Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Makaleler / Hâfızamızı Güçlendirmek ve Kolay Ezber Yapabilmek İçin Tavsiyeler

Hâfızamızı Güçlendirmek ve Kolay Ezber Yapabilmek İçin Tavsiyeler

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Hâfızamızı, ezber kabiliyetimizi kuvvetlendirmek için neler yapabiliriz? Aşağıda konuyla ilgili tavsiye edilen teknik ve tecrübeye dayanan farklı yöntemler var. Devamında güçlü hâfıza için beslenmede dikkat edilmesi gerekenler ve yapılacak bir de dua mevcut. İnşaallah istifadeye medâr olur. 

Hâfızaya iyi gelecek, güçlendirecek ve hızlı düşünmeyi sağlayacak 10 alıştırma…

1- Ters el alıştırması: Sağ elinizi kullanıyorsanız, biraz da sol elinizi çalıştırmaya başlayın. Saçlarınızı sol elinizle tarayın veya çayınızı kaşıkla alışık olduğunuz yönün tersine karıştırın. Kalemi ters elinizle tutun.

Biraz üreticiliğinizi kullanın ve daha neleri tersten yapabileceğinizi bulun. Tabii bulduklarınızı da hemen deneyin. Sonuç olarak, rutin alışkanlıklarınızı kırar ve beyninizin kullanmadığınız diğer yarısını da harekete geçirmiş olursunuz.

2- Çocuk oyunu alıştırması: İşe veya alışverişe giderken, tıpkı bir çocuk gibi merak içinde bütün duyularınızı harekete geçirin. Bakın, dokunun, dinleyin, koklayın. Çiçek açan ağacın kokusunu keşfetmeye çalışın.

Fırında satılan taze ekmeklerin kokularını algılamaya çalışın. Yürüdüğünüz zeminin özelliklerini hissedin. Caddede duyduğunuz sesleri ayrıştırın.

Evinizde gözlerinizi kapatarak bir yerlere ulaşmaya çalışın. Kısacası, duyularınızı alışık olmadığınız tarzda kullanın. Bu şekilde çok ender yaptığınız bağlantıları canlandırır, beyninizin kapasitesini arttırırsınız. Eğer bu yaptıklarınızdan zevk alır ve insan veya olayları detaylı algılamayı sürdürürseniz, hafızanız her zaman canlı kalmaya devam eder. Duyu organlarınızın ne kadar fazlasını kullanırsanız, unutmak istemedikleriniz o kadar sağlam kalır.

3- Harf alıştırması: Elinize bir gazete ve bir kalem alın. Sırasıyla paragrafları okuyun ve çift yazılmış harflerin üzerini çizin. Örneğin, çift t ve m’lerin üzerini işaretleyin. Bir sonraki aşamada, kelime içinde birden fazla geçen harflerin üzerini çizin.

Alıştırmayı yaparken, kelimelerin üzerinde fazla düşünmeyin ve hemen işaretleyin. Böylelikle konsantrasyon gücünüzün ne kadar uyarıldığını hemen hissedeceksiniz. Başarılı olma isteğiniz ve aldığınız zevk zihnin canlanmasını arttırır.

4- Polisiye alıştırması: ‘Dün akşam şu saatte ne yaptım, neredeydim, iki saat önce ne yaptım?’ gibi, genellikle polisiye romanlarında veya filmlerinde sorulan soruları kendinize yöneltin. Ve tabii cevaplamayı da unutmayın.

Bu alıştırma sonucunda yaptıklarınıza karşı dikkatinizi geliştirebilirsiniz. Ayrıca kısa hafızanızı da harekete geçirmiş olursunuz.

5- Yürüyüş alıştırması: Asker yürüyüşü gibi olduğunuz yerde hareket edin. Sol bacağınızı her kaldırdığınızda, önce sağ elinizle, sonra sol elinizle dizinize dokunun. Bu esnada o kadar esnek hareket edin ki, bacağınızı indirirken, kolunuz başınızın üzerine gelecek kadar yükselmeli. Bu hareketleri birkaç kez tekrarlayın.

