Ana Sayfa / Yazarlar / Esmâül Hüsnâ

Esmâül Hüsnâ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Allah Hak

Allah gerçeğin ta kendisidir. Bunu inkar eden haktan uzaklaşır, batıl ona dolanır ve yok olur. Hak gelince batıl yok olmaya mahkumdur. Nur gelince karanlık kaybolur. Adalet gelince zulüm mahvolur. İman hakkı tasdik, küfür hakkı inkardır. Hak, kaybolmaz, bitmez, tükenmez, yok olmaz. Hak ismi kıdem, beka ve vücud manalarını içinde barındırır. Hak hukuktur, hukuku tesis eden haktır. Hak kuvvettir. Hak kelimesinde öyle bir güç var ki, mana tezahür etse, isim azam derecede tecelli etse mahlukat taş kesilir, kimse kıpırdayamaz ve konuşamaz. Nitekim mahşerde böyle olur. Hak tecelli eder. Kimsenin ayağı yerinden kıpırdamaz. Haktan ayrılan kuvvetini kaybeder. Haksız kuvvetin galibiyeti uzun sürmez, sonunda mağlub olur. Küfür devam etse de zulüm ve haksızlık devam etmez. Yıkılır gider. Buna tarih şahiddir. Hak zulmetmez. Ahlakın birinci şartı adalettir. Hak yerini bulsun sözü, adalet tesis edilsin anlamındadır.

***Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Teḣallekû bi aḣlâkillah.”
“Allah’ın ahlakıyla ahlaklanın. O, yücedir, münezzehtir, kerem, afv ve mağfiret sahibidir. Adil’dir, az da olsa insanlara zulüm etmez.” (Mezahibü’l- Erbaa- Abdurrahman el-Ceziri 1. Cilt, 233. Sh.) (Tefsir-i Kebir- Mefatihu’l- Gayb, Nisa Suresi, 125. Ayet, 8. Cilt, 338. Sh.)

*Gazzali Hakk’ı, zati isimlerden saymış ve onun esma-i hüsna içinde lafza-i celalden hemen sonra geldiğini söylemiştir. (el-Maksadü’l-esna, s. 172.) (İslam Ans. 15. Cilt, 152. Sh.)

*Abdullah bin Abbas’ın rivayet ettiği bir hadiste Rasul-i Ekrem’in teheccüd namazındaki duasında hak kelimesi şöyle tekrarlanmaktadır: “Allahım! Sen haksın, vaadin hak, sözün haktır; sana kavuşmak haktır, cennet hak, cehennem haktır; peygamberler haktır; kıyametin kopması haktır.” (Buhari- Tevhid, 24, 35.) (Müslim- Müsafirin, 199.) (İslam Ans. 15. Cilt, 152. Sh.)

*Ya Hak, Ya Adl, Ya Muksit, Bizleri zulümden koru!

El- Kayyum

İhlas, ihsan ve takva dinin sacayağıdır. İhsanı kazanan ihlası ve takvayı da kazanır. Allah’ı görür gibi ibadet eden bir kimse, çok faziletlere ve nurlara mazhar olur. O halde ihsanı kazanmak nasıl mümkün olur?

İhsan halinin kazanılması müşahedetullaha vesile olan Latife-i Rabbaniyenin tezahürü ile mümkündür. Rabbani Latifenin dirilmesi, neşv-ü nema bulması Kayyum tecellisi ile olur. Bu isim zikredildikçe ihsan halinde açılma olur. Kayyum ismini zikir ve tefekkür, latife-i Rabbaniyenin müşahedetullahda terakkisine ve istifadesine vesile olur. Bununla iman kuvvet bulur ve mukarreblerden olunur. Kayyum olan Allah, gökleri, yeri ve her şeyi ayakta tutandır.
O, her gün (her an) yeni bir şe’ndedir (yaratmadadır.) (Rahman: 29.)

*Zat-ı Akdesin tagayyürü ve tebeddülü muhaldir. (30. Lem’a, 6. Nükte, 4. Şua)
Allah, değişmekten, başkalaşmaktan, mekana girmek ve zamana tabi olmaktan münezzehtir. Ezel bir taraf, ebed bir taraftır demek yanlıştır. Allah ezelden ebede gider demek hatadır. Ezel ve ebed, Allahu Teala’nın yüce makamının zamandan ve mekandan münezzeh olmasıdır. O’nun makamı ezeli ve ebedidir. O tagayyür ve tebeddülden münezzehtir.

Gafur, Gaffar, Afüv ve Tevvab

Cenab-ı Hakk’ın esmasından olan ve sürekli sığındığımız, dilimizden düşürmediğimiz isimlerin başında Gafur, Gaffar, Afüv ve Tevvab isimleri geliyor. Günahlarımız, hatalarımız ve pişmanlıklarımızın neticesinde dergah-ı ilahiye gidip göz yaşı dökerek bu isimlerle yalvarmalıyız. Gafur ismi ile Gaffar ismi ve Afüv ismi ile Tevvab ismi arasında ne fark var?

Gafur günahları bağışlayan demektir. Gaffar ise tekrar tekrar bağışlayan, günahları sürekli bağışlayan demektir. İnsan ne kadar çok tevbesini bozarsa ve günah işlerse de rahmet-i ilahiyye kapılarını kapatmıyor. Bağışlıyor, mağfiret ediyor, günahlarını örtüyor. Afüv ismi, affetmesi, günahları tamamen silmesi, yok etmesi demektir. İslam kendinden öncekini siler. İslam ile şereflenen kimsenin geçmiş günahları silinir ve yok olur. Kemal sıfatından neş’et eden kerem ve cömertliğinin bolluğuna yakışan da budur. Tevbe bir eylemdir. Bu eylemin içinde pişmanlık, günahı terk ve bir daha dönmemek vardır. Buna azmeden kimsenin tevbesini Tevvab kabul eder. Tevvab ona yeni kapılar açar ve bambaşka bir hayat tarzı sunar.

*İlahi aşkın yolu Tevvab musluklarında yıkanmaktan geçer. Bunu Muhyiddin Arabi şöyle izah eder: “Salik tevbe ve iyi niyete riayet ederek zikrederse kalbinde muhabbet oluşur. Oradan şevk ve ünsiyete, nihayet ilahi aşka ulaşır.”

***Allâhumme innî es’elukel afve vel âfiyetelî velehu fiddîni veddunyâ velâḣirah. (23. Mektup, 1. Sual)

***Allah’ım, senden kendim ve onun için dünyada ve ahirette af ve afiyet istiyorum. (Hakim- Müstedrek, El-Ezkâr- Nevevi)
(Allah’dan dünya ve ahirette afiyet dile.) (Tirmizi- Dua, 6.)

El- Hannan El- Mennan

Cehennemden en son çıkacak olan adam El- Hannan ve El- Mennan isimleriyle yalvarıyor. Duası Arş’dan duyuluyor. Cebrail’i hayrete düşürüyor. Darda kalınca böyle yalvaran bunun faydasını görür. Allah’ın yardımı hemen gelir.

El- aman! El- aman! Ya Hannan! Ya Mennan!
Aman diliyorum Ey Rahmeti ve İhsanı sonsuz olan Allah’ım!

Hannan: Yüz çevirene de rahmet eden.
Mennan: İstemeden ihsan eden.

(Cevher İnci Altın)

windows 7 home satın al

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Gerçek Öğrenme

lim ilim bilmektir, İlim, kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsen, Bu nice okumaktır?”       …

Kapat