Ana Sayfa / Yazarlar / Fetulllahçılık Asrın En Büyük Hipnoz Hareketlerinden Birisidir… Bitmezler…

Fetulllahçılık Asrın En Büyük Hipnoz Hareketlerinden Birisidir… Bitmezler…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

“Fetullahçılık” fikren çökertilmedikçe bitirilemez.

Bu örgüt, bağlılarını dinin en hassas konularını kullanarak, insanların inanmaya ve büyülenmeye meyli olabilecek en etkili argümanları istismar ederek yol alıyor.

Mesela islamdaki “ulül emre itaat farzdır” düsturu.

Mesela “mehdi aleyhisselamın askerleri olabilme” meselesi.

Mesela “Hazreti İsa’nın kıyametten evvel nüzül etme” meselesi.

Bu üç mevzuda yolun sonu hep kendilerine çıkacak şekilde kitleler kandırıldı.
Fetullah ya müminlerin ahir zamandaki emiri yapıldı, ya müjdelenen Mehdi aleyhisselam yapıldı ya da beklenen İsa…

Bu itibarla bu habis toplum ya da fetö şakirtleri önce itikaden çökertilmeli ki örgüt temelden çökertilmiş olsun.

Dedikten sonra fetönün sapkınlığının anlaşılmasına yardımı olsun diye dört sene evvel kaleme aldığım bir hatıramı tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum.

Afrika’da ve dünyanın sair memleketlerinde şahit olduklarımızdan sadece bir tanesi.

Şöyle ki:

2011 yılının sonları. Güney Afrikadayım ve birgün orada Feto’nun “Ali Katırcıoğlu” diye yaşlıca bir amcaya yaptırdığı camiye gittim.

Hem cumayı orada eda edelim hem de oradaki “müslümanlarla” selamlaşırız diye düşündüm.

Cami henüz tamamlanmamıştı bu yüzden avlusunda namaz kılınıyordu.

Camiyi yaptıran Ali Katırcıoğlu ile beraber namazdan sonra caminin yemekhanesine indik. O şehirdeki kolejin öğretmenleri de oradaydı. Uzunca bir masada 10-12 kişi kadardık. Ali Katırcıoğlu ile yanyana oturduk.

Tam karşıma da 70’li yaşlarda Rizeli bir amca oturdu. İstisnasız herkesin hürmet ettiği bir amcaydı. Yenice Amerika’dan gelmiş. “Hoca efendiyle” sohbet etmiş.

Selamını getirdiğini söyledi.

Örgütte ileri gelen “muhterem” bir amca imiş.

Masadaki doğal hiyerarşi gereği o konuşuyor, bir büyük olarak herkes ona soruyor, o da cevaplıyordu.

Öğretmenlerden birisi okuldaki öğrencilerin bazılarının camiye gelmediğinden bahsetti. Onları bu camide namaza nasıl teşvik edelim diye bir soru yöneltti bu amcaya.. Benim de az çok serde hocalığım var merak ettim bu mühim suale nasıl bir cevap gelecek diye.

Amca kendinden gayet emin bir şekilde şöyle dedi:

Bakın hocalar, bu sorunun cevabını Türkiye’de verseydim Türkiyedeki ahmaklar anlayamazdı ama sizin için bir şans ki Hristiyan bir ülkedesiniz. Gençleri böyle gereksiz yere namaza özendirmeye çalışmayın.

“Onları Hristiyan olmaya yönlendirin.” Bu bir kolaylıktır.

Çünkü hristiyanlıkta namaz yok. Bari hıristiyan olsunlar ki hiç olmazsa namaz borcuyla ahirete gitmesinler!

Bendeniz şok olmuştum bu sözleri duyunca. Bir misafir olarak genelde bulunduğum mahalde susmayı tercih eden biri olarak “nasıl nasıl!” diye hayretle sormaktan kendimi alamadım. Nasıl dedim. Şaka mı yapıyorsunuz?!

Konuşan “bilge amca” karedenizliydi. Bir an şaka yaptığını düşündüm. Gülümsedim. Ama emin olmak için bir daha sordum.

“Amca özür dilerim yanlış anlamadım değil mi; namaz kılmakta zorlananlar hırıstiyan mı olsunlar dediniz?”

Üstüne basarak ve birazda bana çıkışarak “evet!” dedi. Karadeniz şivesiyle “o da Dindur daa! “

O da Allahın dini değil mi! Ne mahzuru var! Eğer kılamıyorsa namazını, geçsin öbür dine, en azından namaz borcu olmaz!.

Kulaklarıma inanamadım.

Hasbünallah!!

“Amca siz müslüman mısınız?” Diye sordum kibarca.

Evet dedi..

Yanımdaki camiyi yaptıran aksakal da beni diziyle dürttü ki konuşmayayım..

Gerçekten şaka gibiydi…

“Amca ben hocayım ve uzmanlığım fıkıh ve akaid. Bu söylediklerinin ne dinde ne imanda yeri var” diye karşılık verdim.

Konuşma biraz sertleşmişti.

Devam ettim. “O da dindur” dediğin şeyin kitabı kaldırılmış, inanışları tahrif olmuş, hükmü iptal olmuş bir “din.”

Ve dinimiz ve Rabbimizle ilgili duyduğum en küstah ifadeleri orada sarfetti.

“Evlat ne yani, sen bana ‘Kuranı korumayı bilen Allah haşa İncili korumayı bilememiş mi demek istiyorsun!” Dedi.

Ben de amca gerçekten şaşılası bir durumdasınız. Ben de size sorayım o zaman “İncil’i koruyacaktı da Allah, neden Kuranı gönderdi o zaman ahir zaman ümmetine?!” Diye sesimi birazcık yükselterek sordum.

Ve döndüm öğretmenlere seslendim.

Beyler sesiniz niye çıkmıyor, siz müslüman değilmisiniz!

Rahatım kaçmıştı artık orada. Tansiyonum bir anda yükseldi ve yemeğimi yiyemez hale geldim.

“Kusura bakmayın beyler sofranızda oturmak bana helal değil” dedim ve orayı kibarca terkettim.

Daha sonra bizi misafir eden Ali Katırcıoğlu bu meseleye aklımın ermeyeceğini, bir hikmeti var ki “hocaefendinin bu konuyla ilgili özel fetvalarının olduğunu vs vs söylemeğe çalıştı. Ama nafile.

Ben göreceğimi görmüş, duyacağımı duymuştum artık.

Kıymetli kardeşlerim,

Fetullahçılık asrın en büyük hipnoz hareketlerinden birisidir. Bağlılarını o hipnozdan uyandırmadıkça gittikleri yoldan vazgeçmezler.

Ve bu tip yollar her zaman için istismara açıktırlar. “Özellikle merkezine “mehdilik, İsa aleyhisselam ve ulül emre itaat” gibi İslamın tartışmalı mevzularını almış topluluklar her türlü manipülasyonlara hazır topluluklardır.

Özellikle bu üç kelimeye odaklanmış beyinler geriye dönüşü zor bir yola girmiş gibidirler. Hastadırlar, virüslüdürler, tehlikelidirler.

Ancak “inanç ve amel mevsuzunda ilim ve ihlası” merkeze almış topluluklar kolay kolay yanılmazlar, yoldan çıkarılamazlar, manipüle edilemezler.

Hürmet ve muhabbetlerimle,
hayırlı Cumalar.
Kardeşiniz Ahmet Kemal Öncü
Yer: Zanzibar
ALINTI…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Öğüt Alabilecek Olanın Öğüt Alabileceği Kadar Ömür

Size orada (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da …

Kapat