Bunu yaparken sadece kan dolaşımınız hızlanmaz, aynı zamanda koordinasyon yeteneğiniz de artar. Böyle çaprazlama hareketlerle beyninizin her iki tarafını kullanmış olursunuz.

6- Ressam alıştırması: Burnunuzun ucunda bir fırça olduğunu hayal edin. Bununla havaya en sevdiğiniz renkte yatay bir sekiz çizin. Bu hareketi gevşek ve dengeli yapın. Kendinizi Leonardo da Vinci veya sevdiğiniz bir başka ressamın yerine koyun. Bu çizim hareketleri, yorgun zihninizi hemen canlandırır. Aynı zamanda beyni bloke eden stresi etkili biçimde yok eder.

7- Ajan alıştırması: Çevrenizde bulunan arabaların plakalarına bakın ve plakadaki harflerden kelimeler, hatta cümleler türetmeye çalışın. Böylece, sadece sıkışık trafiğin eğlenerek çabuk geçmesini sağlamaz, aynı zamanda kelime hazinenizi geliştirir ve beyninizi canlandırırsınız. Bu alıştırma, acil plaka ezberlemeniz gerektiği durumlarda çok işinize yarayabilir.

8- Resim alıştırması: Bu alıştırmayla alışveriş listelerini çok kolay ezberleyebilir, hafızanızı güçlendirebilirsiniz. Bunun için kalem kağıt alın ve kağıdın üzerine bir tane mum, bir kuğu, üç kollu bir kaktüs, üç yapraklı bir yonca, beş parmaklı bir el, hortumunu yukarı kaldırmış bir fil, sola dalgalanan bir bayrak, saatli bir yumurta, sapının üzerinde duran bir pipo, davul yanında duran bir adam, iki deniz feneri ve bir saat çizin. Her resim bir sayıyı sembolize ediyor. Ardından sembolleri ezberleyin.

9- Otobiyografi alıştırması: Düşünün ki hayat hikayenizi tekrar yazmanız gerekiyor. Burada, işe gittiğiniz ilkokuldan başlayabilirsiniz. Ayrıca sınıfınızın penceresinden neler göründüğünüzü de hayalinizde canlandırmaya çalışın. Bu alıştırmayla, kişilerle ilgili hafızanızı harekete geçirirsiniz.

10 – Hipnoz alıştırması: Özellikle stresli anlarınızda veya kaygıya kapıldığınızda olumlu kelimelerden destek almaya bakın. Bunlarla olumsuz düşüncelerinizi yok eder, hedeflerinize daha kolay ulaşmanızı sağlarsınız.

***

Hayati İnanç’ın tavsiye ettiği hafızayı kuvvetlendirme ve ezber yöntemleri 

  • İlk olarak bir hedef belirlemeliyiz. Niyetimiz nedir? Ne için yapacağım bu işi. Kısaca ilk iş niyet belirlenmelidir.
  • Dikkatinizi asla dağıtmayacaksınız. Dağılmasına müsaade etmeyeceksiniz.
  • Lüzumsuz, gereksiz bilgilerle hafızayı doldurmamalıyız.
  • Lüzumsuz işler ve kişilerden uzak durmak.
  • Günah kalbi karartır, hafızayı zayıflatır. Uzak durun.
  • Kuru üzüm, kereviz yemek  hafıza için faydalıdır.
  • Seher vakti 5:00 ile 8:00 arasındaki saatler zihnin en dinç ve güçlü olduğu vakitlerdir. Bu vakitlerde çalışmanın faydası oldukça fazladır. Bu saatler arasında sadece 1 saat, her gün düzenli olarak bir konu üzerinde çalışan kimse o olanda söz sahibi olur.
  • Hafızayı güçlendiren en önemli etkenlerden biri de Kuran’ı Kerim okumaktır.
  • A’lâ suresini ezberleyin, vakit namazlarda ve özellikle vitir namazlarında okumaya gayret gösterin. Devam edin.
  • Öz dilimizi ve zengin kelimelerimizi unutmayacağız, okuyacağız ve günlük hayatta kullanacağız.
  • Muvaffakiyetin diğer bir sırrı da bildiğimiz iş üzerinde, sevdiğimiz şey üzerinde yoğunlaşacağız, bölünmeyeceğiz.

