Hazret-i Mevlânâ, gülmek gibi sıradan görülen bir davranışın bile kişinin karakterini ele verdiğinden hareketle ince bir îkazda bulunur:
“İnsanın nasıl güldüğünden edebini, neye güldüğünden aklını anlarım.”
Haddinden fazla ve taşkınca gülüp neşelenmek, kimi zaman insanı gaflete sevk ederek ona bu âlemde imtihana tâbî bir kul olduğu hakîkatini unutturuverir. Asıl ve ebedî saâdetin âhirette olduğunu unutmak ise, gönlün fânî hazlara esâretiyle neticelenir. Bunun uzun müddet devâmı hâlinde, şen-şakrak kahkahalar rûha zehir saçar, kalpler kasvete bürünür, katılaşır, hassâsiyetlerini yitirir.
Fazla ve taşkınca gülmenin, kişiyi mânen hangi tehlikelere sürükleyebileceği husûsunda, Hazret-i Ömer (r.a.) şu îkazda bulunur:
“Gülmesi çoğalanın heybeti azalır. Fazla şaka yapan, eğlenceye alınır. Bir şeyi çok yapan, onunla tanınır. Çok konuşan, çok hatâ yapar. Çok hatâ yapanın hayâsı azalır. Hayâsı azalan kimse şüpheli şeylerden az kaçınır. Şüpheli şeylerden az kaçınanın da kalbi ölür!” (İhyâ, III, 288)
EN ÖNEMLİ MÂNEVÎ HASTALIK
En mühim mânevî hastalık olan gaflet, insana içinde bulunduğu mes’ut hâli kalıcı gibi göstererek onu aldatır. Önündeki ölüm, diriliş, hesap, sırat gibi zor menzilleri unutturarak onu asıl meselelerinden gâfil kılar. İnsanoğlunun bu umûmî vasfı Kur’ân-ı Kerîm’de:
“Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Ve siz, gaflet içinde oyalanmaktasınız.” (en-Necm, 60-61) âyetleriyle ifâde buyrulur.
Bu meyanda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de:
“Siz benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.” buyurmuşlardır. (Buhârî, Tefsîr, 5/12)
Hazret-i Mevlânâ, bu hakîkatlerin îzâhı mâhiyetinde şu nasihatte bulunur:
“Akıllılar önceden ağlar; sonunda tebessümlere gark olurlar. Ahmaklarsa, önceden kahkahalara boğulur, sonra da başlarını taşlara vurarak ağlarlar.
Ey insan! Firâsetli olup işin sonunu başlangıçta iken gör de, cezâ gününde pişmanlık ateşiyle yanıp tutuşma!..”
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından 1, Erkam Yayınları
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024