Elifbâ’dan Dilimize Yansıyanlar

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

ELİFBE’NİN TÜRKÇEYE YANSIMALARI

  • Elif gibi dimdik durmak

Dik ve dosdoğru olmak anlamında kullanılan bir deyimdir.

  • Elifi noktalanmak

Elifin noktalanması, elif harfinin yanına noktayı andıran he harfinin gelmesi demektir. İki harf bir araya gelince “âh” diye okunur. Bu yüzden “elifim noktalandı” demek, “âh çekiyorum, acı çekiyorum” demektir.

  • Eliften yâ’ya kadar

Her şeyi şamil anlamındadır. Baştan sona kadar okumak, öğrenmek gibi anlamları da vardır.

  • Elif âsumanda ise nun zemindedir

Eğri ile doğru arasındaki farkı anlatmak için kullanılır. Malum, elif harfi düz ve yukarıya doğru uzanır, nun ise yatık bir eğridir ve satırın zeminindedir. 

  • Elif çekmek

Âşığın bağrında oluşan yaralar  elife benzetilir. Bunun sebebi de âşığın bağrındaki yaraların yukarıdan aşağıya doğru yarıklar oluşturmasıdır.

“Sinene aşk ile elifler kes

Bilsin ol servi sevdüğün herkes” (Baki)

Aşağıdaki beyitte ise  Seyhülislam Yahya, göğsündeki elif şeklindeki yaraları adetas evgilisinin cevrinin bir nişanesi olarak saklamaktadır.

“Açılmış gülşen-i mihnetde bir pür-dâne sümbüldür.

Nişân-ı seng-i cevrünle tenümde her elif yer yer” (Şeyhülislam Yahya)

Elif çekmek aynı zamanda, Enderunlu Vâsıf’ın “Âh bir elif çekti  yine cânan bu gece” mısraında olduğu gibi, âşığın sinesine aşk yarası açmak manasında da kullanılmıştır.

Bir elif çekti yine sîneme cânân bu gece

Pek sarıldı bana ol serv-i hırâmân bu gece

Ayın on dördü gibi dün gece meclisde idi

Kande akşamlayacak ol meh-i tâbân bu gece (Enderunî  Vasıf)

(Elif : Arap alfabesinin ilk harfi Serv-i hırâmân : Servi gibi salınarak yürüyen güzel Meh-i tâbân : Parlayan ay)

  • Alnına elif çekilmek / yazılmak

Eskiden çocuk yaşta tahta çıkan padişahların cülus merasimleri sırasında alnına bir elif çekmek âdetti. Bu âdet daha sonra halk arasında da yayılmış, akıllı ve güzel çocukların alınlarına nazardan korunmak gayesiyle elif çekilirdi.

Gelinin alnına elif  yazılmış 
Elifin altına benler kazılmış 
Azrail gelince başı bozulmuş 
Kız iken sevdiğim sen değil misin
(Tamaşvarlı Âşık Hasan)

  • Elifi elifine

-Benzerlik için: Harfi harfine manasında kullanılır.

-Uygunluk için: Noktası noktasına, tam olarak, tam manasında kullanılır.

Bu deyim genellikle saati belirtirken kullanılır. Elif harfinin dik duruşu düşünüldüğünde pek hoş bir tariftir.

“Saat şimdi elifi elifine dokuzu gösteriyordu.” (H. Taner) 

  • Elifi yüzünde, ekmeği dizinde:

Terbiyesizce karşılık veren, arsız, utanmaz, sıkılmaz ve nankör kimseler için söylenir.

  • Karnını yarsan bir cim çıkmamak

Kendi bir iş beceremeyip de başkasının işini beğenmeyen cahil, beceriksiz kimseler için kullanılır.

Âlemi ta’n eder yanına varsan

Seni de yanıltır mesele sorsan

Bir cim bile çıkmaz karnını  yarsan

Camiye gelir de erkân beğenmez. 

(Kazak Abdal)

  • Sin Kaflı konuşmak

Küfür etmek manasındadır.

  • Elifi görse mertek sanmak

Eğitimsiz, okuma yazması olmayan, çok cahil insanlar için kullanılan bir deyimdir. Burada elif bilindiği gibi, Arap alfabesinin ilk harfidir. Uzunca düze yakın bir harftir. Buradaki  mertek kelimesi çatılarda veya damlarda kiriş yerine kullanılan ince uzun çam ve ya kavak ağacı ya da kalın ve uzun dört köşe kereste, kazık, sırık anlamalarına gelir.

  • Lâmı cimi yok

Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek için kullanılır. Hiçbir bahane, itiraz, mazeret, duraksama, karşı gelme yok anlamında kullanılır

  • Mim koymak

Unutulmasın diye işaret koymak ya da ilerde anımsaması için  karşısındakinin dikkatini çekmek manasındadır.

Şüphelenerek ya da önemli bularak üstünde ısrarla durmak manası da vardır.

Osmanlı Türkçesi’nde mim harfi “mühim” kelimesinin kısaltılması olarak kullanılır. Okunan bir yazıda önemli görülen yerleri belirtmek için satırın başına “mim” harfi konurdu.

