Merve Mahitapoğlu Genç Öncüler degisinin Haziran sayısında, Kültürle değişim gösteren “Hafızlık eğitimi usullerini” araştırmış. Genç Öncüler degisinde yer alan bu ilginç araştırmayı yararlı olacağı düşüncesiyle istifadenize sunuyoruz…

İslam’ın yayılması ile Kur’an muhafızları da artmış, bu haseple de hepsinin kültürü onu koruma hususunda etkisini göstermiştir. Bizler de bu yazımız vesilesi ile Kur’an muhafızlarına değineceğiz ve kısıtlı tutmak kaydıyla dünya üzerindeki farklı kültürlerden örnek teşkil etmesi adına birkaç ülke üzerinde duracağız.

Suud-i Arabistan / Medine-i Münevvere

Medine şehrinde, el- Cemiyyetü’l Hayriyye li Tahfizi’l-Kur’an’il-Kerim bi’l-Medineti’l-Münevvera isimli merkeze bağlı, hanımların ve erkeklerin eğitim gördükleri çok sayıda kurslar bulunmaktadır. Aynı kurum Mekke-i Mükerreme’de de hizmet vermektedir. Medine-i Münevvere’de bu merkezin dışında da eğitim veren kurumlar vardır ancak biz sadece bu kursa değineceğiz.

Bu kurslarda yaklaşık olarak on sekiz bini kız, yirmi iki bini erkek olmak üzere kırk bin civarında talebe hafızlık eğitimi görmektedir. Çeşitli milletlerden öğrenciler bulunmaktadır ve masrafları hayırseverler tarafından karşılanmaktadır.

Kursların genel prensibi sadece Kur’an-ı Kerim hıfzı yaptırmaktır. İslami ilimler çerçevesinde bulunan fıkıh, hadis, kelam gibi ilimler tahsil edilmemektedir. Hafızlık yapacak olan öğrenciler herhangi bir seçime tabi tutulmamaktadır. Ancak başlanması için tecvit kurallarını iyi bir şekilde bilmek şarttır. Kurslar hafızlık eğitimini yatılı olarak vermemektedir. Gelen talebelerin de yaş aralığı oldukça geniş. Genel bir sınırlama olmadığı için dört yaşından doksan yaşına kadar öğrenci kitlesi mevcuttur. Hıfz etme şekilleri ise Nas suresinden başlayıp Tevbe suresine doğru ilerleyerek yirmi dokuz cüzü öncelikli olarak ezberlemektir. Bu sistem Suud-i Arabistan’ın da genel sistemidir. Ortalama altı ay ile üç yıl arasında Kur’an hıfzı tamamlanmaktadır. Öğrencinin kapasitesine göre bu zaman dilimi en az seviyeye de inebilmektedir.

Öğrenci seçiminden ziyade hoca seçiminde daha hassas davranılmaktadır. Bazı sınavlara tabii tutulmaktadırlar ve bazı eğitimlerden geçirilmektedirler. Ezberin yanında da bazı İslami ilimler derslerini de tahsil etmektedirler.

Kurum her evde en azından bir hafızın olmasını hedeflemektedir. İlaveten cezaevlerinde, hastanelerde ve üniversitelerde Kur’an-ı Kerim hıfzına dair çeşitli kurslar da açmaktadırlar.

Dünyada

Suriye Arap Cumhuriyeti

Suriye, genel anlamıyla Kur’an-ı Kerim’e aşina bir topluluğa sahiptir. Sokaklarının her köşesinde sürekli olarak Kur’an-ı Kerim okunmaktadır. Hafız olmayanı bile en azından beş cüze kadar Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiştir. Bu sebeple ezber yapmak isteyen Suriye halkı kolayca hafız olabilmektedir.

Suriye’de genel olarak hafızlar mescitlerde yetiştirilmektedir. Hem hanımlara hem de erkeklere saatleri farklı olacak şekilde eğitim verilmektedir. Ayrıca hafızlık eğitimi verilen kurumlar da Vizarâtü’l-Evkâf’a bağlıdır. Hanımlara verilen eğitim bakanlık tarafından günde en fazla üç saat olarak sınırlandırılmıştır. Çalışan yahut ev hanımı olan bayanlar da bu eğitime katılabilmektedir. Erkekler için böyle bir sınırlama yoktur. Ülkede yatılı hafızlık yaptıran kurslar bulunmamaktadır. Genel anlamıyla hafızlık süresi üç yıldır. Meşgalesi sadece hıfz olanlar iki ay kadar kısa bir sürede de bitirebilmektedir. Bu kurslarda sadece hafızlık yaptırılmakta, İslami ilimler eğitimi verilmemektedir.