***

Öğrenme ve Hãfıza Geliştirmeyle İlgili 5 Yöntem

İnsan ne kadar zeki olursa olsun hafızasını en iyi şekilde kullanamadığı zamanlar olur. Yapılan araştırmalar, çok sayıda öğrencinin sınanmış etkin öğrenme yöntemlerini kullanmadığını, onun yerine işe yaramaz alışılmış yöntemlerle zaman kaybettiklerini gösteriyor.

Psikoloji alanında yayın yapan önemli bir dergide yer alan yeni bir araştırmada, bir konuyu öğrenirken sıkça başvurulan beş yöntem, bunlara dair yanlış inançlar ve nasıl daha etkili kılınabilecekleri incelenmiş.

1. YÖNTEM: TEKRAR TEKRAR OKUMAK

Yeni kelimeler mi öğreniyorsunuz? Burada en sık kullanılan yöntemlerden biri, anlamlarını öğreninceye kadar kelimeleri tekrar etmektir. Ancak psikologlar bu yöntemin pasif olduğuna ve pek işe yaramadığına inanıyor. Yani ne kadar tekrarlasanız da öğrenmeye çalıştığınız bilginin çoğu kalıcı olmuyor.

Pasif tekrarlamalar belki de en az etkili çalışma yöntemidir. Ama bazen temel bilgileri edinmek için bunu zorunlu hissedebilirsiniz. Bu durumda tekrarları düzenli aralıklarla yineleyebilirsiniz. Bir bölümü okuduktan sonra başka bir işle meşgul olup bir saat, bir gün veya bir hafta sonra o bölüme geri dönebilir, böylece hafızanızı stimüle edebilirsiniz.

Ayrıca o bölüme geri dönmeden önce zihninizi yoklayarak neyi anlayıp anlamadığınızı gözden geçirebilir, böylece zihinsel katılım oranınızı artırabilirsiniz.

2. YÖNTEM: ALTINI ÇİZEREK OKUMAK

Tekrar tekrar okumak gibi bu yöntem de pek işe yaramaz. Aslında bir şey okurken önemli kısımların altını çizmek fikir olarak mantıklıdır; okuduğunuz şeye daha fazla angaje olmanızı ve daha sonra dönüp baktığınızda bu kısımları kolay bulmanızı sağlar. Bu yöntem pasif okumadan biraz daha etkili olabilir; ancak öğrencilerin her şeyin altını çizmesi nedeniyle pek yararı görülmez.

Uzmanlar, metnin bir kez baştan sona okunmasını, önemli kısımları işaretleme işinin ikinci okuma sırasında yapılmasını öneriyor. Böylece parçalar üzerinde daha fazla düşünme ve bütün içindeki göreceli önemlerini daha iyi değerlendirme fırsatı olacaktır. Bu ise daha güçlü bir hafıza oluşumu için gerekli olan aktif öğrenmeyi teşvik eder.

3. YÖNTEM: NOT ALMAK

Hangi kütüphaneye, sınıfa veya amfiye girseniz öğrencilerin hararetle not aldığını görürsünüz. Ama okurken altını çizme ve işaretleme gibi burada da sorun, not alınacak şeyin konu bütünlüğü içindeki önem derecesi konusunda yanlış kararlar verme ihtimalidir. Her şeyi not almak bir işe yaramaz.

Deneyler gösteriyor ki, öğrenciler notlarında bir fikri ifade ederken ne kadar az kelime yazmışsa onu daha sonra hatırlama ihtimali artıyor. Kendi ifadelerinizle özet yazmak, konu üzerinde düşünmenizi sağlıyor ve bu ekstra çaba o fikrin hafızaya yerleşmesini kolaylaştırıyor.

Ayrıca not alırken klavye yerine defter ve kalem kullanmanın konuyu sonradan hatırlama açısından daha etkili olduğu görülüyor. Bunun nedeni ise kalemle yazmak daha yavaş olduğundan not alan kişinin ifadeler üzerinde düşünüp kısaltmaya çalışmasındandır.

