Ganizâde Ahmed Nuri Efendi
Ahmet Baba Ganizâde demekle bilinir. Nakşibendiyye’nin Üveysî kolu şeyhlerinden olan Ahmed Baba, Kastamonu vilayetinin Tosya kazasındandır. Debbağ (deri terbiye eden) olarak geçimini temin etmektedir. Mustafa Arif, şeyhi olan Mustafa Münib ile Tosya’ya geldiğinde, Mustafa Münib kendisine “Senden sonra bu civan sahib-i zaman olacaktır. İrşâdı dahi sizin elinizde olacaktır. Şimdiden taht-ı terbiyenize alınız ve terbiyesinde ihtimam ediniz.” demiştir.
Ahmet Baba’nın terbiyesi Mustafa Arif Efendi’ye tevdi edilmiş, Mustafa Arif’in vefat zamanı yaklaştığında Tosya’ya iki ihvân göndererek, Ahmed Baba’yı yanına getirtmiş, kendisine ser-hilafetlik verdikten sonra bazı nasihatlerde bulunmuş. Ahmed Nuri Efendi, Ârif Efendi’nin vefatının ardından defin ve taziye kabulünden sonra Tosya’ya dönmüştür.
Ahmed Baba, daha sonra Tosya’da vefat etmiştir.
Mehmed Sâdık Baba
Yukarıda bahsedilen Şeyh Ganizâde Ahmed Nuri Efendi’nin oğludur. Tosya’da doğmuştur. 1285/1868 yılında babasının yerine ser-halîfe olmuş, 1333/1916 yılında vefat etmiştir. 48 sene ser-hilafet postunda oturmuş ve sâlikleri irşad etmiştir. Fenâ halini kendisine yol edinmiş, sonraki Şeyh Hâlid Efendi’ye de bu yolu tavsiye etmiştir.
Ganîzâde Muhammed Sâdık Baba, Şeyh Hâlid’e verdiği hilafetnâmede özet olarak, ihvân için en önemli şeyin imanın ikrar ve tasdiki olduğu belirtildikten sonra, imanın önemi üzerinde ayrıntılı şekilde durur. Daha sonra imanın şartları olarak bildiğimiz; Allah’a, meleklere, peygamberlere, kitaplara, ahiret gününe, kaza ve kadere imanı ayrıntılı olarak anlatır.
Şeyh Hâlid Efendi, tarikatın silsilesinin elden ele silsile halinde kendisine ulaştığını belirtmektedir. Şeyh Hâlid, kendisine kadar ulaşan Nakşi/Üveysî silsilesini şöyle belirtir:
Hz Muhammed (s.),(ö. 11/632)
Hz Ebubekir (ö.13/634)
Selmân-ı Fârisi (ö.35/655)
Kasım b. Muhammed (ö. ?)
Cafer-i Sâdık (ö.148/765)
Hızır
Beyâzıd-ı Bistamî (ö.261/875)
Ebu’l-Hasan el-Harakânî (ö.419/1028- 29)
Ebu’l- Kasım Cürcânî (ö.450/1058)
Ebu Ali el-Fârmedî (ö.477/1085)
Yusuf el-Hemedânî (ö.535/1140- 41)
Hızır
Abdulhâlik-ı Gucdüvânî (ö.617/1220- 21)
Arif er-Rivgerî (ö.649/1251)
Mahmud Encirfağnevî (ö.670/1271)
Ali er-Râmitenî (ö.705/1305; 715/1315)
Muhammed Baba es-Semmâsî (ö.740/1339)
Emir Kûlâl (ö.777/1375)
Bahauddin Nakşibend (ö.791/1389)
Hızır
Kulâhizâde Mahmud Efendi (ö. ?)
Muhafızzâde Ahmed Behçetî (ö. ?)
Mustafa Münib (ö. ?)
Kâtipzâde Mustafa Arif (ö. ?)
Ganizâde Ahmed Nurî (ö. ?)
Mehmed Sâdık Baba (ö. 1333/1916)
Şeyh Hâlid (ö.1348/1931)
Kastamonulu son devir mutasavvıflarından Muhammed İhsan Oğuz da Sâdık Baba’nın vefatından altı ay evvel kendisine intisab etmiş, vefattan sonra başka bir şeyhe bağlanmıştır.
Kaynak: Ahmet KUTLU, Şeyh Hâlid Efendi’nin Divan’ında İnsan-ı Kâmil Düşüncesi
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024