Şu an başımıza gelen malum hastalık musibet gibi görünse de kanaatimce aslında hayr tarafı da var.
Bir dönüp maziye bakalım; biz ne hata ettik ne günah işledik ki, Cenab-ı Hak bütün kapılarını kapattı, camiler 5 vakit namaz ve cumaya kapatıldı, medreseler ve ilim yerleri kapatıldı.. Miraç kandilini evde ihya ettik, Oysa ne kandillerde heyecanla medreseye gider, Kur’ân okur, umumi ders, lâhika, Cevşen hatim duası yapardık, şevkle koşarak. Belki de kıymet bilmedik haftanın birkaç günü medreseye gitmek bizlere fazla geldi. Şimdi evdeyiz, evet okuyoruz şahs-ı manevî ruhu her yerde. Lâhikalarda geçer..
Ehl-i hakikatın sohbetine zaman, mekân mâni’ olmaz; manevî radyo hükmünde biri şarkta biri garbda, biri dünyada biri berzahta olsa da rabıta-i Kur’aniye ve imaniye onları birbiriyle konuşturur.
(Kastamonu L. – 5)
Evet günahımız hatamız çok, zarar bize dokundu, ama ubudiyetimize halel gelmesim diye Allah’a yalvarmalıyız.
Tekrar camilerimiz, medreselerimiz ve ilim meclislerimiz açılsın diye bolca dua etmeliyiz..
Evde boş boş durmamalıyız, canım sıkılıyor veya ne yapacağım, demek yerine hatimlerimizi okuyalım, günlük okumalarımıza daha ehemmiyet verelim, Sekine okuyalım. Üstadımızın günde 3 defa okuduğu Tahmidiye duasını, Hüsnü ağabeyimiz “ben şimdi hergün 5 vakit namazdan sonra Tahmidiye okunmasını tavsiye ediyorum” diyor. Eğer 5 defa okumaya gücümüz yoksa 3 defa 2 defa veya 1 defa olsun okumaya gayret edelim.. Teheccüde kalkalım, bolca tövbe istiğfar edelim, evrad ezkâr okuyalım..
Cevşenden 19 hizb okuyalım ve Fetih Suresi de okuyalım, mümkün oldukça tesbihatımızı aksatmayalım, akşam ve yatsı arasındaki 33 defa çekilmesi ehemmiyetli olan virdleri de ihmal etmeyelim..
Yeryüzü mescit, evlerimiz madem medrese hükmünde, ne olur bolca ibadetle geçirelim günlerimizi. Bu bir imtihan, elbet geçer, ama ibadetle ve bolca ihya etmekle geçirmek lazım. Biz davamızı dert edinemiyorsak o zaman kalbimiz körelmiş demektir.. Biran önce kendimize gelmemiz lazım..
Ne diyor Üstadımız Bediüzaman Said Nursi Hazretleri:
Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cem’iyetin, yirmibeş milyon Türk cem’iyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur’an’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cennet’i de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennem’in alevleri içinde yanmağa razıyım. Çünki vücudum yanarken, gönlüm gül gülistan olur. (Tarihçe-i Hayat – 630)
Rabbim bizi sahil-i selamete çıkar, bizi, dualarımıza engel olacak bütün günahlarımızı affet.. Bize merhamet et Allahım. Bu dua ile yalvarıyoruz:
“Ey bu yerlerin hâkimi! Senin bahtına düştüm. Sana dehalet ediyorum ve sana hizmetkârım ve senin rızanı istiyorum ve seni arıyorum.”
(Sözler – 36)
- Yine Bir Mayıs Ayı ve Anneler Günü - 10 Mayıs 2020
- İnsan ne kadar cahil… - 20 Nisan 2020
- Ey Bu Yerlerin Hâkimi! Senin Bahtına Düştük… - 23 Mart 2020
- Uhuvvet Öyle Bir Hasenedir ki… - 12 Ocak 2020
- Ver elini aşalım denizleri, dağları geçelim - 5 Ağustos 2019
- İmtihan - 23 Temmuz 2019
- Haydi gelin Asr-ı Saadet’e gidelim - 11 Temmuz 2019
- Âlem sanal, vartalar gerçek - 1 Ocak 2019
- Günümüzde Teknoloji - 25 Kasım 2018
- Yarına Bırakma - 22 Ekim 2018