Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Makaleler / Hadis Tercümelerinde Dikkat Edilmesi Gereken 15 Kural

Hadis Tercümelerinde Dikkat Edilmesi Gereken 15 Kural

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Prof. Dr. Nebi Bozkurt “Hadislerin Tercüme ve Yorumlarında Uyulması Gereken Kurallar” adlı makalesinde hadis tercümesinde dikkat edilmesi gereken hususları ele almaktadır.

Hadis-i şerifler, bizlere Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin örnekliğini, sözleri, fiilleri ve takrirleriyle günümüze taşıyan; Kur’an’ı ve dinimizi anlamamızda yegâne yardımcımız ve kaynağımızdır. Günümüzde pek çok insan hadis-i şeriflere tercümeleri vasıtasıyla ulaşabilmektedir. Bu bağlamda tercümeler, toplumun hadise dair bilgisinin ve peygamber algısının oluşmasında büyük önemi haizdir.

Hadislerin başka bir dile tercüme edilmesinin aslında onun manen rivayeti olduğunu belirten Prof. Dr. Nebi Bozkurt, bu konuda, nasıl yalan hadis uydurmaktan, aktarmaktan sakınılıyorsa hadisleri tercüme ederken de bu konuya aynı oranda dikkat edilmesi gerektiğini söylemektedir. Prof. Dr. Nebi Bozkurt “Hadislerin Tercüme ve Yorumlarında Uyulması Gereken Kurallar” adlı makalesinde bu husustaki kuralları örnekleriyle açıklayarak hadis tercümesinde nelerin yapılması gerektiği ve nelerden kaçınılması gerektiğini ortaya koymakta. Biz de, burada o makaleden söz konusu maddeleri özet şekilde alarak istifadeye sunalım dedik. Makalenin, aslında, her maddenin örneği bulunmaktadır. Örnekleri ve ilgili açıklamaları görmek isteyenler yazının sonunda linkini verdiğimiz makalenin aslına müracaat edebilirler.
*Bu vesileyle 2017 yılının kasım ayında ahirete irtihal eden hocamız için bir fatiha okuyalım.

Hadislerin Tercüme ve Yorumlarında Uyulması Gereken Kurallar

  1. Bilim adamları genelde fişleme yöntemiyle çalışırlar. Fişleme sırasında büyük bir dikkat göstermelidirler. Onun için işe bu konuda bir uyarı ile başlamayı uygun gördük.

Gerçekten en büyük hatalara acele, araştırma tekniklerine yeterince uymadan eksik fişleme sebebiyle düşülmektedir. Bir makale, bir eser kaleme almadan önce bilgi fişleri tasnif edilip buna göre konunun genel çerçevesi çizilir ve fişlerdeki bilgiler değerlendirilir. Genellikle aceleyle eksik yapılan fişlemeler büyük hatalara sebep olur.

  1. Hadislerin tercüme ve yorumunda metin benzerliklerinin, önceden bilinen bir hadisin yaptığı çağrışımların mütercimi yanıltabileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.

Hadis tercümelerinde daha önce duyduğumuz bir hadise benzer bir metin gördüğümüzde farklı bir anlam taşıyabileceğini unutmamak gerekir. Metin üzerinde farklılıkları iyice gözden geçirdikten, farklı kelimeleri tespit ettikten, bunların başka manaları olup olmadığına, bilhassa garibü’l-hadis kitaplarında araştırdıktan sonra tercüme ve yoruma gidilmelidir. Metin olarak bazı benzerlikleri olan ve yaygın olarak bilinen bir hadisi çağrıştıran hadisler, üzerinde fazla durulmadan tercüme edilmeye kalkışılırsa bilinen hadis zannıyla yanlış anlaşılıp hatalı bir şekilde tercüme yapılabilir.

  1. Hadisi eksik veya muhtasar olarak zikretmek yanlış yorum ve anlamalara sebep olabilir.

Bir hadisin kullanılan bir bölümü (taraf), hadisin bütününün verdiği anlamı tam yansıtmıyor veya yanlış ve eksik anlamalara sebep oluyorsa bundan kesinlikle kaçınmak gerekir. Yani hadisten bir taraf alınarak verilirken genel anlamı bozup bozmadığına veya alınan kısmın manada bir ‘bütünlük ifade edip etmediğine’ çok dikkat etmek gerekir.

  1. Hadiste geçen bir kelimenin muhtelif manalarından yapılan yanlış bir tercih, yanlış bir tercüme ve yoruma götürebilir.

Tercüme ve yorumunda hadiste geçen kelimenin muhtelif manaları mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bir kelimenin birçok manası olabilir. Tercüme ve yorumlarda uygun olan tercih edilmezse birçok hataya, yanlış anlamalara sebep olunabilir.

