KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
|
K Ü R S Ü
Yunus MÜREBBİ |
ENGELLERİ KALDIRMAK İÇİN
Dün, şehrimizin cam kızı Aslı kardeşimle karşılaştım…
Yatsı ezanı okunuyordu…
Eski Belediye binasına TÜRKAV’ın istişare toplantısına icabet etmek üzere gidiyordum…
Yanık Han’ın heybetli kapısı hizasına geldiğimde karşıdan Aslı kardeşimin akülü arabasıyla aheste aheste ilerlediğini gördüm…
Sakatlar Derneği’nden geliyormuş…
Kendisi gibi bedensel engeliyle hayata tutunmaya çalışırken zihinlerdeki engellere takılan kader arkadaşlarıyla beraber Sakatlar Derneği’nin kermesi için çalışmış sabahtan bu yana…
Akülü arabasının arkasına itina ile yerleştirdiği bir poşetten iki broşür çıkardı ve elime tutuşturdu…
Vakit geç olduğundan ikimiz de yol ortası ayak üstü muhabbeti kısa tuttuk…
TÜRKAV toplantısından çıkıp eve gittiğimde ilk işim Camkız Aslı kardeşimin verdiği broşürleri incelemek oldu…
Malumunuzdur, 3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ…
Pazartesi günü yani 3 Aralık günü Kastamonu Sakatlar Derneği çok büyük bir yürüyüş gerçekleştirmek istiyor…
Ve bütün sakat adaylarını da yanlarında görmek istiyorlar!
Niye SAKAT ADAYI diyorum?
Klişeleşmiş bir cümle vardır;
Her duyduğumda içime garip ve davetsiz bir korkuyu sessizce buyur eden…
Bir anlığına dahi olsa empati yapmama, bir engelli gibi düşünmeme sebep olan:
HER SAĞLAM İNSAN BİR SAKAT ADAYIDIR!
Hangimizin garantisi var söyler misiniz,
Sabah işe geç kalmamak için aceleyle karşıdan karşıya geçerken bir arabanın darbesiyle tekerlekli sandalyeye mahkum kalmamaya?
Bir yangını söndürmek için alevlerin ortasına atılırken, yangın merdiveninin koparıp attığı bacağımızın yerine protez takmamaya?
Eşikten ayağımızı atarken birkaç kemiğimizi kırmamaya?
Yanlış bir ameliyat sonucu bir ayağımızın kısa kalmayacağına?
Piknik sahasında pür neşe ip atlarken düşüp felç olmamaya?
Hiçbirimizin garantisi yok…
Teminatı yok…
Güvencesi yok…
Hepimiz birer sakat adayıyız!
Yani aslında 3 ARALIK hepimizin günüdür…
Gelin 3 Aralık Pazartesi günü engelli kardeşlerimizin yanında olalım…
Ve zihinlerdeki engel zincirlerini kırıp hayatı birlikte paylaşalım…
Aynı gün, yürüyüş ve Cumhuriyet meydanındaki kısa törenin ardından açılacak olan Kermes için de iki çift lafım olacak ama…
Sanırım bugünkü işgaliye alanımızın sınırlarını çoktan aştık!
…..
Zihinlerdeki engellerin kalkması için…
Hayatın beraber paylaşmak için…
Engelli olmanın sarışın, esmer, kumral, kısa, uzun, olmak kadar normal karşılandığı bir toplum için…
Engelli kardeşlerimizin bedensel engeli ile hayatta yer alma mücadelesi verirken bir de toplumsal zihniyetin vurduğu darbe ile ikinci golü yememesi için…
3 Aralık Pazartesi günü saat:12.15’ te eski Belediye hizmet binası önünde, Sakatlar Derneği şubesinde ben yerimi alacağım…
Peki siz?!
- Allah Ne Muradın Varsa Versin - 20 Haziran 2017
- Gel de Akif’i Anma / Yunus MÜREBBİ - 28 Mayıs 2017
- Farklılıklarımız zenginliğimizdir / Yunus MÜREBBİ - 16 Aralık 2014
- Zalim Tek, Mazlum Paramparça! / Yunus MÜREBBİ - 15 Temmuz 2014
- Bir Sempozyumun Ardından / Yunus MÜREBBİ - 25 Mayıs 2014
- Sempozyum – Akman – Soma / Yunus MÜREBBİ - 15 Mayıs 2014
- Zamanı tersine çevirin / Yunus MÜREBBİ - 5 Mayıs 2014
- Çocukluk Hayali / Yunus MÜREBBİ - 25 Kasım 2013
- Andımızı Kim Okumalı / Yunus MÜREBBİ - 2 Ekim 2013
- Talihi Belirleyenler / Yunus MÜREBBİ - 26 Eylül 2013
