Ana Sayfa / Yazarlar / Güzel Gören Güzel Düşünür / Vehbi KARA

Güzel Gören Güzel Düşünür / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Güzel Gören Güzel Düşünür

Bediüzzaman, “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” diyerek insanlara imanlı bir bakış açısı kazandırmaya çalışmıştır. İnsanların hem bu dünyada hem de sonsuz bir hayat geçireceği ahirette mutlu olması için Kur’an’ın emrettiği gibi davranmanın gerekli olduğunu söyler.

“Her şey ya bizzat güzeldir ya da neticeleri itibariyle güzeldir”

diyerek kâinatta cereyan eden kanunların farkına varmamızı ister. Evet, her işte bir hayır, her musibette bir ibret ve sevap ciheti vardır. İnsanlar başlarına gelen hastalık ve problemler sayesinde olgunlaşır kemal bulur. Eğer bu olayları yaşamasa kendisini geliştiremez, basit ve kemalatsız bir insan olarak kalır. Öyle de ölür gider…

Eğer musibetlere sabretse nimetlere de şükretse işte o zaman insan ismine layık bir hal alır. Ahsen-i takvim (en güzel şekilde yaratılmış) olur. Yok, isyan edip nankörlük ederse; derecesine göre esfel-i safiline (Cehennemin en alt çukuruna) düşer.

Öyle değil midir? Atmaca, serçe kuşuna saldırdıkça, serçe kuşunun kabiliyetleri ve refleksleri gelişmez mi? İşte aynen bunun gibi hastalıklar, kederler, musibet ve fenalıklar olmasa yaratılışımızda ve fıtratımızda bizlere verilen duygular gelişmez söner. Kabiliyetleri gelişmez.

Ancak karanlık sayesinde ışığın varlığından haberdar oluruz. Aç kalmadan fakirliğin ve yokluğun ne derece zor olduğunu anlayabiliriz. Hastalık görmesek; sağlıklı olmanın kıymetini bilemeyiz. İşte kâinatta cereyan eden bütün bu olaylar insanın kendisini geliştirmesi için birer fırsattır.

Eğer “teklif sırrı” denilen şu imtihan dünyası açılmasa idi, diğer canlılar gibi makamımız sabit kalır, melekler gibi “alayı illiyyin” adı verilen en yüksek makamlara yükselemezdik. Elbette imtihan adı üstünde kaybedildiği takdirde şeytanlar gibi “eseli safilin” adı verilen çukurlara yuvarlanma durumu da söz konusudur. Kısaca iş ciddidir…

İşte bu noktada kâinatta cereyan eden olayları çözmemizde bize yardımcı olacak anahtar kelimeler sabır ve şükürdür. Musîbet ve hastalıklar geldiğinde sabretmeyi, nimet ve güzellikler ile karşılaştığımızda da şükretmeyi bilmemiz gerekiyor. Bu konu ile alakalı en güzel örnekleri Risâle-i Nur Külliyatında bulabiliriz.

Bu vesile ile bazı internet sitelerinde paylaşılan Risale-i Nurlarda verilen mesajları güncel olaylarla izah eden kısa bir yazıyı aktarmak istiyorum:

“Evimi bir dâvet sonrası temizlemek için saatlerce çabalıyorsam, birçok arkadaşım var demektir.

Faturalarımı ödeyebiliyorsam, bir işim var demektir.

Evden iş yerime kadar yolu uzun buluyorsam, bir işim var demektir.

Pantolonum biraz sıkıyorsa, aç kalmıyorum demektir.

Birçok konuda eleştiri yapıyorsam ve bu eleştirileri başkalarından da duyuyorsam, konuşma özgürlüğüm var demektir. Gölgem beni izliyorsa, güneş ışığını görüyorum demektir.

Otobüs beklerken yanımdaki adam anahtarıyla oynuyor ve ben bu sesten rahatsız oluyorsam, duyuyorum demektir.

Camları silmem, çatıyı tamir etmem gerekiyorsa, bir evim var demektir.

Doğalgaz faturam yüklü geliyorsa, ısınıyorum demektir.

Yığınla ütülenecek ve yıkanacak çamaşırım varsa, yığınla giyeceğim var demektir.

Çalar saatim sabahın seherinde çalıyorsa, yaşıyorum demektir.

Ve en önemlisi Rabbimin bahşettiği bütün bu nimetlerin şuurundaysam, mutluyum demektir”, vesselâm…

 

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Kastamonu Vilayet Matbaası

Kastamonu Vilayet Matbaası Kastamonu’da ilk matbaa valilik bünyesinde 1868 yılında kurulmuş. Vilayetin ihtiyaç duyduğu kırtasiye malzemeleriyle salnameler ve gazeteler basılmış. 1872 yılından itibaren haftalık resmî...

Kapat