Ana Sayfa / Uncategorized / Ferda ARGON / Yunus MÜREBBİ

Ferda ARGON / Yunus MÜREBBİ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

K Ü R S Ü

Yunus MÜREBBİ

FERDA ARGON

Yıl 1927…

Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un kızı Suat Hanım’ın bir kızı gelir dünyaya…

İsmini bizzat Mehmet Akif koyar…

Bu torununa isim verirken, geleceği görmüşçesine, iki isim birden söyler kızına…

Ferda ve Selma…

Suat Hanım, Ferda ismini koyar kızına…

Ve Mehmet Akif, ilk ve tek çocuk şiirini bu torunu için yazar…

FERDA KADIN

Ferda kadın! Ferda kadın!
Ben görmeden sevdim seni,
Sen galiba gördün beni,
Pek ihtiyar, hoşlanmadın

Ferda kadın! Ferda kadın!
Ey yavrumun ilk yavrusu!
Pek tatlı şeysin doğrusu.
Lakin neden çirkin adın?

Yok, yok adın cidden güzel;
Dünyada her şeyden güzel;
Aydan güzel, günden güzel;
Ay, gün nedir? Senden güzel;
Hatta derim: Benden güzel!
Zira “yarın”, “dün”den güzel.

Mehmed Akif
Deden

Ferda Kadın 17 yaşına bastığında, Mehmet Akif’in Suat Hanım’a verdiği diğer ismin sahibi dünyaya gelir; Selma…

Her ikisi de bir ülkenin Milli Marşı’nı yazan insanın torunu olmanın manevi hazzı ve gururunu yokluk ve sefalet cenderesinde pişirirler!

Yıl 2011…

Mehmet Akif’in ismini koyduğu Ferda ve Selma kardeşler; Kastamonu’dan bir davet alır…

Ferda Hanım rahatsızlığından ötürü bu davete icabet imkanı bulamaz…

Selma Hanım ise Mehmet Akif’in onurlandırdığı Kastamonu’yu dedesinden 91 yıl sonra tekrar aynı heyecan ve aşkla doldurur…

Bir hafta boyunca okullarda geleceğimizin teminatı çocuklarla buluşur…

Çeşitli stk’lar tarafından ziyaret edilir…

Hiç görmediği dedesi hakkında ilk kez bir konferans verir…

Sonra İstanbul’a uğurlanır…

Milli Mücadele’nin Manifestosu’nun Anadolu’ya dalga dalga yayıldığı Nasrullah Camii’nin vaaz kürsüsü tekrar hüzünlenir…

Ankara dışında ilk kez İstiklal Marşı’nı yayınlama şerefinin sahibi Açıksöz Gazetesi o heyecan dolu günleri tekrar yaşar…

Yıl 2012…

21 Aralık günü…

Mehmet Akif’in kaleme aldığı ilk ve tek çocuk şiirinin muhatabı fani aleme veda eder…

Şimdi Milli Şair’in isim babalığını yaptığı Selma Argon kaldı bize emanet…

Ferda Hanım’ın vefatıyla bir kez daha anladım ki,

Selma Argon’un Kastamonu ziyaretlerini ölümsüzleştirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak boynumuzun borcudur…

24-30 Eylül 2011 tarihleri arasında gerçekleşen ziyaretin kitaplaştırılması, Kastamonu kültür hayatı yanında Milli Şair literatürüne de kazandırılması gereken önemli bir belge mahiyeti taşımaktadır…

Mehmet Akif’in Kastamonu çalışmaları ile ilgili olarak düzineler dolusu soru işaretleri ile doluyuz:

Hangi ilçelere gitti?

Hangi camilerde vaazlar verdi?

Hangi konakta kaç gün ikamet etti?

Gibi sorular yanında Akif’in Kastamonu’da çekilmiş bir tek kare fotoğrafına bile sahip olamayışımız tarihi kimliğimizin kayıpları arasında…

Bizden önceki nesil bize yeterince aktaramadı tarihi kimliğimizi…

Biz gelecek nesile ne kadar aktarabileceğiz acaba?!

NOT: Mehmet Akif’in torunu Selma Argon’un Kastamonu ziyaretleri, 110 sayfalık kitap taslağı halinde baskıya hazır durumda beklemekte…

erdal.arslan37@gmail.com

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Sosyal Medya Ağları Ve Düşündürdükleri / Mehmet Kazar

Sosyal Medya Ağları Ve Düşündürdükleri Sosyal paylaşım siteleri hayatımıza girdi gireli, sosyal hayatta sergilenen davranışlardan …

Kapat