Ana Sayfa / KASTAMONU / İz Bırakanlarımız / Enver Paşa / Mehmet TÜRKAN

Enver Paşa / Mehmet TÜRKAN

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

ENVER PAŞA’NIN KASTAMONULU OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?/Mehmet TÜRKAN

Bu topraklar bu coğrafya nice kahramanlar nice tarihi şahsiyetler yetiştirmiş ve tarihin tozlu sayfalarında kendine yer bulmuşlardır. Kastamonu her yönüyle bir kültür ve medeniyet şehri. Külleri biraz aralayıp üflendikçe her defasında altından yeni yeni hayat hikâyeleri çıkıyor. İşte onlardan biri, bizden bir hayat hikâyesi.

Enver Paşa, bir devre mührünü vurmuş, imparatorluğun en uzun yüzyılının sonunda onu kurtarmak için yollar aramış ama genç yaşta büyük sorumluklar altına girmesi neticesinde verdiği karlar ile birçok sıkıntılara sebep olmuş bir general. Saraya damat olması dolayısıyla hızla yükseldi. İttihat ve Terakki’nin yönetimi almasıyla başkomutan vekili olarak tek söz sahibi oldu. Birinci dünya savaşını o ve arkadaşlarının kararı ile girdik. Çanakkale Destanı onun zamanında yaşandığı gibi Sarıkamış felaketi de onun zamanında yaşandı. Onun hayatında verdiği kararlar ile nelere sebep olduğunu, tarihteki yerini, yaptıklarının doğruluğunu ya da yanlışlığını tarihçiler zaten tartışıyorlar tartışmaya da devam edeceklerdir. Biz ise onun Kastamonulu bir kökenden geldiğini anlatmaya çalışalım:

Soyu Gagavuz Türklerindendir. Kırım, Moldova ve Ukrayna’da yaşayan Gagavuz Türklerinin bir bölümü XIX. yüzyılın başlarında Rus işgalinden kaçarak önce Romanya’ya sonra da Türkiye’ye gelmiştir. Türkiye’ye gelen Gagavuzların tamamına yakını dinlerini değiştirerek Müslüman olmuşlardır.

Enver Paşanın atalarından Killioğlu Abdullah (Efendi, Romanya’nın Kilya şehrinde doğdu. El dokuması kumaş satarak geçimini sağladı (Aile Bozkurt’a yerleştikten sonra da aynı işi yapmıştır.)

Abdullah Efendiden sonra soy, Killioğlu Kocaağa ve Kahraman Beyle devam etti. Kahraman Ağa da Kilya’da doğdu. Rusların Romanya’yı da işgalinden sonra Kahraman Ağa ailesiyle Anadolu’ya göç etti. Abana’ya, buradan do Bozkurt’a geçerek Killi köyünün bulunduğu araziye yerleştiler. Bu araziye, Romanya’dan geldikleri bölgeye izafeten Killi adını koydular.

Kahraman Ağadan sonra aile Killioğlu Hüseyin Ağa ve Hacı Mustafa Kaptan’la devam etti. Hacı Mustafa Kaptan, Bozkurt’ta doğdu. Aile içi geçimsizlikten dolayı evini ve çocuklarını bırakarak, çalışmak üzere İstanbul’a gitti. Bu şehirde bir çıkrıkçının yanında çalışmaya başlayan Hacı Mustafa Kaptan, ustasının kızıyla evlendi. İkinci eşinden de üç çocuğu dünyaya geldi. Çocuklarından Kâmil Bey, Enver Paşanın dedesidir. Enver Paşanın babası Hacı Ahmet Bey, Hafız Kâmil Beyin altı çocuğundan biridir. Hacı Ahmet Beyin de üç oğlu doğar. Bunlar Enver, Nuri Paşalar ile Kâmil Beydir.

Enver Bey, babası Hacı Ahmet Bey, Nafia Nazırlığında fen memuru olarak çalışırken 23 Kasım 1881 tarihinde İstanbul’da doğdu. Manastır Askerî Rüştiyesi ve Askerî idadisini bitirerek girdiği Harp Okulundan 1899 yılında mezun olan Enver Beyin ilk görev yeri Makedonya’da 3. Ordudur. Burada genç subaylarla Sultan II. Abdülhamit idaresine karşı bir isyan hareketi düzenledi. II.Meşrutiyet’in ilânının sağlanmasındaki katkılarından dolayı “Hürriyet Kahramanı” ilân edildi.

1909 yılında Hareket Ordusunda yer aldı. İttihat ve Terakki Partisinde etkili bir yer edindi. Mustafa Kemal’le Trablusgarp Savaşı’na katıldı (1911-1912). Ardından Balkan Savaşlarında kahramanlıkları görüldü. 1914 baharında Osmanlı hanedanından Naciye Sultanla evlendi. Saraya damat olması, rütbesinin hızla yükselmesini sağladı.

I. Dünya Savaşı öncesinde Harbiye Nâzırı (Bakanı) ve Başkomutan Vekili sıfatıyla Osmanlı Ordusunun başına getirildi. Talât ve Cemal Paşalarla birlikte büyük gayret gösterdiyse de yanlış strateji ve yanlış hamleler sonucunda I.Dünya Savaşı’nın kaybedilmesini, Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasını engelleyemedi. Savaş suçlusu görüldüğünden Kasım 1918’de Osmanlı toprağını terk etti. Orta Asya’ya geçerek oradaki Türkleri teşkilâtlandırıp “Turan” idealini gerçekleştirmeye çalıştı. Ruslarla savaştı. 04 Ağustos 1922 günü Kurban Bayramı namazından sonra Ruslar tarafından vuruldu. Türkistan’da Çegan Tepesi’ne gömüldü. Ağustos 1996’da kemikleri Türkiye’ye getirildi ve Şişli’de Hürriyet-i Ebediye Tepesi’ndeki anıt mezara gömüldü.

Her ne kadar kendisi Kastamonu ya da atalarının yaşadığı Abana ve Bozkurt’ da yaşamadıysa da kökeni Kastamonuludur. Günahı ile sevabı ile o bizden biridir. Tarihteki yerini almıştır.

Kaynaklar:

1-Nail-Özdemir TAN- Gurur Kaynağımız Kastamonulular

2-Aydemir, Şevket Süreyya; Makedonya’dan Orta Asya’ya Enver Paşa, İst. 1970-1972. 2 Cilt

3-Osmanlılar Ansiklopedisi İst. 1999, C. I, s. 409-412

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Azâmet ve Kibriyâ Hakkında Muhteşem Bir Bahis

Azâmet ve Kibriyâ Hakkında Muhteşem Bir Bahis Bediüzzaman Hazretlerinin muhteşem eseri Âyetü’l-Kübrâ’nın Mukaddimesinde yer alan, …

Önceki yazıyı okuyun:
Kastamonu’da Kuş Evleri / M. Sıtkı ARAS

KASTAMONU’DA KUŞ EVLERİ / Prof. Dr. M. Sıtkı ARAS Atalarımız gariplerin, kimsesizlerin sahiplerinin Cenab-ı Hak …

Kapat