MEKTEPTE RAMAZAN
Ramazanlarda oruç tutmak mecburî idi. Bu mecburiyete sadece komansan ve 1. preparatuvar talebeleri tâbi değildi. (Yani mektepde ilkokul kısmı bulunduğu zamanın 1. ve 2. sınıfı). 2. Preparatuvar (Yani iptidai 3)’dan itibaren mecburiyet başlardı.
Bizim devrede hiçbirimiz bu mecburiyete girmedik. Bizlerin komansan (İptidai 1’de) bulunduğumuz 1921/22 yılının ramazanı 28 Nisan – 28 Mayıs günlerine rastlamıştı. Bizlerin 1. preparatuvar (İptidai 2.’de) olduğumuz senede de, ramazan 17 Nisan – 17 Mayısta· idi. Orucun bizlere mecburi olacağı yıl, 1923/24 ders yılında ise, Ramazandan evvel Cumhuriyet ilan olunmuş, oruç tutmak mecburiyeti de kalkmıştı.
Bizlerin mektepte olduğumuz halde oruç tutmağa mecbur bulunmadığımız bu iki yıl içinde aramızdan oruç tutmak isteyenler vardı. Bunlar, oruç mecburiyetine tâbi ağabeylerimizle beraber dini vazifelerini yerine getirirlerdi.
Ramazan ayında mektebin nizamı değişirdi
Oruç mükellefiyetine uyulduğu bu devirlerde, Ramazan ayında mektebin nizamı değişirdi. Sahur vakti tambur çalar, oruca mükellef olanların yatakhaneleri ayaklanırdı. Ancak mekteplerde Hristiyan ve Musevi talebeler de vardı. Bunların, sahura kalkanların gürültüsünden rahatsız olmamaları, uykularını bozmamaları için idare tertibat alırdı. Bunlar, Ramazan ayına mahsus olarak, mecburi oruca tâbi olmayan talebelerin yatakhanelerine naklolunurlardı.
Bizden, mecburiyete tâbi olmayanlar arasında oruç tutmak isteyenler ise, idareye başvurup yazılırlar, onların da yatakhaneleri bu ay için değiştirilir, misafireten mükellef ağabeylerinin yatakhanelerine naklolunurlardı.
İftarda çeşitli yemekler verilmesine gayret edilirdi
Gayrimüslim talebe ile oruç muafiyetli sınıfların talebelerinin yemekhaneleri de ramazan için değişir, bunlar, sabah kahvaltılarını, öğle ve akşam yemeklerini, kendilerine ayrılan yemekhanelerde yerlerdi. O yıllarda (1921/1923) uygulanma usulünü anlattığımız akşam kahvaltısını, yani «kahve altı» namı altında verilen «kuru ekmek dilimi»ni de oruçsuzlar, oruçluların karşısında ekmeklerini yememeleri için, onlara, ramazana mahsus olmak üzere, cimnastikhane önündeki bahçe tahsis olunur, ekmeklerini orada yerler, sonra diğer oruçlu arkadaşlarının bulunduğu bahçeye geçerek aralarına katılırlardı.
İftar zamanı yine tamburla ilan olunur, oruçlu talebeler her zamanki yemekhanelerinde iftara inerler, mükellef olmayanlar da etüdlerinde kalırlardı. Onların yemek saatleri her zaman olduğu gibi idi. Mektep idaresi ramazan boyunca, iftara, mümkün olduğu kadar, daha doğrusu mütareke yıllarının mali yoksulluğunun imkânlarına göre, kudreti yettiğince çeşitli yemekler verilmesine gayret ederdi.
Ve mektepte oruç tarihe karıştı
Cumhuriyetin ilanı ile laiklik ilkesinin benimsenmesi, oruç mecburiyetinin kalkması üzerine, senelerdir oruç tutmayı benimsemiş ağabeylerimiz müşkül vaziyette kaldılar. Bir kısmı orucu bıraktı. Bir kısmı da tutmaya devam etti. Artık bunlar için sahur tamburu da iftar tamburu da çalınmıyordu. Sahura kalkmak isteyenler yatakhane hademesine veya oruç tutan mubassır veya muallim muavinine rica ediyorlar, karyolalarının ayak ucuna, sabah namazına kalkacakların yaptıkları gibi, havlularını düğümlüyor ve uyandırılıyorlardı. Mektep bir zaman bunlara ayrı bir yemekhane tahsis etti, sahur ve iftar yemeği çıkarttı. Birkaç yıl sonra ise oruç tutanlar azaldıkça azaldı, sonra bu müsamahadan da vazgeçildi ve mektepte oruç tarihe karıştı.
1921-1923 Galatasaray’ın Tarihçesi / Ziyade Ebuzziya- Sahir Kozikoğlu / Galatasaray Eğitim Vakfı / sf 321-322
Kaynak Dünya Bizim
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024