Fakir Arama Âdâbı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

“Dini yalan sayanı gördün mü? O, yetimi iter-kakar ve asla fakir fukaranın doyurulmasını teşvik etmez” (Mâun Sûresi, 3) 

Sadaka Vermede Ölçüler 

Ey iman edenler! Allah yolunda harcamağı, kazançlarınızın en güzelinden ve sizin için yerden çıkardıklarımızdan yapın, kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pek âdi ve bayağı şeyleri vermeğe kalkışmayın. Şurasını iyice bilin ki, Allah herşeyden müstağnidir. Asıl hamde layık olan O’dur. (Bakara Sûresi / 267.)

Resûl-i Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular:

– Her müslüman üzerine sadaka vermek vâcibdir. Ashab-ı kiram sordular:

– Yâ Resûlallah verecek bir şey bulunmayınca (ne yapılabilir?)

– Eliyle kazanır (çalışır) hem kendisine faydalı olur, hem de sadaka verir.

– Ya kazanç yolu bulamazsa?

– Muhtaçlara mazlumlara yardım eder.

– Böyle bir yardım yolu bulamaz ise (gücü yetmezse?)

– (O zaman) hayırlı iş işlesin, nefsi serden, kötülüklerden korusun. Bu da o kimse için sadakadır.

Gene buyurdular ki:

– Kıyamet gününde Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri herkesle aralarında, tercüman olmaksızın ve engel olacak bir perde bulunmaksızın konuşacaktır. İnsan sağına bakacak, ancak dünyada iken ne göndermişse onu görecek, soluna bakacak, ancak gönderdiğini görecek, önüne bakacak, tam karşısında cehennemi görecek. O halde yarım hurma ile de olsa Allah’ın azabından kendinizi koruyunuz. Allah Teâlâ selametde daim eylesin.

Rasûl-i Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurur:

– Sadakanın en faziletlisi, zor durumda olan birinin gizlice fakire yardımıdır.

– Kul bir amel işler, gizlice yaparsa onu Cenab-ı Allah gizlice yazar. Açıklarsa Cenab-ı Allah da onu sırdan alır, aşikâre yazar. Yaptığı iyilik hakkında söz ederse gizliden aşikâreye nakleder. Ve riya olarak yazar.

Fakir Aramanın Edebleri

Herhangi bir fakire zekât verilse, farz yerine getirilmiş olur. Fakat âhiret ticareti yapan kimse, biraz daha uzun yola gitmek zahmetine katlanır. Sadaka tam yerini bulunca, sevabı da çok olur. O halde, şu beş sıfattan birini aramalıdır:

Birinci sıfat: Zâhid ve müttakî olmalıdır. Rasûl-i Ekrem sallallahû aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular: “Takva sahiplerine yemek veriniz.!”

Bundan maksat, takva sahipleri aldıkları ile Allah Teâlâ’ya ibadet etmeyi düşünürler. İbadetine yardım ettiği o kimseyi böylece ortak etmiş olur. Büyüklerden birisi sadakasını fakire verir ve derdi ki:

Bunlar öyle insanlardır ki, Allah’dan başka hiçbir arzuları yokdur. Onların bir ihtiyacı olursa, düşünceleri dağılır. Bir kalbi Allah Teâlâ tarafına döndürmeyi, arzusu dünya olan yüz kalbi sevindirmekden daha çok severim.

Bu sözü Cüneyd Bağdâdî’ye anlattılar. Buyurdu ki:

“Bu sözün sahibi, evliyaullahdandır.” Bu zât bakkal idi, iflâs etti. Çünkü fakirlere sattığı şeyden para almaz idi. Cüneyd Hazretleri ona yeniden ticaret yapması için bir miktar para gönderdi ve: “Senin gibi adama ticaret zarar vermez, buyurdu.

İkinci sıfat: İlim talebesi olmalıdır. Çünkü ona sadaka vermekle, ilim sahibi olmasına yardımcı olunmuş olunur. Böylece onun ilminin sevabına ortak olunmuş olunur.

Üçüncüsü: Fakirliğini gizli tutup, gizlice Allah’dan isteyici olanları aramalıdır.

Allah Teâlâ buyurur: “Hallerini bilmeyen, iffet ve istiğnalarından dolayı onları zengin (kimse) ler sanır.” (Bakara, 273)

Bu insanlar, kendilerini varlıklı gösterirler, dikkatli olup, bunlara vermek, dilencilik yapan bir fakire vermek gibi değildir.

Dördüncüsü: Hasta veya ailesi kalabalık olanları tercih etmelidir. Çünkü verilenlerin ihtiyaç ve üzüntüleri ne kadar çok olursa, karşılığı ve sevabı da o kadar çok olur.

***

Âişe radıyallahü anha annemiz buyuruyor ki:

– Hiç bir sadakayı küçük görmeyiniz. Çünkü dane kadar bir sadaka kıyamet gününde dağlar kadar sevab ile tartılır.”

Bizzat o bir fakire bir üzüm danesi vermişti. Bunu küçümseyen fakir almak istemedi. Âişe radıyallahü anha ona: Sen Allah Teâlâ’nın

“Kim zerre kadar hayır yaparsa onun sevabını görecek” (Zilzâl/7) mealindeki âyetini okumuyor musun? Bu üzüm danesinde kaç adet zerre vardır? Fakir bunun üzerine tevbe ve istiğfar etmiştir.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Ramazan’dan Sonra

Ramazan’dan Sonra Fatma Bayram Bazı anları sonsuza kadar durdurmak istesek de zaman -iyi ki- bizi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Peygamber Vârisi Nasıl Olunur?

'Din adamı' dediğimiz insanlara, âlimlere, ilahiyatçılara, hocalara Peygamber mesleği icra ediyorlar diye bakıyor, herkesten fazla …

Kapat