KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
EĞİTİM – ÖĞRETİM
“Bildiğiyle amal etmeyen bilgin, suyun üstündeki taş gibidir. Kendisi suyu içmediği gibi, bahçelere suyun akmasına da engel olur.”
Hz. İsa
“İnsanın en birinci üstadı (hocası) ve en tesirli muallimi (öğretmeni), onun validesi (annesi)dir.”
Bediüzzaman
“Dünyanın neresinde olursa olsun “kaçınızda konsantrasyon sorunu var?” dediğimde % 95 elini kaldırıyor; elini kaldırmayan % 5 ise, zaten beni dinlemeyenlerdir.”
Tony Buzan
“Âletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır.”
İbni Sina
“Rengi ne anlatırsın ince ince köre,
Konuş insanlara akıllarına göre.”
Necip Fazıl
EEE…
Sofya’daki bir okulda öğretmen, öğrencilerinin Rusçadan kötü not almalarından yakınıyordu:
– Bu dili niçin öğrenmek istemiyorsunuz? Rusçayı 200 milyon kişi konuşuyor.
Öğrencilerden biri sordu:
– Eee, bu kadar yetmez mi?
OKUL
Bir bilgeye sormuşlar:
– İçine gözü kapalı girilen, çıkıldığında gözlerin açıldığı yer neresidir?
Bilge cevap vermiş:
– Okul!
BÜYÜK TAŞLAR
Öğretmen, her zamanki gibi sınıfı şöyle bir süzdükten sonra:
– Bugün, çok değişik bir ders işleyeceğiz, dedi.
Ağır ağır kürsüye yürüdü. Kürsünün altından kocaman bir küp çıkardı. Önceden hazırlamış olduğu çakıl taşlarını küpe yerleştirdi. Küp doluncaya kadar bu işe devam etti. Ardından öğrencilere sordu:
– Küp doldu mu?
Öğrenciler bir ağızdan:
– Doldu, diye cevap verdiler.
Hoca, bu sefer de masanın altından bir miktar küçük taş çıkardı. Bunları küpe yavaşça boşalttı. Arada bir küpü sallamayı da unutmuyordu. Sonra sınıfa dönerek tekrar sordu:
– Ne dersiniz, kabımız doldu mu?
– Dolmadı galiba, dedi bir öğrenci.
– Doğru, dedi öğretmen.
Yine kürsünün altına eğildi. Bir parça kum aldı. Onu da yavaş yavaş küpe boşalttı. Kum, bütün boşlukları doldurdu.
Bilge hoca, çocuklara dönüp aynı soruyu tekrarladı.
Öğrencilerin cevabı artık belliydi:
– Hayır, dolmadı, dediler.
Hoca, hedefine doğru adım adım ilerliyordu. Bu sefer de kürsünün altından bir sürahi su aldı. Onu da küpe boşalttı.
Öğretmen, son sorusunu sordu:
– Bu deneyi neden yaptık?
Zeki bir öğrenci cevapladı soruyu:
– Zamanımız ne kadar dolu olursa olsun, başka işlere de ayıracağımız vaktimiz muhakkak vardır.
– Hayır, dedi hoca. Küpe, önce büyük taşları yerleştirmeliyiz. Siz de hayatınızdaki öncelikleri belirleyin, büyük taşlarınızı seçin. Ve hayat küpünüze önce onları yerleştirin.
ÖMÜR BOYU
Hâlâ öğrenci misin?
– Ömrümün sonuna kadar öğrenci kalacağımı umuyorum.
Anton Chekhow
İLGİNÇ SINAV
Einstein’e, bir öğrencisi şöyle sordu:
– Bu seneki sorular geçen senekilerin aynısı?
– Doğru, dedi yaşlı kurt. Ancak bu yıl bütün cevaplar farklı!
BİR HATIRA SERİNLİĞİNDE
Çok iyi hatırlıyorum. Köyümüzde görev yapan öğretmenlere, imamlara “konak” çevrilirdi. Yani bu insanların evine günde üç öğün yemek götürülürdü. Köylü, sırayla yapardı bunu. Aslında bu âdette insanımıza ait bir incelik vardır. Eğer o bekâr insanlar evlere çağrılsaydı, belki utanır, sıkılırlardı. Onun için yemekler evlerine götürülürdü. Buna da “konak çevirmek” denirdi.
Şunu da unutamam. Okula giderken ahşaptan yapılma çantamızla beraber elimizde iki adet de odun olurdu. Bununla hem okulu ısıtırdık hem de öğretmenimizin evini…
Bir de ders kitaplarımızı temiz kullanmaya çalışırdık. Çünkü onları bizden sonra ya kardeşlerimiz kullanacaktı ya da küçük komşu çocukları… Bir elif cüzünü en az üç kişi kullanırdık.
Mahir Duman
- Mal – Mülk - 6 Haziran 2024
- Kulluk - 19 Mayıs 2024
- Konuşma - 16 Nisan 2024
- Kitap - 4 Nisan 2024
- Kibir – Tevazu - 21 Mart 2024
- Kardeşlik – Yardımlaşma - 9 Mart 2024
- Kahramanlık – Korkaklık - 21 Şubat 2024
- Kadın – Erkek Dünyası - 12 Şubat 2024
- Bir Adım Öteye… - 1 Şubat 2024
- İnsan Olmak - 27 Ocak 2024
