Ana Sayfa / Yazarlar / Genç Davetçi Kardeşim!

Genç Davetçi Kardeşim!

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Böyle bir kız için on yıl çobanlık yapmaya değer.

Hazreti Musa, bu kızın ne uzun boyuna, ne tahsiline, ne de babasının parasına bakmadı.

Tek bir şey onu ilgilendirmişti. O da iffetli, hâyâlı olmasıydı.

Böyle iffetli bir kız için on yıl çalışıp mihr biriktirmeye bile değer.

***

-Ey Musa sağ elindeki nedir?
Musa Dedi ki:
-O benim asamdır (sopamdır). Ona yaslanırım, koyunlarıma yaprak silkelerim. Ve daha başka marifetleri var.

Taha Sûresi

﴿وَمَا تِلۡكَ بِیَمِینِكَ یَـٰمُوسَىٰ (١٧) قَالَ هِیَ عَصَایَ أَتَوَكَّؤُا۟ عَلَیۡهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِی وَلِیَ فِیهَا مَـَٔارِبُ أُخۡرَىٰ (١٨)

Peki, bize sorulsa, o elindeki nedir diye? Ne cevap veririz? Muhtemelen şöyle deriz:

Bu benim cep telefonumdur. Onunla hava atarım. Facebookta dolaşırım. Instagramda havalı fotoğraf paylaşır, Twitterda cevap yetiştirim. Şeker kız candy oynar, pubg’i oynar, balon patlatırım. Resim çeker, selfie çeker, WhatsApp’da durum yaparım… Daha başka şeyler yaparım da…

Evet, dostlar! Yaşadığımız çağın nimetlerinden istifade edelim. Ama her şeyde olduğu gibi teknoloji israfına da dikkat edelim. İsraf sadece bozulan musluğu tamir etmek, ekmeği fazladan almak olmasa gerek… Belki internet israfı, mesaj israfı, paylaşım israfı, oyun israfı, eğlence israfı da buna dahildir….

***

Hayvanlarını bile sularken erkeklerin arasına girmekten kaçınan kızlar gitti.

Yerine:

-namaz kılarken bile erkeklerle aynı safta yer almak isteyen nesil geldi.
-erkeklerin yanına oturmaktan çekinmeyen bir nesil geldi.
-dışarıda başıboş gezen kızlar geldi.
-mahremiyeti mahrumiyet olarak algılayan bir nesil geldi.
-kızlı erkekli geziler düzenleyen bir nesil geldi.

Allah muhafaza!

(وَلَمَّا وَرَدَ مَاءَ مَدْيَنَ وَجَدَ عَلَيْهِ أُمَّةً مِنَ النَّاسِ يَسْقُونَ وَوَجَدَ مِنْ دُونِهِمُ امْرَأَتَيْنِ تَذُودَانِ ۖ قَالَ مَا خَطْبُكُمَا ۖ قَالَتَا لَا نَسْقِي حَتَّىٰ يُصْدِرَ الرِّعَاءُ ۖ وَأَبُونَا شَيْخٌ كَبِيرٌ)

Musa Medyen suyuna ulaşınca orada bazı insanların su aldıklarını gördü. Onların ilerisinde ise hayvanlarını suya gitmekten engelleyen iki tane kız gördü. Musa onlara: “Neden böyle yapıyorsunuz?” diye sordu. O ikisi: “Erkek çobanlar dağılıncaya kadar biz hayvanlarımızı sulamayız. Babamız ise çok yaşlı biridir” diye cevap verdiler. (Kasas Sûresi 23) 

***

Davetçi kardeşim! Yaşın genç, heyecanın zirvede, imanın sapasağlam, insanları hak olana çağırmak için mücadele edecek yegane ruha sahipsin…

Senin meziyetleri bitmez. Ben senin samimiyetine inanıyorum.

Ancak şunları unutmadan davete başlama, büyük sözler söyleme! İnsanları “şirk, küfür, tağut, fısk” gibi ithamların altına koyma.

İslam inancı okuduğun beş on alimin anlayışından ibaret değildir. Bir Sufi sadece sufi meşrep alimleri delil getiriyor. Bu yanlıştır. Bir selefi de sadece selefi meşrep alimleri delil olarak gösteriyor. Bu da yanlıştır. Hele ki, bu alimlerin çoğu İslam’ın ilk kaynağından yüzlerce yıl sonra ortaya çıkmışsa!

Lütfen İslam’ı şahıslar üzerinden anlamayın. Tebliğ dini Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in getirdiği dindir. Tebliğ dili de onun getirdiği dildir.

