Düşmanın nazarında adın nasıl geçiyor?

Onlar, bunu tanrılarımıza kim yaptı? Kim yaptıysa gerçekten o, zalimlerden biridir, dediler.
İçlerinden bazıları şöyle dedi: “Kendisine İbrahim denilen bir gencin putlarımızdan bahsettiğini duymuştuk, dediler.” (Enbiya Sûresi 59-60)

Düşmanın aklına ilk nasıl geliyorsun?
Hazreti İbrahim, dediklerine göre daha yirmisine basmamış ama adı konuşulan bir gençti. Bir yerde putları kırmaktan söz etmişti. Ama yerin kulağı vardı. Casuslar her yerde idi. Ya da bizzat ondan duymuşlardı.
İnsanlar, tapınağa girince tüm putların kırılmış ve devrilmiş olduğunu gördüler. Bunu kim yapmıştı? Olay yeri incelemesi yapıldı. Fail bulunamadı. Ama dediler ki: “İbrahim diye bir genç var. O bunları kırmaktan bahsediyordu.”

Sonra İbrahim çağrıldı, soruşturma, mahkeme derken, ateşe atılmak gibi ibretlik bir cezaya çarptırıldı…

Onlar İbrahim’in, putları kırdığını görmemişti. İbrahim de itiraf etmemişti. Ama İbrahim onların nazarında putları kırması muhtemel biriydi. Çünkü putları konuşuyordu. Çünkü sosyal medya hesabında putçu olmadığını söylemişti. Çünkü putları sevmediğini söylemişti. Çünkü putları kıran bir adamın resmini twitlemişti.

Zira İbrahim, Facebooklarda eğlence videoları paylaşmıyordu. Zira İbrahim, Instagram’da göğsü açık, dekolteli, meme uçlarını gösteren badi, tişört giymiyordu. Zira İbrahim, Twitter’da millete kapak yapıştırmakla zamanını geçirmiyordu.

İbrahim onların nazarında suçlu idi. Çünkü İbrahim, trend olma derdinde değildi. İnsanların beğenisini kazanmak için putların milli günlerinde tebrikler yağdırmıyor, tebrik mesajları atmıyordu. Onun için bu putları kırsa kırsa İbrahim kırmıştı. Kamera kaydına gerek yok, şahide ya da itirafa da gerek yoktu. Mahkeme ne dese oydu.

Şimdi muvahhit geçinen İbrahimlerin adı geçince ne diyorlar acaba?
“Biz, İbrahim diye bahsedilen bir genç duyduk ama işi gücü zamparalık! Bizim putları o kırmış olamaz. Bir gün olsun putlarımızdan bahsetmedi…”

Ne dersiniz?
Düşmanın, putçuların, hurafelerin, bidatçiler aklında nasıl bir yer edindik?
Muvahhit İbrahim mi? Yoksa Fenomen olma uğruna tüm değerlerinden taviz veren İbrahim mi? Kimiz biz?

***

Ayrıldığın makamdan ağlayan, sızlayan, üzülen mi var? Yoksa sevinen mi?

{ فَمَا بَكَتۡ عَلَیۡهِمُ ٱلسَّمَاۤءُ وَٱلۡأَرۡضُ وَمَا كَانُوا۟ مُنظَرِینَ }

Onların ardından ne gök ağladı ne de yeryüzü. Onlara süre de verilmedi. [Duhân suresi: 29]

Bir binadan ayrıldığın zaman bina sakinleri senin ayrıldığına üzülüyor mu seviniyor mu?

Bir işten başka bir yere geçtiğinde ya da emekli olduğunda geride kalanlar üzülüyor mu seviniyor mu?

Bir makamdan ayrıldığın zaman astların senin gitmene üzülüyor mu yoksa seviniyor mu?

Tayin oldun bir yere farzı misal. Arkandan kim ağlıyor, kim seviniyor?
Ardından sevinenler üzülenlerden fazlaysa vay senin haline!

Murat PADAK

• Yazar Hakkında
• Diğer Yazıları

Yazar : Murat PADAK

Şanlıurfa Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi.

• Ramazan-ı Şerif’in İki Kahramanı İmamlar ve Kadınlar - 9 Nisan 2024
• Dibine Kadar Günaha Dalmamız Yüzünden mi İçimizdeki Mücadele Aşkını Kaybettik Acaba? - 31 Ekim 2023
• Bir kimse günah işlemesine rağmen nasıl olur da daha çok kazanır? - 4 Ağustos 2023
• Her Mezhep Bir Sünneti İhya Ediyor - 26 Temmuz 2023
• Yaz Kur’an Kursu Öğrencilerine Bir İz Bırakalım - 6 Temmuz 2023
• Allah insana çevresi ile haber gönderir. - 16 Haziran 2023
• Düşmanın Nazarında Adın Nasıl Geçiyor? - 21 Mayıs 2023
• Cennette Sizi Arayıp Soracak Bir Dostunuz Var mı? - 2 Mayıs 2023
• Kınadıklarımızın Sınandıkları İle Sınandık mı Hiç? - 26 Nisan 2023
• Günahlar Kendisini Nasıl Belli Eder? - 16 Mart 2023

Tüm Yazıları Göster