Ana Sayfa / Yazarlar / Hadisler Kur’an’ın Hakiki Tefsiri, Tercümanıdır

Hadisler Kur’an’ın Hakiki Tefsiri, Tercümanıdır

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Kur’an-ı Hakim’in ve Kur’an’ın müfessir-i hakikisi olan (hakiki tefsircisi olan) hadisin bir kısım yüksek ve ulvi hakaikına çıkmak için teslim ve inkıyadı noksan olan kalplere yardım edecek basamaklar…” (14. Söz, shf:266) ifadeleriyle, Risale ile muhatap olan her şahıs hemen karşılaşmıştır zannederim. Çünkü hem bu fakirde, hem de yakından tanıdığım dost ve muhiblerimde hep bunu müşahede ettim.

Birinci mektuptaki “Risaleleri gazete gibi okumama” emrinin gönül dünyamızı sarsmadığı, “tezelzül”e uğratmadığı, meselenin künhüne vâkıf edici ikazlarla karşılaşılmadığı için, o muhatap Risaleyi başlı başına bir “tasnifat” bilip hakikata “mücella” bir aynalıktan uzağa düşebilmektedir.

“Ümmet-i İslamiye’nin ahkâm-ı diniyede – dinî hükümlerde- gösterdiği teseyyüb ve ihmalin bence en mühim sebebi şudur:

Erkân –İslam’ın ve imanın rükünleri- ve ahkâm-ı zaruriye ki, –yüzde doksandır- bizzat Kur’an’ın ve Kur’an’ın tefsiri mahiyetinde olan sünnetin malıdır. İçtihadî olan mesail-i hilafiye (içtihaddan dolayı esastan ayrılmadan füruatta farklılıklar) ise, yüzde on nisbetindedir. Kıymetçe mesail-i hilafiye ile erkân ve ahkâm-ı zaruriye arasında azim tefavüt (fark) vardır. Mes’ele-i içtihadiye altun ise, öteki birer elmas sütundur. Acaba doksan elmas sütununu on altunun himayesine (muhafazasına) vermek, mezcedip tâbi kılmak caiz midir? (akıllı işi midir?)

Cumhuru bürhandan (mantıki delilden) ziyade me’hazdaki (kaynaktaki) kudsiyet imtisale sevkeder. Müçtehidinin kitabları vesile gibi, cam gibi Kur’an’ı (ve hakiki tefsircisi olan hadisi) göstermeli, yoksa vekil, gölge olmamalı.” (Asar-ı Bed’iyye, s.140)

Meselenin mütehassıslarınca malumdur: “Semi’nâ ve ate’nâ” diyerek “hırz-ı can” edeceğimiz itikadımızın temeli dörttür. “Ehl-i hak olan ehl-i sünnet ve’l-l cemaat” itikadı için de bu dört kaynağı “İttihad cehil ile olmaz.” Emr-i Üstadaneleri gereğince “tahkiki” olarak eğilmemiz zaruret değil midir?..

Bunlar “Kitâb”, sünnet, icmâ’-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahâ olmak üzere dörttür. Kitâb, yani Kur’ân. Sünnet, yani Resûl-i Ekrem (sav)’in işleri, sözleri ve halleri. İcmâ’-ı Ümmet, yani Sahâbe ve müctehidîn-i izâmın icmâ’ı, bir mevzuda İslami delillerden çıkardıkları bir hüküm üzerinde birleşmeleri´, Kıyâs-ı Fukahâ, yanî müctehid ve İslâm ulemâsının kıyâsı, karşılaştırak bir fetvaya varmalarıdır.

“Dîn-i mübîn-i İslâm”’ın asıl kaynağı Kur’ân-ı Kerim elbet. Sonra Kur’ân’ın asıl müfessiri olan hadislerdir. Kur’an’ın ilk “müfessiri” yine kendisidir. Kur’ân’ın âyetleri birbirini îzâh etmekte; mücmel, kısa, öz, muhtasar, sözü az mânâsı çok bir âyeti başka bir âyet veyâ âyetlerle tafsîl etmek ve tefsîr etmektedir.

İkincisi: Resûl-i Ekrem (asm)’ın Sünnet’idir. Evet, zât-ı Risâlet (asm), risâleti itibariyle insânlara Kur’ân’ı açıklamış, âyetlerin sınırlarını belirlemiş, böylece muhtemel yanlış te’vîllerden (Bir fikir veya sözden bir başka mânâ çıkarmak; anlaşılması zor olan âyet ve hadîslerde ne kast edildiğini ve ince mânâları bildirme) Kur’ân’ı muhâfaza etmiştir. Bunun için de hadîslerin kısımlarını, nâsih ve mensûhunu (neshedilmiş olanı), mücmel ve mufassalını, vürûd sebebini (Hadîs-i şerîflerin buyurulma, söylenme sebebini) ve târihini bilmek ve ona göre Kur’ân ve Nebevî hadisleri tefsîr ve îzâh etmek zarûreti vardır.