Onun siyerini ve siretini iyice öğrenin. Peygamber efendimizin aile hayatını, komşuluk hayatını, savaş hayatını, ticaret hayatını öğrenin…

Peygamber’i sadece savaştan savaşa giden bir rehber olarak görmeyin! Münafıklar ile nasıl geçindiğine, yeri geldiğinde bir yahudiden borç aldığına, hanımlarının bazı istekleri karşısında nasıl bir tavır sergilediğine bakın…

Davetteki lideriniz ne o ne diğeri olmasın! Sadece Resulullah olsun… Şahısları tartışabiliriz, ama Resulullahı tartışamayız.

Aynı fikrin ürünü olan belki yüzlerce kitap okudun. Bunların hepsi aslında bir kitap sayılır. Zira yazarları, zamanları farklı olsa da sonuçları aynıdır. Farklı düşüncelerin de doğru olabileceğini var say! Unutma ki, İslam belli şahısların düşüncesinden ibaret değildir.

Hatta bazı düşünceler vardır ki ne Kur’an’da ne de Sünnet’te delili yoktur. Buna rağmen bu düşünceleri kabul etmeyenler, kimi zaman kafir, kimi zaman münkir, kimi zaman bidatçi, kimi zaman da fasık olarak nitelendiriliyor. Doğrusu şu ki, bunlardan dolayı kimse böyle bir suçlama ile karşı karşıya kalmamalı…

İnsanları ötekileştirici düşüncelerini kendine sakla. Orta yolu bulmaya çalış. Yarın davet edeceğin insanlara bugün “kafir, müşrik” yaftası vurma!

Allah’ın dininden kimseyi kovma hakkın yoktur. Resulullahın hayatına bir bak! Kur’an münafıklardan bahsederken isim vermiyor. Şahısları hedef almıyor. Kabileleri hedef almıyor… Peygamber efendimiz de ulu orta, şu kişi münafıktır bile demiyor…

Siyeri iyi bilmeyen birinin de davet etmeye kalkışmaması lazım. Belki yapacaksa da ufak tefek bazı uyarılarda bulunmalıdır.

***

İnsan, anladığı işi yapmalı. Anlamadığı işi yapan hem kendisine hem de diğer insanlara haksızlık etmiş olur.

Hazreti Yusuf dedi ki:

(قَالَ ٱجۡعَلۡنِی عَلَىٰ خَزَاۤىِٕنِ ٱلۡأَرۡضِۖ إِنِّی حَفِیظٌ عَلِیمࣱ)

Beni yerin hazinelerinden (tarım bakanı vb.) sorumlu yap. Zira ben hem koruyan ve hem de bilen biriyim.

[Yûsuf suresi 55]

Hazreti Yusuf, kıtlık seneleri için nasıl tedbir alınacağını bilen biriydi. Ayrıca güvenilir biriydi. Dostunu, ahbabını, arkadaşını, akranını kayıran biri değildi. Nitekim kardeşlerini dahi kayırmamıştı. Hazreti Yusuf yaptığı bu görev ile yani tarımdan sorumlu vezir görevi ile her insanın gönlüne girdi. Tabi tekelcilerin de gözüne gözüne girdi. Tekelcilerin korkulu rüyası oldu.

Dünyalık bir meslek ile elde ettiği başarıdan sonra tebliğine başladı. İnsanlar onu dinledi ve o da amacına ulaştı…

Bizler de yapabileceğimiz işler yapmalıyız. Yapamadığımız, beceremediğimiz bir işin altına girmemeliyiz. Aksi halde hem kendi itibarımızı kaybeder hem de insanlara zarar vermiş oluruz.

Anlamıyorsak ticarete girmemeliyiz. Ticaret için sadece para değil, bir de cesaret ve bilgelik lazımdır. Anlamıyorsak tarıma da girmemeliyiz. Tarım için tecrübe ve sabır gereklidir…

Sırf bizden diye onu bunu işe almak da doğru değildir. Bizden olabilir. Ama işin ehli değilse hem dünyada hem de ahirette bundan mesul oluruz.

Biz de, nasılsa “Benim adamım var” düşüncesi ile bize uygun olmayan bir işe girişmemeliyiz. Bundan dolayı mesuliyet öncelikle bize aittir.

Hazreti Yusuf, güvenilir ve bilen biriyim, demişti. Biz ise şunu diyoruz: “Sizin akrabanızım, hemşerinim, sizin camiadanım, sizin kursta okudum, aynı okul mezunuyuz, sizin parti için çok çalıştım…” Bu sözler liyakati temsil eden sözler değildir…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hadislerle Ahlâkın Özü: Hayâ

حَدَّثَنَا أَبُو مَسْعُودٍ قَالَ: قَالَ النَّبِيُّ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) : “إِنَّ مِمَّا أَدْرَكَ …

Kapat