Ana Sayfa / Yazarlar / Ezanın yasaklı dönemini yaşayan bir canlı tarih anlatıyor / Ömer ÖZCAN

Ezanın yasaklı dönemini yaşayan bir canlı tarih anlatıyor / Ömer ÖZCAN

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Ömer ÖZCAN

Ezanın yasaklı dönemini yaşayan bir canlı tarih anlatıyor

Aslı gibi okunması 18 sene yasaklanan Ezan-ı Muhammedî, 66 sene önce bugün, 16 Haziran 1950’de tekrar serbest bırakılmıştı…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, CHP döneminde 18 Temmuz 1932 tarihinden itibaren 18 sene boyunca Ezan-ı Muhammedî Arapça orijinali yerine, Türkçe olarak okunmuştur. Karara direnen sayısız masum şiddetle cezalandırılmış, hapishanelere atılmıştır. 4 Şubat 1933 tarihinde de, müftülüklere, ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların kat’i ve şedid (kesin ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacaklarını bildiren bir tamim gönderilerek, verilen gözdağı yinelenmiştir.

Devran değişmiş, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde Demokrat Parti iktidara gelmiştir. Merhum Başbakan Adnan Menderes iktidarının ilk bir ayı içinde ilk mühim icraatı, ezanın aslına çevrilmesi olmuştur. Çıkarılan kanunla, Diyanet İşleri Başkanlığı 16 Haziran 1950’de müftülüklere bir tamim göndererek, ezanın tekrar Arapça okunmasına izin vermiştir. Türkçe ezan yasaklanmamasına rağmen, halk Türkçe ezan okunmayı tamamen terk etmiştir.

O günlerin şahidi bir canlı tarih ile görüştük. Ali Yıldırım…

ÜÇ PADİŞAH, 12 CUMHURBAŞKANI GÖREN ALİ YILDIRIM ANLATIYOR:

Ali Yıldırım Hocaefendi 1909 İstanbul doğumlu olup, şimdi 107 yaşındadır. Son Osmanlı Medresesi mezunlarındır. 13 Nisan 2013 tarihinde İstanbul’da kendisiyle uzun bir röportajımız olmuştu…

Üç padişah, 12 Cumhurbaşkanı gören Ali hocamız anlattıklarında;

Bediüzzaman Hazretleri ile İstanbul’da görüşmesi,

İngilizlerin İstanbul’u işgalini görmesi,

Camilerin ahır yapılması,

Uydurma ezanın din adamlarına mecburi talimi,

Gece yarısı tek başına merhum Adnan Menderes’le karşılaşması gibi şimdiki nesillerin, canlı şahidlerden değil, ancak okuyarak öğrenebileceği tarihi vakıalar var…

ASKERLİĞİMİ AHIR OLARAK KULLANILAN SULTANAHMED CAMİSİ’NDE YAPTIM

Süleymaniye Medresesini bitirir bitirmez hemen askere gittim. Bir sene Sultanahmed Camisi’nde askerlik yaptım. O senelerde, Sultanahmet Camisi’nin bir tarafı ahır, bir tarafı kışla idi. Biz medrese/üniversite mezunu sayıldığımız için bir sene yaptık askerliğimizi.

1936’da müracaatımı yaptım, Beşiktaş Yahya Efendi Camisi’nde imamlık vazifesi aldım. 1978’e kadar 42 sene orada imamlık yaptım. 1978’de emekli oldum. Emekli olduktan sonra muhtelif camilerde sohbetlere, derslere gidiyorum. Halen de camiden camiye sohbetlere gidiyorum. Beni davet ediyorlar. Hep İstanbul’da bulundum, İstanbul dışına çıkmadım hiç.

 

UYDURMA EZANI SADETTİN KAYNAK ÖĞRETTİ BİZE

Uydurma ezanı artık söylemek bile istemiyorum. “T. Uludur, T. Uludur…” Çok üzüldük o zaman, nasıl üzülmezsin… Sadettin Kaynak vardı… Uydurma ezan için, Sultanahmed Camii’nde Sadettin Kaynak’tan ders aldık biz. Mecburi olarak ders aldık. Fakat o zaman benim imamlık yaptığım Yahya Efendi Camii’nde cemaat yoktu, kimseler yoktu, caminin minaresi de yoktu. Orası çok tenha bir yerdi. Cemaat yok ki kime okuyayım. Onun için Allah bana o uydurma ezanı okumayı nasip etmedi. Yalnız Cuma ve Pazar günleri kalabalık olurdu. Orada dergâh var ya, Yahya Efendi Hazretlerine ziyarete gelirlerdi. Sabah, akşam, yatsı kimse olmazdı… Ezanı aslından okusan, duyarlarsa tutup götürürlerdi. Namaz kılındı mı polis hemen caminin anahtarını alır, kitlerdi. Sultanahmed Camii ahır olursa gerisini sen düşün artık…

Ezan serbest kalınca aman ne sevindik… Ne sevindik… On gün bayram yaptık biz… Millet çok sevindi… Bayram yaptı insanlar… Menderes bundan dolayı çok sevildi bu millet tarafından.

Merhum Adnan Menderes’in idam kararında en önemli etken, ezanı aslına çevirmesi olmuştu.

Yazar : Ömer ÖZCAN

1950 yılında Milas’ta doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1968 senesinde lise ikinci sınıfta iken Risale-i Nur’u tanıdı. 1969’da ‘Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na (Bugünkü adıyla: Teknik Eğitim Fakültesi) kaydoldu… Ankara’da beş seneye yakın Bayram Yüksel Ağabeyin nezaretinde muhtelif Dersane-i Nûriyelerde kaldı. 1973 senesinde öğretmen olarak mezun oldu. 1973’den 1984’e kadar 11 sene Zonguldak’ta lise öğretmenliği yaptı. Sonra İzmir’e, mezun olduğu liseye öğretmen olarak atandı. 2000 senesinde aynı okuldan emekli oldu. Ömer Özcan evli ve iki kız babasıdır. Şimdi İzmir’de ikamet ediyor. Bütün mesaisini iman ve Kur’an hizmetlerine ayırmaya çalışmaktadır.
Ömer Özcan’ın Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri hakkında hatırı sayılır bir arşivi vardır. Kendisinde, Hz. Üstad’la görüşen veya görüşmeyen kadim ağabeylerden fotoğraf, ses, video veya yazılı olarak yaptığı kayıtlar mevcudtur. Ayrıca Risale-i Nur’un teksir veya matbaa olarak ilk baskılarının tamamına yakını Ömer Özcan’ın arşivinde bulunmaktadır. El yazılı orijinaller de vardır.
Ömer Özcan, Üstad Said Nursi Hazretleriyle hatıraları olan Ağabeylerle yaptığı röportajların bir kısmını kitaplaştırmıştır. “Risale-i Nur Hizmetkârları AĞABEYLER ANLATIYOR” adıyla seri olarak yayınlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır. Yeni kitap hazırlıkları ve araştırma çalışmaları devam etmektedir.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Sözler’in Flemenkçe Tercümesi Yapıldı

Sözler'in Flemenkçe Tercümesi Yapıldı IUR Press 694 sayfalık Bediüzzaman Hazretlerinin Sözler adlı eserini, De Woorden …

Kapat