Ana Sayfa / Yazarlar / “Dünya hayatı onları aldattı”

“Dünya hayatı onları aldattı”

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Q“DÜNYA HAYATI BİR OYUN VE OYALANMAKTAN İBARETTİR.” (Enam, 6/32)
“Dünya hayatı onları aldattı.” (Araf,51)
“Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir.
Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki;
bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider,
sonra kurur,
onu sapsarı görürsün,
sonra çerçöp olur!..
Ahirette ise çetin bir azab;
Allah’tan mağfiret ve rıza vardır.
Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir!.. (Hadid, 20)
“Hem deme, “Ben de herkes gibiyim.” Çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder.
Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.” (14. Söz)

“Dünya hayatı onları aldattı.” (Casiye, 35)
“Ey kemâl-i gururla dalâlet kürsüsünde oturan! Hayatına mağrur olma.
Zira o hayat, bir mugalâtayla –aldanmayla- kaimdir. Şöyle ki:
O kürsüde oturan dâll,
zeval ve fenânın dehşetini düşünüp korktuğu zaman, saadet-i ebediye ihtimaline kaçar,
tekâlif-i diniyenin terkinde de âhiretin olmayacağı ihtimaline kaçar. (Mesnevi-i Nuriye)

“O halde dünya hayatı sizi aldatmasın,
sakın o çok aldatıcı şeytan sizi Allah’ın affına güvendirerek
(ibadetlerden alıkoymasın) aldatmasın!..” (Lokman, 33)

“Biz göğü, yeri ve aralarında olan varlıkları oyuncak olsun diye yaratmadık.” (Enbiya, 21/16)
“Ama şu gerçek ki yalnız gözler kör olmaz, fakat göğüslerdeki kalpler de kör olur!” (Hac, 22/46.)
“Bu mağlâtayla-aldanmayla- her iki elemden kurtuluyor.
Lâkin, kısa bir zamanda düğüm açılır, hakikat ortaya çıkar.
Ne birinci ihtimal elemini izale eder ve ne de ikinci ihtimal yükünü tahfif eder.” (Mesnevi-i Nuriye)
“Ve keza,
“Musibet taammüm ettiğinde elem hafif olur. Ben de emsalim gibiyim”
diye yine yük altından kaçar.
Fakat, musibet âmm olduğunda, elemi muzaaf olur, kat kat ziyade olur.
Çünkü, kendisi gibi akrabası, ahbâbı da o musibete dahildir…
Çünkü, insanın ruhu, ebnâ-yı cinsiyle alâkadardır.
Ne kadar umumî olursa, o kadar da elemi fazla olur.” (Mesnevi-i Nuriye)
İnsan kafileyle bir yolculuğa çıkacak olsa, yoldaki zorlukları düşünecek olsa, ‘ben de herkes gibiyim diyebilir,
Ama, yakınlarının veya sevdiklerinin aynı zorluklarla karşılaşacağını bilse, duyarsız davranamaz, muhakkak çok üzülür.
Fani olan dünya hayatın da sevdiklerinin ayrılığına
ve sıkıntısına dayanamayan insan, ebedi olan Ahiret hayatın da
şüphesizki, sevdikleriyle zeval ve firakla ebedi bir eleme düşer!..

“İnsan cesedi ölü olarak tabutunda taşındığı vakitte,
ruhu ölü olmayıp geride kalanları düşünerek o tabutun üzerinde kanat çırparak,
Hz. Peygamber (ﷺ) bir hutbesinde haber verdiği gibide şöyle der:
“Ey ehlim, ailem ve çocuklarım!
Dünya benimle oynadığı gibi, sizinle de oynamasın.
Ben, helal haram demeden mal biriktirdim.
Dolayısıyla, bu mal başkasına kaldı, ama hesabım ise ben vereceğim.
Binâen aleyh, benim başıma gelen şeyin sizin başınıza da gelmesinden sakının” (Râzî)
“O gün cehennem de getirilir; insan o gün (günahlarını);
artık o hatırlama (nın faydası) ona nereden olacak?
(O zaman insan:) “Keşke ben, (bu ebedî) hayâtım için
önceden (dünyada iken iyi ameller) yapsaydım!” der.” (Fecr, 23-24)
“De ki: (Ey insanlar!) “Duanız (Kulluğunuz ve niyazınız) olmasa Allah size ne diye değer versin!..” (Furkan, 77)
“Ey şek cephesinde, gaflet gölgesinde istirahate çekilen biçare!
Gaflet serinliğinde, şek içinde zevk ettiğin lezzeti lezzet sanma!..” (Mesnevi-i Nuriye)
“Bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve oyalanmaktan ibarettir;
âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!..” (Ankebut, 64)

“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım dileyin.” (Bakara, 2/153 …
“Eğer âlâmın lezâize,
nârın nura inkılâp etmesi emelinde isen,
evkat-ı hamsede rükû ve sücud kancasıyla gururun hortumunu bük,
sık, başını kır, imanı doldur!..” (Mesnevi-i Nuriye)
“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım dileyin.” (Bakara, 153)
“Sonra âyâta tefekkürle tâate devam eyle ki,
şek ve gaflet perdeleri yırtılsın.
Bu dalâlât acılığından, necatın halâveti tavazzuhla münacat lezzeti ortaya çıksın.” (Mesnevi-i Nuriye)
“Kullarım Beni sana soracak olurlarsa, gerçekten de Ben pek yakınım.
Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm.
Öyleyse onlar da Bana cevap versinler ve Bana inansınlar ki doğruya erişsinler.” (Bakara, 186)

“İ’lem eyyühe’l-aziz!
Ubudiyette ancak teslimiyet vardır. Tecrübe, imtihan yoktur.
Çünkü, seyyid, efendi abdini, hizmetkârını tecrübe ve imtihan edebilir.
Fakat, abd seyyidini imtihan etmek salâhiyetinde değildir.
Ve keza insan Rabbini, Hâlıkını tecrübe edemez!..” (Mesnevi-i Nuriye)

“Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin.
Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.
Ürpererek ve ümit ederek dua edin O’na.
Hiç kuşkusuz, Allah’ın rahmeti, güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır.” (A’raf, 55-56)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Amvâs Vebâsı nasıl aşıldı?

İSLAM’DA İLK KORUYUCU HEKİM VE KARANTİNA UYGULAMASI Prof. Dr. ADNAN DEMİRCAN İstanbul Üniv. İlahiyat Fak. …

Kapat