Ana Sayfa / KASTAMONU / İz Bırakanlarımız / Şekerci Hacı Bekir Efendi

Şekerci Hacı Bekir Efendi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

ŞEKERCİ HACI BEKİR EFENDİ



Osmanlı ve Türk şekercilik zenaatında menkıbeleşmiş Hacı Bekir ismi, günümüze kadar şekercilik ekolü olarak devam edegelmiştir.

Kastamonu’nun Araç ilçesinden İstanbul’a gelerek 1777 yılında Bahçekapı’da açtığı küçük şekerci dükkanında, lokum, akide vb. şekerlemeleri bizzat imal edip satmaya başlayan şekerci Bekir Efendi, bugün iki asrı aşan bir maziye sahiptir. Bilahare Hac farizesini yerine getirmesiyle Hacı Bekir olarak anılan Bekir Efendi’nin açtığı ilk dükkan, günümüzde Ali Muhiddin Hacı Bekir Şekercilik A.Ş.’nin Bahçekapı’daki satış yeri olup, İstanbul’da iki asırdan bu yana aynı hizmeti gören yegane dükkandır. Dünyada bile emsaline zor rastlanan bu özellik İstanbul ve hatta ülkemiz için ayrıca zikre değer. Türkiye’de 16. yy’da başlayan şekerleme imalatında tatlandırıcı olarak bal, pekmez, su bağlayıcı, doku yapıcı olarak un kullanılmakta idi. 18. yy’da sonlarında Avrupa’da kurulan rafinerilerde üretilen şekerin, o günlerin ismiyle “Kelle Şekeri” olarak Türkiye’ye gelmesiyle, şekerci Hacı Bekir, bu şekeri havanlarda dövüp eriterek, gül, tarçın vb. tabii aroma ve boyalarla pişirip akide şekeri imalatını geliştirmiştir. Ayrıca 1811’de Alman bilgini tarafından bulunan nişastayı un yerine kullanarak, şeker ve nişasta terkibi ile bugünkü nefasetteki lokum imalatını gerçekleştirmiştir.


Bizzat kendi eliyle yaptığı imalat ve hassas çalışmalarıyla Türk şekerleme ve lokum çeşitlerini geliştiren Hacı Bekir, 19. yy’da İstanbul Bahçekapı’daki dükkandan aldığı lokumları ülkesine götüren bir İngiliz turist ile, Türk lokumunun Avrupa’da “Turkish Delight” olarak tanınmasına vesile olmuştur.

Bundan böyle Türk lokumu anglo sakson asıllı yabancılar tarafından “Turkish Delight”, Fransa ve Balkan’larda da “Lokoum” olarak tanınmış ve uluslararası şekercilik literatürüne girmiştir.

Bundan başka sallama kazanlarda yapılan badem şekeri, haşlanmış bademlerin soyulup havanlarda dövülerek şeker ve şeker şerbeti ile yoğurulup, şekillendirilen çeşitli badem ezmeleri Hacı Bekir’e günümüze kadar intikal eden haklı ilgi ve şöhreti kazandırmıştır. Şekerci Hacı Bekir başarılarıyla, zamanın padişahı tarafından Nişan-ı Ali Osmani’nin 1. Rütbe Nişanı ile sarayın Şekercibaşı’sı olarak taltif ve takdire şayan görülmüştür.

Osmanlı sarayı tarafıdan şekercibaşı olarak taltif edilen Hacı Bekir, saray tarafindan görevlendirilerek, ilk olarak 1873 yılında Avusturya-Macar imparatoru France Joseph himayelerinde Viyana fuarina iştirak etmiş ve fuar komisyonu tarafindan gümüş madalya ile taltif edilmiştir. Bu fuarda batılı ülkelerin marka kullandığinı müşahade eden M.Muhiddin efendi yurda dönüşünde, kazandığı gümüş madalya ile, Osmanlida ilk markayi yapmiştir.

Daha sonra 1888 yılında Prusya kraliçesi Avusturya –Macaristan imparatoriçesi Agusto himayelerinde ki Köln fuarina katilan şekerci Haci Bekir 2.gümüş madalyasını kazanmış ve bu madalya’yı da logosuna ilave etmiştir. Daha sonra Amerika kitasinin keşfinin (1492) 400.yılı nedeniyle (o tarihte de A.B.A. lerinde kriz olduğundan ) 1893 yilinda Chicago kentindeki fuara katilarak, orada lokum imali ve satışını gerçekleştirmiş lokumun A.B.D.’lerine tanıtımını da sağlamış ve 1897 Brüksel fuarına katılmış, altın madalyalar almıştır. Mehmed Muhiddin beyin vefati ile yaşı küçük olan Ali Muhiddin annesi Reşide hanim’ın destek ve yardımıyla müessesede atılımlar yapmıştır. Ali Muhiddin bey’in zamanı müessesenin altın devirleri olmuş, 1906 Fransa – Paris – Nice fuarlarında altin madalyalar kazanılmış Osmanli padişahi şekerci başılık ünvani Ali Muhiddin bey’e de verilmiştir. Ayrıca Mısır Hidivi de 1911 yılında Ali Muhiddin bey’e şekercibaşilik ünvanını tevdi etmiştir. Mısır’da Kahire ve İskenderiye şehirlerinde şubeler açilmiştir.

