Her edibin, şairin, sanatçının bir muhatap kitlesi vardır. Siyasilerin de böyledir. Genelde istikrarı hedef alan devlet adamlarının muhatabı bütün toplumdur. Menderes yıkılan Osmanlı’nın bakiyesinden bir iktidar partisi ortaya çıkardı. Menderes yıkılan ümmetin darmadağın iskeletinden bir demokrat parti kurdu ve Türkiye Demokrat Parti gibi efsane olmuş bir siyasi iktidar çıkardı. Osmanlıyı yıkanlar milletin bütünlügünü de dağıttılar, henüz siyasidüşünmeye alışmamış bir toplumu devlet eliyle bloklara ayırdılar, bir parti kurdular. Fakat parti milletin birliğini siyasi istikrar felsefesini dağıtmak için başındaki adamı öldürdüler. Ondan sonra Demirel Menderes’in mirasını devam ettirdi yine siyasi istikrarı temin etti, ama onu da hırpaladı, devlet eliyle siyasi yasaklar getirdiler. Demirel iradesiyle siyasi becerisi ile yumruk yumruğa yine iktidara geldi. Demokrasinin üstünde kendini gören halka kara kasketliler diyenler yine paniğe kapıldılar. Hiçbir devlette ordunun görevi siyaset olmadığı halde bizde Demoklesin kılıcı gibi siyasi iradenin üstünde kendilerini gördüler, canları istediğinde halkın iktidarına son verdiler.
Özal ondan sonra, Çiller, akabinde Erdoğan aynı tarzı ve mirası devam ettirdiler. Bunlar siyasetin muhatapları idi. Bediüzzaman da öte yandan siyasi istikrarı koruyup memleketi kaosa itmeye çalışan güya idealist partilerden uzak durdu hep “ben sevad-ı azama tabiyim” diyerek siyasette birlik kuralını itikatta birlik gibi kullandı. Siyasetten sacede istikrar bekledi yoksa partiden istifade gibi bir şeyi düşünmedi. Birveya iki milletvekili ile porlementodaki dine ve mukaddesata aykırı terenmümleri denetledi.
Bediüzzaman siyasetle uğraşmadı toplumu dağılmaktan korumak için siyaset felsefesi yapıp siyasileri tevhid gibi siyasette tevhide hazırladı. Ayrıca Bediüzzaman halkı da siyasi beklentiler için eğitmedi, hastalar için risale yazdı, bir rehabilite metini ortaya çıkardı. Çünkü toplumun bir kısmı hasta idi, onlara dinin mantığına göre hastaya ve hastalığa bakmayı öğretti. Ayhan Songar Hastalar Risalesini okuyunca çok etkilenir. Sonra gençleri siyasete alet etmeden onları da istikametli düşünmek ve yaşamaya hazırladı Gençlik Rehberi ile, hanımları da göz ardı etmedi, Muhammedi ve kul gibi yaşama şuuru verdi. ihtiyarları unutur mu en çok teselliye muhtaç bu sınıfı da İhtiyarlar Risalesi ile hazırladı. “Beli bükülmüş ihtiyarlarının olmasa belalar başınıza sel gibi gelir“ bir hadis doğrultusunda ihtiyarlara hürmeti toplumun barajı olarak yorumladı.
Bütün bunlarla toplumu sağlam düşünen insanlardan oluşan bir ahenkli insanlar topluluğu yapmayı hesapladı ve başardı. Hastalığın en büyüğu uluhiyettin azametini ve ona karşı ibadeti ibadet etmeyi öğretti, şimdi burada hiçbir siyasi beklenti yok sadece milleti tedavi etti. Dünyada Bediüzzaman’ın muhatap felsefesini uygulayan bir başkası yok, ne Balzac ne Tolstoy bunları düşünmediler belli sınıflara hitap ettiler, bu yönü ile kimse onunla boy ölçüşemez. işte onun muhatapları işte dünyanın gözde siyasi ve edebiyatçılarının muhatapları.
Prof. Dr Ahmet Nebil Soyer
- On Dokuzuncu Söz Üzerine - 26 Eylül 2023
- Bir Gece Şiiri - 22 Eylül 2023
- Bülbül Şiiri / Mehmet Akif ERSOY - 11 Eylül 2023
- Hizmet Rehberinden – 2 - 3 Eylül 2023
- Malazgirt Savaşı ve Türk – Kürt Kardeşliği - 26 Ağustos 2023
- Hizmet Rehberinden - 24 Ağustos 2023
- Hikmet-i Amme, Umumî Hikmet - 17 Ağustos 2023
- Güzellik ve Peygamber - 13 Ağustos 2023
- Güzel ve Estetik Yorumlar - 11 Ağustos 2023
- Bakmak, Görmek ve Göstermek - 9 Ağustos 2023