Âyet-i kerîmeleri tefsîr etmek için nüzûl sebeblerini bilmek lâzım olduğu gibi, hadîs-i şerîflerin de açıklanması, îzâhı içinvürûd sebebini (O hadisin hangi hadise sonrası beyan edildiğini) bilmek lâzımdır. İmâm-ı Süyûtî der ki: Bir kısım mücmel âyetleri, mufassal âyetler ve Nebevî hadisleri tefsîr ettiği gibi; bir kısım mücmel hadîsleri de mufassal hadîsler îzâh etmiştir. Resûl-i Ekrem (asm)’ın bir görevi de tebyîndir, açıklayıcılıktır. Ya’nî, Kur’ân’ın mücmel âyetlerini îzâh ve beyân etmektir. (1.Nahl Sûresi’nin 44. Ayet’i ifâde etmektedir:

Bu hadîsleri ezberleyerek koruyan ve insanların gönüllerine taşıyanlar ise sahâbe-i kirâm hazretleridir. Onlar bu hadîsleri kendilerinden sonraki asırlara sağlam bir senedle ulaştırmışlar, ümmetin muhakkìk âlimleri de bu emâneti onlardan almış ve yine sağlam bir senedle kitâplara kaydetmişlerdir.

Bu sebeple Kur’ân’ı, Kur’ân’la ve hadîslerle ve fukahâ ve müfessirlerin sahâbeden alarak bize ulaştırdığı esaslar ile tefsîr ve îzâh etmek lâzımdır. Nitekim hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmaktadır:
“Kim Kur’ân’ı kendi re’yiyle tefsîr ederse, kâfir olur. (Ya’nî, Kur’ân ve hadîsin mufassalına ve sahâbenin icmâı ve fakihlerin kıyasına dayanmadan, kendi hevâsına göre Kur’ân’a ma’nâ vermek küfürdür, dalâlettir.)”

Üstâd Bedîüzzamân (ra) da bu konuda şöyle buyurmaktadır:
“Evet, zamân geçtikçe Kur’ân-ı Hakîm’in daha ziyâde hakáikı inkişâf eder demektir. Yoksa –hâşâ ve kellâ– selef-i sâlihînin beyân ettikleri hakáik-i zâhirîyye-i Kur’âniyyeye (Kur’an-ı Kerim’in en açık hakikatlarına) şüphe getirmek değil. Çünkü, onlara îmân lâzımdır. Onlar nasstır, kat’îdir, esâstırlar, temeldirler.”

Yazar : Mehmet Nuri BİNGÖL

BİYOGRAFİ
1961’de Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı ilçede okudu. 1982’de İstanbul Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Anadolu’nun çok yöresinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
Yazgı, Köprü, Bizim Külliye dergilerinde hikâye, deneme ve makaleleri yer aldı. Gap Gündemi, Tasvir, Yeni Nesil gazetelerinde yazıları yayımlandı. Birecik yıllıklarına alınmış şiirleri, yaptığı derlemeleri ve değişik site ve kitaplara alınmış makale, mülakat ve köşe yazıları bulunuyor.
Kitaplaşan iki eseri ve tefrika romanları Mehmet Nuri EMİNLER mahlasıyla yayımlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine devam ediyor. Birecik’te temsilciliği açıldığı ilk günden beri Eğitim-Bir-Sen üyesi. Dört kızı ve üç torunu bulunuyor. Şanlıurfa/ Birecik’te ikâmet ediyor.

Tarık Buğra ile yaptığı mülakatın iktibas edildiği eserler:
Politika Dışı (Tarık Buğra)
Tarık Buğra’yla Söyleşiler (Mehmet Tekin)

Hikâyelerinin İktibas Edildiği Eserler:
Kedinâme (M. Nuri Yardım, 2019)
Dergizan Yıllığı (Ramazan Seydaoğlu, 2020)

İktibas edilen mahalli derlemeleri:
Cumhuriyetin 50. Yılında Birecik Yıllığı
Cumhuriyetin 70. Yılında Birecik Yıllığı

Tefrika Romanları:
Yokuşta ( 1986)
Yokuşta Tırmanış-1 (1984)
Yokuşta Tırmanış- 2 (1988)
Kafkasya’da Sarp Ufuklar (1981)

Kitapları:
Sürgündeki Çeçenya (1. Baskı: 1996; 2. Baskı: 2000) Gençlik Yayınevi
Nur Üstad (Biyografi- Deneme; 2002) Erguvan Yayınevi
Siyahtan Turkuaza (15 Temmuz) [Hikâyeler] 2021. KDY yayıncılık
Ver Elini Türkmeneli [Gönül Sayhası-1] (Roman) 2021, KDY Yayıncılık
Azada Yürüyüş [Gönül Sayhası-2] (Roman), 2021, KDY Yayıncılık, "Bir Başka Çeşme" (2022- KDY- Öyküler)

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Cuma Namazı ve Zerrât-ı Asliye Hakkında Hulûsi YAHYAGİL Ağabey’in Bir Mektubu

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ Ahiret Kardeşim! Birinci meselede, ikinci yola gidenler şunlardır; …

Kapat