Hac’daki Bazı Hakikatlar

 

Allah’ın bize emri,

Beş farzdan birisi,

Mübarek yer Mekke’deki

Kabe’yi tavaf etmektir…

Ve de Arafat’ta durup

Mü’minlerin beraberce

Allah’a dua etmeleridir…

 

Bu farz ibadete,

Hac diye ad verilmiştir.

 

Ayrıca Medine’ye gidip

Peygamber’imiz Muhammed

Mustafa’nın (as) kabrine,

Ve mescidine varıp

Ziyaret ederek sevgimizi

Göstermek sevaptır…

 

Allah’ın emirleri,

Binlerce hikmetle doludur…

Hac denilen farzın da

Nice hikmetlerinden

Bir kısmı şöyledir:

 

Her bir kimse, o mübarek

Yerlere gidebilse,

Çok şerefli ibadet

Olan bu Hac ile

Yüce makamlara yükselir…

 

Hacc’ın değeri için

Misal verilse; bir asker,

Padişahın özel bir gününde,

Bayram kutlaması yaptığı vakitte,

Paşaların yanında,

Onların arasına karışıp   

Padişahın herkese

Yaptığı ihsanlara,

O asker dahi nail olur…

 

Bir hacı aynen bunun gibi,

Halktan birisi olsa dahi,

Mertebeler kat edip yükselen

Mübarek birveli gibi,

Dünya yuvarlağının

Yüce İlah’ı huzuruna,

Yaratıcı Rabb’ine

Varıp ona ibadet eder…

 

“Bu Rabb’im yalnızca

Benim Rabb’im değilmiş,

Şu dünyanın her tarafında

Yaşayan insanların,

Tamamının da Rabb’i imiş!”

Diyerek Allah’taki yüceliğe

Gönlüyle yükselir!

 

Kendi başına kalmayarak

Mü’minlerle beraber olup,

Aralarına katıldığı için;

Bu beraberlik sebebiyle

İmanına kuvvet gelir…

 

Yalnız başına kalmadığı için,

Toplu ibadet feyzinden

O da nasiplenir…

 

Şu Hac ibadeti,

İnanan her müslümana,

Bir mübarek anahtar olup

Gözüne ve gönlüne

Pek çok manalar açar:

 

Önce, onun kalbinde,

Rabb’imizin pek yüce

Azameti görülür…

Çünkü milyonlarca

Müslümanın beraberce

Yalvardığını gördüğü için,

“İnsanların böylece

Yalvardığı bir İlah,

Elbet büyük Rab’dır!”

Diyerek imanı güçlenir!

 

Dahası o ibadet,

Uzakları gösteren

Dürbün olup hacıya,

Yaratıcı Hak Rabb’in,

Allah olduğu mertebedeki

Yaptığı sonsuz işin

Bir kısmını anlamasına

Kalbinde yol açar…

 

Başka sözle söylense,

Hakk’ın azametinden,

Hac’daki milyonlarca

İnsanların kullığından

Şu mümin hisse kapıp,

Nasıl büyük bir Rabb’a

Kullık ettiğini fark eder…

 

Hac’daki nişanlarla;

Kabe, Arafat, Mina ile,

Müzdelife, Safa, Merve,

Ve de Şeytan taşlamayla,

Kalbine ve hayaline,

Gittikçe genişleyen

İbadet, kullık manalarından

Çok daireler açılır…

 

 Allah’ın azameti,

O mü’minin gönlünde,

Kat kat yükselip

Rabb’ine biraz daha

Yaklaştığı için,

Bütün içinde doğan

Sıcaklıkla hararet;

Aklına gelen hayret;

Yüreğini kaplayan

O Rab’taki heybet;

““Allah büyük, Allah büyük!

Her şeyden daha büyüktür!”

Manalarına gelen

Allahüekber sözüyle

Sakinleşip yatışır!

 

Ve de başka hallerle

Açılan o mertebeler,

Allahüekber söziyle

Âleme ilan edilir…

 

İşte bu hikmetle        

Allahüekber denilen söz,

Hac’da ve cemaatla

Kılınan namazlarda,

Tekrar tekrar söylenir…

 

Rabb’imizin bizlerden

İstediği cemaat halinde

İbadetin hakikatı,

O Hac’da pek büyük,

Ve de yüce şekliyle,

Tam manasıyla görülür…

 

Hac’dan sonra şu mana,

Türlü türlü derecelerde,

Bayram namazlarında,

Hem Yağmur namazında,

Güneş ve Ay tutulduğunda

Kılınan namazlarda,

Ve cemaatla kılınan

Vakit namazlarında,

Mü’minlerin topluca

Yaptıkları her ibadette

 Görülür ve yaşanır…

 

Sağlıcakla kalınız!

Yusuf ALTINIŞIK

Nogayca/Tatarca dinlemek ve okumak için tıklayınız