  • Mimlemek/ mimlenmek

İyi olmayan, hoşa gitmeyen bir davranışından, bir düşüncesinden dolayı birini hakkında iyi düşünülmeyen kimseler arasına koymak.

  • Mimsiz medeniyet

Medeniyet kelimesinin başındaki mim harfini kaldırınca deniyyet olur. Deniyyet, alçaklık, ahlaksızlık demektir.

“.. bu mimsiz medeniyette görmediğim hürriyet-i fikir ve serbestî-i kelâm ve hüsn-ü niyet ve selâmet-i kalb, Şarkî Anadolu’nun dağlarında tam manasıyla hükümfermâdır.” (Risale-i Nur – Bediüzzaman Cevap Veriyor)

  • Lâmelif Çekmek (Çevirmek / Çizmek)

Kısa bir gezintiye çıkmak,  kısa bir süre dolaşıp gelmek manasında bir deyimdir.

“Akşamüstü gelirken, Langa’dan doğru bir lâm elif çevirelim, dedik.” (H. R. Gürpınar) 

  • Vavsız evliya

Arap alfabesinde evliya sözcüğü vavsız yazılırsa, “ilya” olur. İlya yaygın olarak kullanılan Hristiyan adıdır. Müslüman olduğunu iddia edip, hareketleri sözlerine uymayanlar için kullanılır.

  • Ayın oyun etmek

Dalavere yapmak, aldatmak manasında kullanılır. Belki de ilk hâli ayın’ı oyun etmek şeklindeydi. 

  • Ayn çatlatmak

Ayın harfinin Arapça ’ya özgü sesini gırtlakta boğumlamaya çalışmaktır.

  • Ayn çatlatıp kaf patlatmak

Ham softalar için kullanılan bir deyimdir. Şinasi’nin  Şair Evlenmesi’nde Ebu’l Laklaka için kullanır.

  • Çifte vav çevirmek

Eskiden dergâhlarda yemek pişerken kepçe ile çifte vav harfi çizerek karıştırılırdı. Vav harfinin ebced değeri 6 olduğundan, iki vav  66 olup, ism-i Celâl’in ebced değerine tekabül eder. Böylece lisanı Allah diyen dervişin, bütün vücudu dahi bu mukaddes zikre iştirak ederdi.

  • Kaderi kef ile yazılmak

Keder çekmek manasında kullanılır. Kader kelimesindeki kaf harfi kef ile yazıldığında keder şeklinde okunur.

  • Bir şeyin elifbâsı olmak

Temeli başlangıcı olmak manasındadır.

  • Cim karnında bir nokta

Arapça’da cim harfi kocaman bir yuvarlak içinde tek noktadan ibarettir. Farkı manaları vardır.

  1. Hiç bir bilgisi olmayan, cahil, bilgisiz (Kimse)
  2. Hiçbir önemi olmayan, önemsiz (şey)
  3. Acemi, toy.
  • Yüzünde rabbi yessir kalmamak / Rabbi yessirsiz

Kişinin yüzündeki meymenetsizlik, sevimsizlik, iticilik ve anlamında kullanılan bir deyimdir.

Bu konuyla bağlantılı olarak elifbâ tekerlemesini de buraya ekleyelim.

Elifba tekerlemesi

Elif değnek/kalem /çomak/gibi

Be börek/tekne gibi; Te de ona benzer, Se de ona benzer.

Cim’in karnı yarık; Ha da ona benzer, Hı da ona benzer.

Dal beli bükük/semer  kaşlı; Zel de ona benzer.

Ra ay gibi/ çengelli; Ze de ona benzer.

Sin üç dişli/tarak gibi, Şın da ona benzer.

Sad deve dudaklı/badem gözlü, Dad da ona benzer.

Tı tavşan kulaklı, Zı da ona benzer.

Ayn ağzı açık, Ğayn da ona benzer.

Fe kuzu başlı, Kaf koyun başlı / ona benzer.

Kef karnında hemze/eğri büğrü.

Lâm çengel/orak gibi.

Mim topuz gibi.

Nun çanak gibi.

Vav bir gözlü.

He iki gözlü.

Lâmelif bacağı dolanmış.

Ye yılan gibi / yatar orak gibi.

Eskiden Kastamonu’da Kur’an öğrenen çocuklara ezberletilen ve âhenkli şekilde okunan bir tekerleme de şöyledir:

Elif Kur’an başıdır.

Mü’minlerin işidir.

Mü’min olan inanır,

İnanmayan kâfirdir.

Kâfirleri azdırma,

Cehennemi kızdırma.

Nûr indi bacadan.

Destur aldım hocadan.

Hocamıza kuvvet,

Başımıza devlet,

Ölenlere Cennet

Kalanlara rahmet,

Salli alâ Muhammed.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ümmet Hayatının Zararlıları – 2

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Kullukta Öncelik Kayması Emr-i bi’l-ma’rûf imiş ihvân-ı İslâm’ın işi, Nehyedermiş …

Kapat