Ana Sayfa / Yazarlar / Ey Ümit!

Ey Ümit!

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İnsan bir sözün başında çoğu zaman, sonuna varamıyor. Hani düğüm düğüm olur ya boğazın. Hani gözlerin dolar da yanağından süzülemez. Haykıramadığın cümleler olur zihninde. İşte öyle bir hal. Bu kadar üzüleceğini insan gerçekten tahmin edemiyor. Mücadele ettiği dakikalara acıyor. Hanı şu olmasaydı diyor kadere imanı unutarak. Duymuyor denilen çoğu şeyi, farklı şeylere inanıyor haddini bilmeyerek. İçinde çığlıklar kopuyor fakat kimselere bir şey diyemiyor rabbini unutarak. Mavi giymeye küsüyor siyah giymeye alışıyor. Hangi haletin bağrında yaşasa diğer bir haletin içinde buluyor kendini. Zalimin satranç oyununa mahkum olmamak için hamleler yapıyor. Her bir hamle sonunu hazırlıyor. Haberi olmadan düşlerin gerçek olacağını umuyor.

Bir gün bir haber geliyor. İnanamıyor. Sahiliğine inanamadan içi sızlıyor. Dizlerini büküp ağlıyor saatlerce. Sonra bir pencere açılıyor ve derinden nefes alıyor. Üstad’ın deyimiyle felsefe gözlüğünü atıp iman gözlüğüyle bakıyor. Ümitsiz baktığı her şeye bir kılıf giydiriyor ve her şey koskoca bir ümit oluveriyor. Ey ümit sen ne güzel şeysin dedirtiyor ve sevindiriyor. Yeni bir rota çiziyor kendine. Artık içinde keşke olmayan kalbini Allah’a teslim ediyor. Tüm olanlarda kaderin bir hissesi olduğuna inanıyor. Kadere iman eden kederden emin olur hadisini mihenk yaparak yastığa başını koyuyor. Bir ampul aydınlığında satırların ardında dualar ediyor. En gizli hatırat ve emellerini bilene emanet ediyor. Kadere iman dersinden geçtiğini zannediyor. Yeni bir imtihanın geleceğinden habersizce yaşıyor. Bugün bir masa başında güven içinde kalbindeki ilahi huzurun sinesinde farklı imtihanların pençesinde yalnızlık mevsiminde Allah’ın yardımını bekliyor. Hiçbir söze aldırış etmeden gayb alemindeki çizimlerini şehadet aleminde yaşamak için bekliyor. Manevi fütuhatların geleceği o güzel günleri ümitle bekliyor. 

Üstad, Emevi Camii’nde verdiği hutbe de içtimai hastalıkların başında yei’sin geldiğini söylüyor ve ilk tedavi yönteminin de el-emel ve ümit olduğunu söylüyor. Kavruluyoruz Allah’ım, ümitsizlik pençesinde kıvranıyoruz. Üstadın talebesi olmak için çalışıyoruz senden ümitvar olmayı diliyoruz. Bela ve musibetlerin boynumuzu büktüğü şu mevsimlerde bellerimizi doğrultacak hakiki mutluluklar talep ediyoruz. Adaletle hükmeden Rabbimiz tüm kalbi mizansızlıklarımıza adalet ihsan etmeni niyaz ediyoruz. Amin…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Bir üstâda çerağ ol serserîlikte safâ yoktur

MÜSEDDES / Yozgatlı Fennî Sefâhat-pîşegâna ittiba' etme vefâ yokdur Bir üstâda çerağ ol serserîlikte safâ …

Kapat