4. YÖNTEM: TEMEL NOKTALARI BELİRLEMEK

Çoğu öğretmen, öğrencilerini, gördükleri dersin ana hatlarını, temel noktalarını belirlemeye yönlendirir. Öğrenilmesi gereken temel noktalar mantıklı bir sıralama ile ortaya konur. Bazen bunu öğretmenler hazırlasa da öğrencilerinden de isteyebilirler.

Araştırmalar, dersin ana hatlarına sahip olan öğrencilerin daha iyi performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Zira bu yolla farklı konular arasındaki bağlantıları tespit etmeleri mümkün olabiliyor. Çalışmaya başlamadan önce konunun ana iskeletini oluşturmak, ilerledikçe ayrıntılara girmek etkili bir yöntem olarak biliniyor.

Öğrenme sürecinin büyük kısmı öğretmen olmadan, kendi başına yapılan çalışmayı içerir. Herhangi bir metni okurken veya dersi dinlerken öğrenci, konunun temel noktalarını kendi başına çıkarabilir. Burada da bu işi özet halinde yapmak gerekir. Yani ayrıntılara girmeden ana çatıyı kurmak, böylece temel bağlantıları görecek şekilde ‘sağlam öğrenme’ işleminden yararlanmak önem taşır.

5. YÖNTEM: HAFIZA KARTLARI

Özellikle ayrıntılı bilgiler içeren bir konuyu öğrenirken kişinin kendisini teste tabi tutması (psikologlar buna “bilgi çıkarma pratiği” diyor) en etkili öğrenme yöntemi olarak görülüyor, hafızayı geliştirici bir etkisi olduğu ifade ediliyor. Ancak bu yöntemin etkisini artırıp azaltacak işlemler de var.

Çoğu insan kendi düşünme tarzının sınırlarını kestiremez; aldığı kararları gerçekte olduğundan daha akıllıcaymış sanabilir. Neyi ne kadar öğrendiğimiz konusunda da böyle bir yanılgıya düşebiliriz. Bir araştırmada görüldü ki, kişinin bir bilgiyi öğrenme düzeyi konusunda özgüveni ne kadar fazla ise onu daha sonra hatırlama ihtimali de o kadar azalıyor.

Öğrendiğimiz bilgileri ileride unutmanın ne kadar kolay olduğunu anlayamayabiliriz. Diyelim ki hafıza kartları kullanarak bilginiz konusunda kendinizi sınadınız ve o an konuyu hatırladığınızı gördünüz. Bu, o bilgilerin artık unutulmayacağı anlamına gelmiyor.

Yani, hafıza kartlarınızı hemen atmayın; kendinizi ara ara test etmeye devam edin.

(islamveihsan)

***

Hafızayı Güçlendirmek İçin Okunacak Dua

Bu konuda sıhhati hakkında bazı şüpheler bulunmakla birlikte İbn Abbas’tan (r.a.) şöyle bir rivayet gelmektedir: “Ali (r.a.) Resûlullah’a gelerek ‘Anam babam sana feda olsun! Şu Kur’an göğsümde durmayıp gidiyor (unutuyorum). Kendimi onu ezberleyecek güçte göremiyorum.’ dedi. Resûlullah ona şu cevabı verdi: ‘Ey Ebu’l-Hasan! (Bu meselede) Allah’ın sana faydalı kılacağı, öğrettiğin takdirde öğrenen kimsenin de istifade edeceği, öğrendiklerini de göğsünde sabit kılacak kelimeleri öğreteyim mi?’ Ali (r.a.) ‘Evet, ey Allah’ın Resûlü, öğret!’ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: ‘Cuma gecesi gecenin son üçte birinde kalkabilirsen kalk. Çünkü o an (meleklerin de hazır bulunduğu) meşhûd bir andır. O anda yapılan dua makbuldür. Kardeşim Yakup da evlatlarına şöyle söyledi: ‘Sizin için Rabbime istiğfar edeceğim.’ (Yûsuf, 12/98) Eğer o vakitte kalkamazsan gecenin ortasında kalk. Bunda da muvaffak olamazsan gecenin evvelinde kalk. Dört rekât namaz kıl. Birinci rekâtta, Fâtiha ile Yâsin Sûresini, ikinci rekâtta Fâtiha ile Hâmîm’i (Duhân Suresi) oku, üçüncü rekâtta Fâtiha ile Eliflâmmîm Tenzîlü’l-Kitabi (Secde Sûresi), dördüncü rekâtta Fâtiha ile Tebâreke’l-Mufassal’ı (Mülk Suresi) oku. Teşehhüdden sonra Allah’a hamdü sena et. Bana ve diğer Peygamberlere salât oku. Mümin erkekler ve mümin kadınlar ve senden önce gelip geçen mümin kardeşlerin için bağış dile.