Ezber yapma şekilleri Bakara suresinden başlar ve Nas suresine doğru ilerler. Ezbere ilk başladıkları zaman iki üç sayfa kadar ezberle başlayıp iki cüzü tamamladıklarında sayfa sayısı beşe çıkmaktadır. Verilen ezber sayfası için öğrenciye ikiden fazla hata yapma hakkı verilmemektedir.

Suriye’deki bazı farklı kurslarda da ezbere otuzuncu cüzden başlanılıp Yasin suresine gelinceye kadar ezber son cüzlerden yapılmaktadır. Ancak cüzler sondan değil baştan başlanılarak ezberlenmektedir. Bu tamamlanınca da en başa dönülüp Bakara suresinden başlanılır ve sıra ile ezber devam eder. Her beş cüzde bir talebe imtihana tabii tutulur.

Mescitlerde verilen hafızlık eğitiminde erkeklere İslami ilimler eğitimi de verilebilmektedir. Genel anlamıyla da erkeklerin hıfzdaki kuvveti hanımlara göre daha fazladır.

Somali Demokratik Cumhuriyeti

Afrika kıtası da hafızlık eğitimi bakımından en önemli ülkelerden biridir. Öyle ki sekiz milyonluk ülkede normal nüfusa oranla yüzde elli seviyesinde hafız bulunmaktadır. Medresetü’l-Kur’an ismiyle anılan kurslarda eğitim görmektedirler. Bu kurslarda sadece hıfz yaptırılmakta, İslami ilimler tahsili yapmak isteyenler de hıfzlarını tamamladıktan sonra mescitlerde her akşam düzenli şekilde devam eden tefsir, akaid gibi derslere katılmaktadırlar. Bu kurslarda yatılı eğitim de verilmemekte, öğrenciler gündüzlü olarak gidip gelmektedir.

Somali’nin şehir merkezinde Hafs rivayetine göre okunmakta iken kırsal kesimde Ebu Amr rivayetine göre tahsil verilmektedir. Çocuklar küçük yaşta eğer telaffuzları düzgünse hafızlık eğitimine alınırlar ve kursların yoğun bulunmasından ötürü Kur’an köyü olarak anılan kurslara gönderilirler. Eğer telaffuzları düzgün değilse önce normal okula gönderilip telaffuzu düzeldikten sonra hafızlığa başlatılmaktadırlar. Ortalama üç yılda hafızlık eğitimi tamamlanmaktadır. Hıfza başlanmadan önce ezberin kolay olabilmesi için talebelere üç kere hatim yaptırılmaktadır. Hafızlık sürecinde iki aşama vardır;  ilk olarak talebeler hocalarından duyduklarını ellerindeki levhalara yazmaktadırlar, eğer bunda başarılı olurlarsa ikinci aşama olarak Kur’an’dan ezber yapmaya başlarlar.

Ezbere Nas suresinden başlayıp başa doğru ilerlenmektedir. Yapılan ezberler hafızlık bitinceye kadar tekrar edilmemekte, bu husustaki sorumluluk talebeye bırakılmaktadır. Hafızlık sonunda verilen hafızlık belgesi ülke içinde imam seçimlerinde kullanılmaktadır.

Endonezya Cumhuriyeti

Nüfusu 230 milyon olan ülkenin %80’i Müslümandır. İslam, Endonezya’da geleneksel olarak yaşanmakta ve bu sebeple birçok ibadet küçük yaştan itibaren Endonezyalıların hayatlarında yer etmektedir. Buna bir örnek olarak, ilerleyen yaşlarda tesettüre girmese bile namazını aksatmadan devam eden gençlerin sayısının çok olmasını verebiliriz. Kur’an-ı Kerim eğitimi de bu şekilde çok küçük yaşlarda başlamaktadır. Her mahallenin mescitlerinde akşamları Kur’an-ı Kerim eğitimi farz olan tecvit kuralları ile verilmeye başlanmaktadır. Bu sebeple Kur’an bilmeyen Müslüman sayısı yok denecek kadar azdır denilebilir.

