Dünya Hayatı İle Sevinenler

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Yazar: Nureddin SOYAK

İlahi hakikatler her şeyi gözümüzün önüne ayan beyan sererken nasıl da aldatılıp kandırılıyoruz? Her şeyin Rabbimizin kudret elinde olduğuna inandığımız halde nasıl aldatılıyoruz? Dünyanın fani, ahiretin baki olduğuna iman ettiğimiz halde nasıl aldatılıyoruz? Şeytanın düşmanımız olduğunu bildiğimiz halde nasıl vesveselerine kapılıyoruz? Nefsin kötülüğü emrettiğini bildiğimiz halde ona nasıl tabi oluyoruz?

“Şeytan, ancak aldatmak için onlara vaatte bulunur.” (Nisa, 120)

Terbiye edilmemiş nefis sürekli kötülüğü emreder. “Hayır! Nefsiniz Sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi.” (Yusuf, 18)

Rabbimiz aldatıcıları ve nasıl aldattıklarını kullarına bir bir haber vermiştir. Buna rağmen kullar, bir taraftan aldanmaya diğer taraftan da aldatmaya devam etmektedirler. Şeytan ve nefis aldatıcıların başını çekmektedir. Aldatma araçları ise dünyanın geçici çıkar ve menfaatleridir. Hastalık ve benzeri sebeplerle sarsılıncaya kadar bu böyle devam eder. Boynundan tutulup ahirete doğru sürüklendiğini idrak edince ah eder ama iş işten geçmiştir artık.

“İnkâr edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler.” (Bakara, 212)

Mü’min dünyanın nimetlerinden meşru olarak istifade eder ama asla onun alâyişine kapılmaz. İnkârcıların “Siz yaşamaktan ne anlarsınız, siz hayatın tadını çıkaramazsınız.” gibi sözleri asla mü’minleri yoldan çıkarmamalıdır.

“Kâfirlerin refah içinde diyar diyar dolaşmaları sakın seni aldatmasın.” (Âl-i İmran, 196) Kâfirlerin refah içinde diyar diyar dolaşmaları yeni bir şey değil. Dün de bugün de böyle. Kâfirlerin refahı ister istemez dikkatimizi çekse de bunun bizi aldatmaması gerekir. Bu onlar için geçici bir refah halidir. Rabbimizin mü’min kullarına vaadi olan ebedi cennet nimetleri yanında dünya refahı da nedir ki?

“Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.” (İsra, 18) Sadece geçici dünya menfaatlerine talip olmak mü’mine yaraşmaz. Sadece dünya nimetlerini isteyenlerden Rabbimiz razı değil. Mükemmel olarak yaratıp en mükemmel şeylere layık olan kullarının, sadece fani dünya oyuncaklarıyla oyalanmalarına razı değil.

“Onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. Artık bunlardan azap hiç hafifletilmez. Onlara yardım da edilmez.” (Bakara, 86) Hele hele Rabbimiz ahiretin tamamen verilerek, dünyanın alınmasına hiç razı değil. Böyle yapanların azabı hak edeceklerini haber vermektedir. Fani çıkar ve menfaatlerini en ayrıntılı bir şekilde hesaplayan insan nasıl olur da ebedi kazancın hesabını yapmaz da atlar.

“Allah, rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Hâlbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.” (Rad, 26) Dünyalığın taksimi tamamen Rabbimizin kudret elindedir. Kulun bunda hiçbir dahli yoktur. O, sebeplere tevessül edip Rabbinden helalinden ister. Onun esas kaygı ve endişesi ahir ve akıbeti konusunda olmalıdır.

“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve Müslüman olarak bizim canımızı al.” (Araf, 126) Bütün kaygı ve endişesi dünya olanın ahir ve akıbetinden korkulur. O kişiler dünya nimetleri ile yatar, dünya nimetleri ile kalkarlar. Tüm konuşmaları dünyaya, dünya çıkar ve menfaatlerine aittir. Dünya kazançları ile övünür, dünya kazançları ile sevinirler. Oturup kalktıkları kimselerin de dünya hırsını artırırlar.

“Sizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, böylelerinin bütün yapıp ettikleri dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.”(Bakara, 217) Rabbinin taksimine razı olup, onun rızasını tahsil yolunda gayret edenin dünyası da ahireti de mamur olur.

“Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirine iş gördürmeleri için, kimini kimine, derece derece üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.” (Zuhruf, 32) Eğer biriktirilenler gerçekten çok faydalı şeyler olsaydı sahiplerine bir yararı dokunurdu.

“Allah’ın kendinden önceki nesillerden, ondan daha kuvvetli ve daha çok mal biriktirmiş kimseleri helak etmiş olduğunu bilmiyor muydu?”(Kasas, 78) Mü’mine temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar dünyalık kâfi gelir. Fazlası ise kafayı, kalbi, nefsi meşgul edip yorar da hayırlı işlere vakit ayıramaz olur. “Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı.” (Tekasür, 1-2)

Rabbinin taksimine razı olan kulun kafası da kalbi de rahattır. Kendine düşeni yapar Rabbinin taksimine razı olur. Huzur bulur. “Allah da onlara hem dünya nimetini hem de ahiretin güzel mükâfatını verdi. Allah, güzel davrananları sever.”(Âl-i İmran, 148)

Yanlışların temelinde dinin ahkâmını bilmemek yahut bilip amel etmemek vardır. Bunun dünya ve ahiret sonuçları ise çok ağır olmaktadır.

“Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştır.” (Araf, 51) Din oyun ve eğlence değildir? Din samimi bir iman, imanın gereği olan samimi amellerdir. Yoksa aldatılırız.

“De ki: Eğer biliyorsanız söyleyin: Her şeyin hükümranlığı elinde olan, kendisi koruyan, kendisine karşı korunulmaz olan kimdir? Allah’tır diyecekler. Öyleyse nasıl aldanıyorsunuz de.”(Mü’minun, 88,89)

 

İlkadım Dergisi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kemik Suyunun Faydaları ve Kemik Suyu Yapımı

Kemik Suyu ve Kemik Suyunun Faydaları Kemik Suyu Nedir?  Kemik suyu binlerce yıllık tarihimizde yeri olan, …

Kapat