Sonra da şu duayı oku:

HAFIZA DUASI ARAPÇA

اللَّهُمَّ ارْحَمْنِى بِتَرْكِ الْمَعَاصِى أَبَدًا مَا أَبْقَيْتَنِى وَارْحَمْنِى أَنْ أَتَكَلَّفَ مَا لاَ يَعْنِينِى وَارْزُقْنِى حُسْنَ النَّظَرِ فِيمَا يُرْضِيكَ عَنِّى اللَّهُمَّ بَدِيعَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ وَالْعِزَّةِ الَّتِى لاَ تُرَامُ أَسْأَلُكَ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَنُ بِجَلاَلِكَ وَنُورِ وَجْهِكَ أَنْ تُلْزِمَ قَلْبِى حِفْظَ كِتَابِكَ كَمَا عَلَّمْتَنِى وَارْزُقْنِى أَنْ أَتْلُوَهُ عَلَى النَّحْوِ الَّذِى يُرْضِيكَ عَنِّى اللَّهُمَّ بَدِيعَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ وَالْعِزَّةِ الَّتِى لاَ تُرَامُ أَسْأَلُكَ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَنُ بِجَلاَلِكَ وَنُورِ وَجْهِكَ أَنْ تُنَوِّرَ بِكِتَابِكَ بَصَرِى وَأَنْ تُطْلِقَ بِهِ لِسَانِى وَأَنْ تُفَرِّجَ بِهِ عَنْ قَلْبِى وَأَنْ تَشْرَحَ بِهِ صَدْرِى وَأَنْ تَغْسِلَ بِهِ بَدَنِى لأَنَّهُ لاَ يُعِينُنِى عَلَى الْحَقِّ غَيْرُكَ وَلاَ يُؤْتِيهِ إِلاَّ أَنْتَ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ  

HAFIZA DUASI MEALİ

“Allah’ım! Hayatta kaldığım müddetçe bana günahları terk ettirerek merhamet eyle. Faydası olmayan şeylere teşebbüsüm sebebiyle bana acı. Seni benden razı kılacak şeylere hüsn-i nazar etmemi nasip et. Ey göklerin ve yerlerin yaratıcısı olan Yüce Allah’ım! Ey Allah! Ey Rahmân! Celalin hakkı için, yüzün nuru hakkı için kitabını bana öğrettiğin gibi hıfzına da kalbimi zorla. Seni benden razı kılacak şekilde okumamı nasip et. Ey göklerin ve yerin Yaratıcısı! Celalin ve yüzün nuru hakkı için kitabınla gözlerimi nurlandırmanı, onunla dilimi ve kalbimi açmanı, göğsümü ferahlatmanı, bedenimi yıkamanı istiyorum. Çünkü hakkı bulmakta bana ancak sen yardım edersin, onu bana ancak sen nasip edersin. Her şeye ulaşmada güç ve kuvvet ancak büyük ve yüce olan Allah’tandır).”

Ey Ebu’l-Hasan (Hz. Ali)! Bu söylediğimi üç veya yedi cuma gecesi yap. Allah’ın izniyle duan kabul edilecektir. Beni hak üzere gönderen Zât-ı Zülcelâl’e yemin olsun ki, bu duayı yapan hiçbir mümin, duasının kabulünden mahrum kalmadı.