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, ülkemiz sanayiini kuzey Afrika ve Avrupa ülkelerine tanitmak amacıyla büyük Atatürk’ün emirleriyle 1926 yılında Karadeniz gemisiyle tertiplenen ilk yüzer sergiye o tarihte ki sınırlı sanayi ürünleri ile birlikte Haci Bekir’de iştirak etmiş, Akdeniz ve kuzey ülke limanlarinda 90 gün boyunca Türk ürünlerini dünya’ya tanıtmış 1930 yıllarında yine altın madalyalar aldiği Fransa Nice ve Paris fuarlarına 1937 Selanik fuarına ve 1939 yılında A.B.D.’leri Newyork’taki dünya ticaret fuarına iştirak etmiş ve 1965 uluslararası Marsilya, 1971, 2002, 2004 yıllarında Paris, 1985, 2001, 2003, 2006, 2008, 2009 Köln/Almanya, 1986, 2006 Moskova, 1987, 2005, 2006, 2007 yıllarında Londra, 1991 yılında Bakü/Azerbeycan, 2002, 2007 yıllarında Newyork/ A.B.D. lerindeki dünyanin en tanınmış gıda ve şekerleme fuarlarına katılarak, Haci Bekir ve ülkemiz tanıtım misyonunu sürdürmektedir.

Hacı Bekir’i takiben oğlu Mehmet Muhiddin Efendi ve torunu Ali Muhiddin Hacı Bekir’in aynı prensip, istidat ve meslek aşkıyla firmayı devam ettirmeleri Osmanlı Sarayının şekerci başılık payesinin kendilerine de ihsan edilmesiyle takdir ve taltif edilmiştir.

Üç neslin ismini taşıyan Ali Muhiddin Hacı Bekir müessesesi sürecinde İstanbul’da Bahçekapı merkez mağazasına ilave olarak Karaköy, Galata, Tepebaşı, Pangaltı, Çarşıkapı, Beyoğlu, Parmakkapı, Kadıköy satış şubeleri açılmıştır.

Ayrıca Mısır’a götürülen usta ve personel ile Kahire ve İskenderiye şubeleri kurulmuş ve Mısır Hidivi’nin takdir ve taltifleriyle Mısır Sarayı’nca da Şekerbaşı’lık payesi ihsan edilmiştir. Şekerci Hacı Bekir, halen Türkiye’nin en eski firması olarak faaliyetini sürdürmektedir.

Osmanlı ve Türk toplumu ve folklorumuzun bir parçası olarak örf ve adetlerimize de giren Hacı Bekir, bilhassa zamanın yaşam tarzını belgeleyen roman ve yazılarda da yer almış, 19. asır ve 20. asır başlarındaki İstanbul toplum ve mozaikinin parçaları olan levantenler ve yabancılar tarafından da kaleme alınmış hatta resimlendirilmiştir.

Malta’lı ressam Preziosi fırçasıyla resmedilmiş şekerci Bekir Efendi’nin 43×58 cm ölçüsündeki suluboya resmi (aslı Louvre Müzesinde), zamanın yaşamını ve Hacı Bekir’i belgelemiştir. (2. resim) Resmin litografik reprodüksiyonu 214 numara ile Topkapı Sarayındadır.
                                
Şekerci Hacı Bekir, Ali Muhiddin Hacı Bekir’in vefatından sonrası kurulan, Amerika, Japonya, Güney Afrika, Mısır, İngiltere ve Fransa’da temsilcilikleri bulunan Ali Muhiddin Hacı Bekir şekercilik Ticaret A.Ş. ve Hacı Bekir San.A.Ş. isimlerindeki iki anonim şirket halinde faaliyetlerini günümüzde de sürdürmektedir.

Hacı Bekir Efendi adına memleketi olan Kastamonu Araç ilçesinde “Hacı Bekir Şekerciler – Pastacılar ve Yayla Kültürü Festivali” düzenlenmektedir.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Azâmet ve Kibriyâ Hakkında Muhteşem Bir Bahis

Azâmet ve Kibriyâ Hakkında Muhteşem Bir Bahis Bediüzzaman Hazretlerinin muhteşem eseri Âyetü’l-Kübrâ’nın Mukaddimesinde yer alan, …

Önceki yazıyı okuyun:
Orhan Şaik Gökyay

Orhan Şaik Gökyay Kimdir? Kastamonuludur. 16 Temmuz 1902 tarihinde babasının öğretmen olarak görev yaptığı İnebolu’da …

Kapat