  1. Tercüme ve yorumlarda aksi anlam çıkarmaya veya yanlış anlamalara müsait ifadelerden kaçınmak gerekir.

Bütün dillerde olduğu gibi Türkçe’nin kullanımında da bir esneklik vardır. Tercüme ve yorumlarda buna dikkat edilmeli, yanlış anlamalara mahal bırakılmamalıdır. Bu konuda genellikle hiç farkında olunmadan hataya düşülür. Bundan korunmanın tek yolu ancak, Arapça yanında Türkçe’nin inceliklerinin de çok iyi bilinmesidir.

  1. Tercümeler hadisin edebi yönünü de yansıtacak şekilde doğru ve özlü olmalıdır. Karşılıklı konuşmalar varsa sözler birbirine karışmayacak şekilde, açık verilmelidir.

Tercümelerde bazen metne mutabık kalma arzusu kelimelerin tam karşılığını bulamama sebebiyle asıl maksattan uzaklaştırabilir. Bu bakımdan, anlamı genel olarak ifade edecek kelimelerle vermek daha uygun olabilir. Bunun için metinde söylenmek istenileni çok iyi kavramak ve bunu “Türkçe’de en öz şekilde nasıl ifade edebilirim?” diye düşünmek gerekir. Metin tam olarak anlaşılmadan, parantez içinde veya metindenmiş gibi gösterilen fazladan açıklamalar hadisin anlamını büsbütün bozabilir veya tamamen anlaşılmaz bir hale getirebilir.

  1. Tercümelerde kelimelerin cümle içindeki konumları, yani cümlenin ögeleri iyi tespit edilmelidir. Çok kolay ibareler dahi, cümlenin ögeleri iyi tespit edilmezse yanlış tercümelere sebep olabilir. İyi dil bilenlerin bile bu yanlışa düştükleri görülür.

Cümlenin ögeleri konusundaki yanlış bilgi tercümeye yansımıştır. Bu arada şunu da belirtelim, bir cümlede parantez varsa içindeki kısım atılınca anlamda bir eksiklik meydana gelmekle birlikte cümlenin yapısı bozulmamalıdır.

  1. Çağdaş Kur’an tefsirlerinde olduğu gibi gerektiğinde hadislerin izah, tercüme ve yorumunda çağın bilim ve teknolojisinin genişlettiği ufuktan yararlanılmalıdır.

Kur’an’ın birçok ayeti ancak bilim ve teknolojinin gelişmesiyle anlaşılabilir hale gelmiştir. Kur’an’da sözü edilen bazı olaylar ancak bilimin ilerlemesiyle anlaşılabilmiştir. Kur’an, Hz. Peygamber’in en büyük mucizesidir. Hadislerde de ancak bilimin günümüzde veya gelecekteki verileriyle izah edilebilecek bazı bilgilerin bulunabileceği göz ardı edilmemelidir. Tercüme ve yorumlarda, o günün şartlarında anlaşılması güç olan konuları Hz. Peygamber’in mecaz olarak anlatabileceğini, hadisin manen rivayeti sırasında bunların yerine konan müteradiflerinin aynı anlamı tam yansıtmayabileceğini veya eksik yansıtabileceğini göz ardı etmemek gerekir. Bu tür hadislerin yorumunda çok yönlü düşünülmelidir.

  1. Hadisin tercüme ve yorumunda onun muhtevasını aşmaktan, ona metinde olmayan bilgiler ilave etmekten kaçınmak gerekir.

Özellikle tercümelerde verilen, fazlalıkla gösterilen kaynağın uygunluğuna dikkat edilmelidir. Hadisin değişik versiyonlarında bulunan farklılıklara işaret etmek ve manayı tamamlamak amacıyla ilaveler yapılabilir. Bu şekilde yapılan ilaveler parantez içerisinde gösterilir. Ancak tekrar belirtelim ki, bu gibi durumlarda farklı rivayetlerden alınan eklerin kaynağı mutlaka gösterilmelidir.

  1. Hadis kitaplarında birçok ıstılah bulunur. Bu bakımdan hadisleri kullanırken, tercüme ve yorum yaparken bu ıstılahları bilmek gerekir.