İbn Abbas (r.a.) der ki: “Allah’a yemin olsun, Ali (r.a.) beş veya yedi cuma geçtikten sonra tekrar Resûlullah’a gelerek, ‘Ey Allah’ın Resûlü! Önceleri dört beş âyet ancak öğrenebiliyordum. Kendi kendime okuyunca onları da unutuyordum. Bugün ise, artık 40 kadar âyet öğrenebiliyorum ve onları kendi kendime okuyunca Kitabullah sanki gözümün önünde duruyor gibi oluyor. Eskiden hadisi dinliyordum da arkadan tekrar etmek istediğimde aklımdan çıkıp gidiyordu. Bugün hadis dinleyip sonra istediğimde bir başkasına ondan tek bir harfi kaçırmadan anlatabiliyorum.’ Resûlullah bu söz üzerine Hz. Ali’ye (r.a.) ‘Ey Ebu’l-Hasan! Kâbe’nin Rabbine yemin olsun sen müminsin!’ dedi.” (Tirmizî, Deavât, 131)

Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu

***

Hafızayı Güçlendiren Beslenme Tavsiyeleri

Hafızayı güçlendiren besinler nelerdir? Uzman Diyetisyen Tuğba Alkan Tuğ’dan yaşlanırken beyni zinde tutacak beslenme tavsiyeleri.

Yaşlanmayla birlikte beyinde sinir iletimi, genç bir beyne göre yavaşlamaya başlar ve dolayısıyla hatırlama, konuşma, dikkat, odaklanma gibi beynin bilmeyle ilgili fonksiyonlarında da zamanla azalma meydana gelir.

Beyin fonksiyonlarını artırıcı şekilde doğrudan tesir gösterecek bir diyet listesi oluşturmak pek mümkün olmasa da beynin fonksiyonları üzerinde önemli tesirleri olan bazı gıda maddelerini günlük beslenme rutinimize ekleyerek beynimizi de besleyebiliriz. Bu konuda en temel adım, sağlıklı beslenme ve olumlu yönde hayat tarzı değişiklikleri olacaktır.

B vitamini açısından zengin sebze ve meyveler, antioksidan özellik gösteren gıdalar, bazı fitokimyasallar (gıdaların içerisinde bulunup sağlık konusunda çok faydalı özellikleri olan bir tür gıda maddesi), tam tahıllar, baklagiller ve balıkları daha sık tüketmeye çalışarak beyin için sağlıklı beslenme adına çok önemli bir adım atmış oluruz.

Daha çok kitap okuma, ufak ezberler yapmaya çalışma, günlük yarım saatlik tempolu yürüyüşler, eve giderken hep gittiğiniz yoldan değil, farklı sokak ve caddelerden gitme, yeterli uyuma ve zihni yoracak olumsuz düşüncelerden kurtulma gibi bazı ufak hayat tarzı değişiklikleriyle de beyninizi canlı tutmayı sağlayabilirsiniz.

YAŞLANIRKEN BEYNİ ZİNDE TUTACAK BESLENME TAVSİYELERİ

Şimdi beynimiz için başka neler yapabiliriz, daha detaylı bakalım:

1. Beynimize ve vücudumuza yapacağımız en büyük yatırım, gerçek gıdalarla beslenmektir. İnsanlar tabiattan uzaklaşıp iş ve çalışma hayatının getirdiği hızlı tempoya uyum sağlamaya çalıştıkça gerçek gıdalardan da uzaklaşır oldu. Paketli gıdaların hayatımıza, günlük beslenmemize girmesi, vücudumuza, bütün organlarımıza olumsuz tesir ettiği gibi, asıl zararı da beyin hücrelerimize veriyor ne yazık ki…

Burada “paketli gıda” kavramını biraz açmakta fayda var. Marketlerde satılan her gıda, “paketli gıda”, ancak hepsi zararlı değil. Meselâ marketten yoğurt alıyorsunuz, güvendiğiniz markaların yoğurdunu gönül rahatlığıyla alabilirsiniz. Ancak siz meyveli yoğurt almayı tercih ediyorsanız ve neticede meyve ve yoğurt, bu sağlıklı bir tercih diye düşünüyorsanız, burada sıkıntı başlıyor.

