Ana Sayfa / Yazarlar / Edebiyat – Sanat Köşesi

Edebiyat – Sanat Köşesi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

EDEBİYAT – SANAT KÖŞESİ / Mahir DUMAN

“Şiir, darası alınmış söz.”

Âli Bey

“Kâğıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır.”

G. G. Chesterton

 “Allah’ımızın eserleri niçin bu kadar mükemmeldir? Çünkü her eser bir bütündür.”

Buffon

 “Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım.”            

Pablo Picasso

“Sanatçıya iki göz yetemez.”         

Lamartin

 

     RESİM KUSURU

     Bir ressam, ressamlığı bırakıp tıpla uğraşmaya başlar. Sonra da doktor olur. Bir gün filozof Diyojen, bu adama şöyle der:

     – Çok iyi oldu! Çizdiğin resimlerin kusurları, görünüyordu. Ama yaptığın tedavilerin hatalarını toprak örter.

 

     YAŞ GÜNÜ    

     Churchill’in 85. yaş kutlamaları çok neşeli geçmişti. Gazeteciler salondan ayrılırken:

     – Efendim yüzüncü yaş gününüzü de böyle neşeyle kutlamayı dileriz, dediler.

    Bunun üzerine Churchill:

    – Elbette kutlarız, kendinize iyi bakarsanız niçin olmasın?

          

    ÜNLÜ RESSAM             

    Ev sahibi, beş aydır kirasını ödemeyen ressamın kapısına dayanmış:

    – Birikmiş kirayı almadan bir yere gitmem.

    Ressam, derin derin iç geçirmiş:

    – Hanımefendi, demiş. Birkaç yıl sonra insanlar bu evi ziyarete gelecekler ve “Ünlü ressam işte bu evde çalıştı” diyecekler.

    Ev sahibesi sinirlenmiş ve şöyle haykırmış:

    – Eğer siz bu gece kirayı ödemezseniz, korkarım aynı sözü yarın söyleyecekler.

   

  AKŞAM MI SABAH MI?            

  İki arkadaş bir tablonun karşısında konuşuyorlardı: 

  – Şu tabloya bak!  Ne şahane değil mi? 

  – Evet, ama güneşin doğuşunu mu yoksa batışını mı tasvir ediyor anlaşılmıyor? 

  – Tabi ki batışını… 

  – Nereden anladın? 

  – Ressamı iyi tanırım. Sabahın o saatinde kalkamayacak kadar tembeldir…

 

    NEYZEN’DEN

    Neyzen Tevfik’e biri yazacağı romanı anlatıyordu. Sonuna gelince Neyzen, yüzünü buruşturdu:

    – Bu konuyu beğenmedim!

    – İyi amma, siz hiç roman yazmadınız. Nasıl fikir yürütürsünüz?

    Neyzen kızdı:

    – Ben yumurtanın da iyisini, bayatını anlarım. Fakat hiç yumurtlamadım.

  

     KENDİNE GEL!   

     Şair Florinalı Nazım, İbnülemin Kemal İnal’a sık sık gidermiş. Bu ziyaretlerden bunalan İbnülemin, Nazım için şu kıtayı yazmış:

     “Birtakım laf ile teşviş-i huzur

      Etme ey şair-i bî şi’r-i şuur!

      Böyle sık sık bana gelmektense,

      Yılda bir kendine gelsen ne olur?”

     Son iki mısra anlaşılıyor. İlk iki dizenin anlamı: “Ey şiir bilincinden yoksun şair, birtakım lüzumsuz sözlerle huzurumu bozma!”

 

     MÜTEŞAİR

     Birkaç şair, karınlarını doyurmak için bir işkembeciye gitmişler. Birer kâse çorba ısmarlamışlar. Garson çorba tasını masaya koyunca, şair geçinenlerden biri fena hâlde acıkmış olacak ki, kaşığı çorbaya daldırıp, kaynar kaynar ağzına götürmüş. Boğazı cayır cayır yanmaya başlamış. Çorbaya seslenmiş: 

     – Be mübarek! Cehennemden mi çıktın? 

     Bunun üzerine orada bulunan diğer bir şair, şöyle demiş:

     – Şiirlerinden bir beyit oku. Çorba buz kesilmezse, ne dersen yapacağım!

 

      ÂDEMSİZ CENNET

      Divan edebiyatımızın büyük şairlerinden Bâki, Edirne’yi ziyareti sırasında Emri, Mecdi gibi tanınmış Edirneli şairlerle de görüşüp konuşmuş. Bu esnada yerli şairler Edirne’yi o kadar övmüşler ki Bâki’ye bu övgülerden gına gelmiş. Bununla yetinmeyip Bâki’nin Edirne hakkındaki kanaatini öğrenmek istemişler. İçinden kızgın olan Bâki, bu vesileyle Edirneli şairlere hadlerini bildirivermiş:
    – Gerçekten şehriniz çok güzel, cennet gibi bir yer. Ama ne yazık ki içinde Âdem (adam) yok.

 

    HARİKA 

    Yahya Kemal’e devrin cumhurbaşkanı, masada hazır bulunan Behçet Kemal’i gösterip sormuş:

     – Ne dersin, Behçet Kemal için Yahya Kemal Bey?

     – Harika efendim!

    Biraz sonra Yahya ve Behçet Kemal’ler yan yana Çankaya yolundan şehre inmektedirler. Behçet Kemal, kendisini şairden saymayan Yahya Kemal’e hayretle sorar:

    – Üstad, benim için sofrada “harika” dediniz. Nasıl oluyor da bana bu alâka ve iltifatı gösterebiliyorsunuz?

    – Ayol, ben senin için “harika” dedim; ama “şair” demedim ki…

  

    BOŞLUK BIRAKMADI

    Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl Kısakürek vefat ettiği zaman, “Yeri doldurulmaz bir insandı” diyenlere, şu cevabı vermiş:
    – Boşluk bırakmadı ki doldurulsun. Her şeyi doldurdu. Kafaları, gönülleri ve yaşını doldurdu, öyle gitti.

 

MEŞHUR OLMAK

Müziğe meraklı bir genç, Mozart’a sorar:

– Opera nasıl yazılır?

– Büyüyünce öğrenirsin.

– On sekiz yaşında bestelerinizle meşhur olmadınız mı?

– Evet, ancak ben kimseye bir şey sormamıştım.

Yazar : Mahir DUMAN

1955’te Ankara, Kızılcahamam Hıdırlar köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1979’da Bursa Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde çalışmaları neşredildi. İstanbul'da yayımlanan bir gazetede Şamil İmamoğlu müstearı ile günlük yazıları yayınlandı. Köprü, Zafer, Sur, Diyanet Çocuk, Kültür Dünyası, Moral Dünyası, Kültür Edebiyat, Tepe Edebiyat, Üslup… gibi dergilerde denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. Bir gazetenin düzenlediği makale yarışmasında birincilik ödülü aldı. Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çalıştı. 2008 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayınlanmış eserleri: 1. Çocukluktan Gençliğe (Çocuk Eğitimi) 2. Harman (Osman Suroğlu ile) 3. Espri Dükkânı 4. Moral Saati 5. Güller ve Dikenler (Osman Suroğlu ile) 6. Sevgi Zaferdir 7. Tebessüm Saati 8. Onların Penceresinden 9. Bizim Köyün Öyküsü 10. Söz Güzeli 11. Gülümseyen Sözler 12. Bahar Bestesi 13. Gönüller Sultanına 14. Güldüren Düşünceler

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
23 Nisan Neyin Bayramı?

Bir okul.. Okulun öğretmenlerinden biri bazı velilerle birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı …

Kapat