Ancak hafız sayısı Müslüman nüfusuna oranla yüzde birdir. Ancak son zamanlarda bu oran artış göstermeye başlamıştır. Her ne kadar hafızlık oranı düşükse de ülke genelinde insanlar ortalama iki cüz ezbere bilmektedir. Ancak tüm bunlara binaen şunu da diyebiliriz ki Endonezya’da hafızlık eğitimi ikinci planda tutulmaktadır.

Ülkede hafızlık, resmi bir denetim altında değildir ve isteyen herkes hafızlık merkezi açıp hafız yetiştirebilmektedir.  Ayrıca ilkokullarda, ortaokullarda, liselerde, hatta üniversitelerde hafızlık kursları bulunmaktadır. Böylece talebeler, hayatlarının her alanına yayarak hafızlık eğitimi alma imkanı bulmaktadır. Ancak bunun bir dezavantajı, uzun süreye yayılması sebebi ile önceki ezberlerin unutulmasıdır. Ayrıca yatılı kurslarda bulunmaktadır. İsteyen talebeler bu kurumlarda hafızlıklarını tamamlayabilmektedir.

Ülkede genel olarak ezber düzeni Bakara suresinden başlayarak sona doğru ilerleme şeklindedir. Ancak bazı kurumlar önce otuzuncu cüzü ezberletip sonra Bakara suresinden devam etmektedirler.

Türkiye Cumhuriyeti

Türkiye’de hafızlık yaptıran kurumlar Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlıdırlar. Hem gündüzlü hem de yatılı olarak faaliyet vermektedirler. Kurumsallaşma adına Türkiye, İslam ülkeleri içinde iyi bir konumda bulunmaktadır.

Türkiye’de hafızlık günümüze kadar geleneksel yöntemle devam edegelmiştir. Gelenekten maksat her öğreticinin hocasından gördüğü şekliyle talebe yetiştirmesidir. Bu sistem içinde talebe önce otuzuncu cüzü son sayfasından ezberlemeye başlar. Bunu tamamladıktan sonra başa döner ve her cüzün son iki sayfasını, birini ezberlenmek birini de tekrar etmek üzere ezberler ve böylece her yeni ezberde bir öncekini tekrar etme imkanı bulur.

Bir talebenin ezbere başlaması için hem mahreç eğitimini tamamlamış olması hem de okuyuşunun hızının bir sayfayı iki üç dakika içinde hatasız bir şekilde yüzüne okuyabilecek seviyede olması gerekmektedir.

Türkiye içerisinde çeşitli illerde çeşitli kurslar bulunmaktadır. Bu kurslar her ne kadar klasik sisteme göre eğitim verse de klasiğin tam bir mahiyeti olmaması sebebi ile bazı farklılıklar gösterebilmektedir.

Belçika Krallığı ve Fransa Cumhuriyeti

Müslüman nüfusunun azınlıkta bulunduğu ülkelerdendir. Buradaki Müslümanların çeşitlilik göstermesi sebebi ile tek bir hafızlık metodu bulunmamaktadır. Bireysel çabalar ile mescitlerde yahut açılan cemiyet merkezlerinde hafızlık eğitimi verilmektedir. İsteyenler Türkiye usulüne göre isteyenler Arap usulüne göre hafızlık yapma imkanı bulmaktadır. Bir de farklı usullerin karışımından oluşan ezber teknikleri de vardır. Bu tekniklere de Avrupa’ya ait orijinal bir usul denebilir.

Not: Yazımızı Yrd. Doç. Dr. Hatice Şahin Aynur Hanımefendi’nin “Kur’an Hıfzı Geleneği ve Günümüzdeki Uygulama Biçimleri” isimli çalışmasından yararlanarak yazmış bulunuyoruz. Daha detaylı bilgi kitap içerisinde mevcuttur, başvurulabilir.

Konuyla ilgili makale okumak için alttaki başlığı tıklayınızDünyada Hafızlık Yöntem Örnekleri PDF

Kaynak: 0n5yirmi5