Dili bilip ıstılahları bilmemek büyük yanlışlara düşürebilir. Her ilim ve sanat dalının kendine has ıstılahları vardır. Hadis Usulü’ne dair eserlerde ıstılahlar hakkında az çok bilgi bulmak mümkünse de ıstılahlarla ilgili Türkçe yayınlanmış, değerli eserler vardır. Mesela, Ahmet Yücel’in, Hadis Istılahlarının Doğuşu ve Gelişimi (Hicri İlk Üç Asır) adlı çalışması bunlardan biridir. Bu eserin giriş kısmı terim ihtiyacı, kaynaklar ve metoda dairdir. Burada verilen bilgileri birkaç cümle ile özetlemekte fayda vardır:

“Her ilim kendi terminolojisini tarih seyri içinde oluşturup geliştirir. Bazen kullanılan bir terimin sözlük anlamıyla hiç irtibatı kalmaz. Istılahlar iyi bilinmeden İslami bilimler kavranamaz. Istılahlar fen bilimlerindeki formüller gibidir. Yanlış formül yanlış sonuç verir, yani sonuç vermez. Sosyal bilimlerde yapılan hatalar topluma zarar açısından fen bilimlerinde yapılan hatalardan çok daha fazla olur.”

  1. Hadislerin tercümesinde herkes tarafından anlaşılabilecek kelimeler kullanılmalıdır.

Yani mahalli kullanımlardan kaçınılmalıdır. Yöre dili kullanılacaksa bu yaygın olarak kullanılan kelimeye açıklama şeklinde olmalıdır.

  1. Özellikle halka yönelik tercümelerde rivayetler içinden maksadı en detaylı anlatan seçilmeli veya farklı rivayetlerle anlam bütünlüğü sağlanmalıdır.

Bu bakımdan hadisin değişik versiyonları içinden en kapsamlısı tercih edilmeli, rivayet farklılıklarındaki detaylar gözden geçirilmelidir. Kaynak verirken de buna dikkat edilmelidir. Tercüme edilen kitabın aslında da böyle bir yanlışa düşülmüş olunabilir. Bu takdirde mütercimin bu hataları düzeltmesi gerekir.

  1. Hadis’in yorumunda birinci derecede önemli olan, Peygamber’in maksadıdır. Kişinin kendi önyargısı ve anlayışı onun önüne geçmemelidir.
  1. Hadislerin tercüme ve yorumlarında dikkat edilmesi gereken konulardan biri de deyimlerin tam karşılığının bulunmasıdır.

Her dilde birtakım deyimler vardır. Türkçe “kulak misafiri olmak” deyimi Arapça’ya tek tek kelimelerin karşılığı ile çevrilince nasıl komik durumlar meydana gelirse, Arapça deyimlerin Türkçeye çevrilmesinde de aynı durum söz konusudur. Hadislerde geçen bazı deyimlerin ne anlam ifade ettiği konusuna dikkat etmek gerekir.

  1. Hadisi tercüme ederken veya hadise yorum yaparken söylenişinin sebep ve ortamını (esbab-ı vürudu) tespite gayret edilmelidir. Söyleniş sebebi bilinmeyen bir söz, çok farklı şekillerde yorumlanmaya müsait olabilir. Tercüme ve yorumlardaki en büyük bozukluklar bundandır.

Bu bozukluklar sadece bir dilden ötekine çevrilirken değil bizzat hadisin orijinal lafzının anlaşılmasında da meydana gelir. Bunun için hadisin hangi olay üzerine söylendiğini bilmek gerekir.

Yukarıda da belirtildiği gibi hadisleri halka arz ederken büyük bir titizlik gösterilmelidir. Örneklerine bakıldığında görüleceği üzere temel hadis kitaplarının tercümelerinde son derece bozukluklar vardır. Aslında bunlar neşreden yayınevleri tarafından toplatılmalı ve büyük bir titizlikle yeni bir tercüme hazırlatılarak hak sahiplerine dağıtılmalıdır veya yukarıda belirtildiği gibi bir ilim heyetine tetkik ettirilip yanlışlarla ilgili ilaveler hazırlatılıp ücretsiz olarak bu kitaplan alanlara verilmelidir. Hz. Peygamber’in hadisleri, bir otomobil firmasının üretim hatası sonucu bozuk çıkan otomobillerini müşterisinden geri alıp, yerine yenilerini verirken gösterdiği duyarlıktan çok daha fazlasına layıktır.

Makalenin tamamına ulaşmak için tıklayınız.

***

sehirisifkulubu.com

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Leyle-i Berat Hakkında (Âyet, Hadis, Risale-i Nur)

BERAT: Nişan, rütbe ve imtiyaz için verilen resmî belge, kurtuluş. Sitemizde Berat Gecesi ile İlgili yazılar …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Haşir akidesine dair iki nokta / 9. Şua

Dokuzuncu Şuâ Onuncu Söz’ün Mühim Bir Zeyli ve Lâhikasının Birinci Parçası بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ …

Kapat