı ve devam ediyor.

Doğu kültürlerini oluşturan ruh ve kalp merkezli, maneviyat yüklü yapı, Batı kültürünün maddeci sistemine önce zihinlerde, akabinde toplumsal, siyasal  sistemlerde ve son olarak savaşlarda yenildi ve tarumar oldu.

Osmanlı İmparatorluğu’nun önderliğindeki doğu kültürleri ve sistemlerindeki dönüşüm-başkalaşım sürecini fark eden pek çok kişiden biri olan Şeyh Baid Efendi’nin; “Avrupa ve Osmanlı hakkındaki fikirleriniz nedir” sorusuna Bediüzzaman hz.lerinin verdiği “Osmanlı Avrupa’ya hamiledir, birgün doğuracak ve Avrupa Osmanlıya hamiledir o da birgün doğuracak.” cevabı, yaşadığı dönemdeki toplumları, hayatı, gereği gibi hikmetle okuyabilmenin neticesi bir yorum, hakikatlı bir durum tesbiti idi. Ve zaman ne yazık ki muhterem üstadın hükmünü doğruladı, Osmanlı tüm siyasi, sosyal, kültürel unsurlarıyla Avrupalı bir evlat olarak ülkemizi doğurdu.

Uzun yıllar çilelerle, sessiz sedasız, alayişsiz nümayişsiz sürdürülen iman, Kur’an hizmetleri, madur ve mazlumların, bilinmeyen kahramanların, ermişlerinin, dervişlerinin uykusuz gün ve gecelerde gözyaşlarıyla mühürlenmiş fiili ve kavli duaları, hayır hizmetleri; Rabbimizin izni ve inayetiyle toplumumuzun yeniden yoğrulmasına, değişim ve dönüşüme uğramasına vesile oldu-oluyor. Ve bana öyle geliyor ki ülkemiz, çift anadan doğmuş, “ba’sü ba’del mevt”e mazhar olmuş mucize bir evlat gibi eski kültür ve medeniyeti tarafına yeniden doğuyor; bu sefer Avrupa, hamilesi olduğu Osmanlı’yı  doğuruyor.

Koskoca Osmanlı Devleti ve, aleme nizam veren muazzam  kültürünün nasıl değişime uğradığının sırrını çözmek, yeniden doğuşun şifrelerini de çözmek anlamına gelebilir mi?

Cevabın tamamını olmasa bile önemli  şifrelerini bulabileceğimizi sandığım bir tesbiti paylaşmak uygun olacak sanıyorum:

“Bediüzzaman Hazretleri, taşrayı İstanbul’a, İstanbul’u da Avrupa’ya kıyas ederek efkâr-ı umumiyeyi bataklığa sürükleyen, şahsî garazları ve intikam fikrini uyandıran, böylece haysiyet kırıcı bir neşriyatla İslâm ahlâkını sarsan bazı gazetecilere hitaben “Ey gazeteciler! Edipler edepli olmalı; hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddib olmalı” der.

Bu hitab sadece bir hitap ve davet değil, aynı zamanda iki yönlü bir tesbittir.

İlk olarak, Osmanlı’da ve doğu kültürlerinde Avrupa’ya benzeme (hamile kalma) süreçlerini harekete geçiren, itici güç oluşturan sebep ve müsebbiplerin (batı hayranı, İslami hassasiyetten, hamiyetten, edep ve vicdandan yoksun) kalem ve kelam erbabı (medya) olduğunun;

İkinci olarak,  bu güruhun, “Anadolu’yu İstanbul’a, İstanbul’u (bütün sefahetiyle, ahlaksızlıklarıyla) Avrupa’ya kıyaslayarak”, benzetmeye, dönüştürmeye çalışmak niyet ve gayretlerinin tesbiti vardır.

Medeniyet, terakki…. gibi süslü lafızlar altında yürütülen dönüşümün, tersine işletilebilmesi gene aynı yoldan yürümekle mümkün ya da daha kolay olabileceğini düşündürdüğü için bu tesbitleri aktarmayı uygun buldum. Yani öze dönüşe insanlarımızı hazırlayacak temel unsurlardan biri; hamiyetli, vicdanlı kalem ve kelam ehli insanları bilmek ve bulmak, önlerini açmak, seslerini kısmak değil, kısık seslerine aksi sada olacak haykırışlara ortak olmak…

Diğeri, Avrupaîleşmek uğruna onyıllardır uğraşan, uğaştırılan, arada kalmış, yeni hayatı sevememiş, sindirememiş, uyamamış, umduğunu bulamadığı için bunalmış, canından bezmiş insanımıza Anadolu’muzun köyünde- kasabasında, şehrinde, sokağında halen yaşanmakta olan saf, berrak, insani ve  İslami hayat tarzımız gösterilerek ışık tutmak, ufuk açmaktır acizane kanaatım.

Babalarımız, dedelerimiz Avrupa’ya doğru koşarken, koşturulurken ya isteksizliğinden, ya yetişemediğinden geride kalan, geride kaldığı için aslını kaybetmeyen pekçok Anadolu şehir ve kasabası, öze dönüş arzu ve çabalarına ilişkin muhtemel sorulara verilebilecek doğru cevapların pek çoğunu barındıran rehber ansiklopediler gibidirler adeta. Ve bunlardan birisi ve belki  en önemlisi,  bozulmadan, dejenere olmadan durabilen ender “değer kalıplarına” sahip bir şehir olarak keşfedilmeyi bekleyen Kastamonu şehri ve kültürüdür.

Bu milletin ve oluşturduğu muazzam kültür ve medeniyetinin gen haritası bu şehirde de vardır. Hastalanan her toplumsal uzvun derdine çare olabilecek kök hücreler bu şehrin insanında ve kültüründe, örfünde an’anesinde de vardır.

Evler, mahalleler, komşuluklar inşa etmek isteyen, şehirler inşa etmek isteyen, insan inşa etmek isteyen, kültür inşa etmek isteyen bu şehirde aradığını bulabilir, alabilir.

Binlerce yıllık medeniyet birikimi olan; Gasgaslardan Kafkaslara, Kırımdan Arap Yarımadasına, Orta Asya’dan Balkanlara kadar heryerden getirilen medeniyet tohumlarını filizlendiren, yoğurup yeniden inşa ve ihya eden bu şehir ve insanı, medeniyet mahsulüne en münasip topraklardan olduğunu isbatlamıştır kanaatindeyim.

O kadim kültürümüzün pek çok eseri gibi, ilmi-irfanı, sanatı sanatkarı, zanaatı zanaatkarı bu şehrin içinde var,  hafızasında var, yüreğinde var, hayatında var,  mayasında vardır.

Osmanlı büyük medeniyet kurma yolunda ilerlerken yolu Kastamonu’dan geçmişti. Geri dönüyorsak yolumuz Kastamonu’ya uğramalıdır.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Kutlu Doğum Bereketi ve İki Buçuk Milyon Salavât / İsmail AKSOY

İsmail AKSOY Kutlu Doğum bereketi ve iki buçuk milyon Salavât "Ona iman eden, Onu destekleyen, …

Kapat