Aldığınız her üründe son kullanma tarihine bakıyorsunuzdur. Buna bir de içindekiler kısmına bakmayı eklemenizi tavsiye ederim. Genelde küçük yazılı olur ve pek kimsenin de dikkatini çekmez, ama ilk bakılması gereken yer orasıdır. İçindekiler listesine baktığınızda uzayıp giden, hiç anlayamadığınız, okumakta zorlandığınız kelimeler, listede yer alıyorsa o ürünü almayı hiç düşünmeyin bile

Beyaz şeker, glikoz-fruktoz şurubu, koruyucular, katkı maddeleri, tatlandırıcılar beyniniz için birer zehir olup çalışma şeklini bozabilir, uzun vâdede unutkanlık, çalışma hızında yavaşlamaya sebep olabilir. En başta dediğim gibi, içindekiler kısmı uzayıp gitmeyen, gerçek gıdalar mutfağınızda olsun. Kekler, bisküviler, meyveli sütler, meyveli yoğurtlar ve cipsler özellikle çocuklarınızın beslenmesinde hiç yer almasın; taptaze beyinleri yapay gıdalarla zehirlenmesin. Evde kendinizin yapacağı bir anne keki, bu gıdalara göre o kadar sağlıklı bir tercih ki… Şeker içeriyor, yağ da içeriyor, ama ne koyduğunuzu biliyorsunuz, ne kadar koyduğunuzu biliyorsunuz; koruyucu yok, katkı maddesi yok!

2. Beynin ana gıdası, doğru yağlar. Beyin dokusu yağlardan oluşur. Bu yağların büyük çoğunluğu da balık başta olmak üzere ceviz, avokado, keten tohumu gibi gıdalardan alabileceğiniz omega-3 yağ asitleridir.

Beyin sağlığı için akla ilk gelen, beyne benzerliğiyle bildiğimiz ceviz olsa da yeterli balık tüketimi çok daha önemlidir. Özellikle küçük çocuklarınız varsa, balık yağlarıyla peşlerinde koşmuşluğunuz bile olabilir. Fakat genç-yaşlı herkesin haftada en az bir kere balık tüketmesini özellikle tavsiye ederim.

Zeytinyağı, bir omega-3 yağ kaynağı değildir, ancak beyin ve kalp sağlığı için ayçiçek veya mısırözü yağına göre çok daha sağlıklı bir tercihtir. Hattâ mümkünse bütün yemeklerde zeytinyağı kullanılmalıdır. Zeytinyağı kullanırken dikkat etmeniz gereken tek nokta, fazla ısıya mâruz kalmamasıdır. Çabuk yanan bir yağ türü olduğu için kavurma, kızartma gibi yemekler için kesinlikle zeytinyağı kullanılmamalıdır.

3. Beyin doğru karbonhidratlarla güçlendirilmelidir. Karbonhidratlar, özellikle ekmek, son yıllarda hep kötülense de insan vücudunun temel enerji kaynağıdır.

Ekmekler, bulgur, pirinç, makarna gibi tahıllar, sebze-meyveler, şekerli gıdalar, kuru baklagiller, vücudumuzun karbonhidrat kaynaklarıdır. Beynin çalışması, yeterli ve doğru karbonhidrat alınmasına bağlıdır.

Şekerli gıdalar, beyaz ekmek, pirinç de bir karbonhidrat kaynağı olmasına rağmen beynimiz söz konusu olduğunda uzak durmamız gereken gıdalar arasına girerler. Tam tahıllar (tam buğday unlu ekmekler, tam buğdaylı makarnalar gibi), bol lifli sebze ve meyveler, bulgur, kuru baklagiller; hem bağırsaklarımızın düzgün çalışmasını sağlar, hem de beynimiz için doğru enerji kaynakları olur.

4. Akdeniz tipi beslenme, beyin sağlığı için önemlidir. Her tür sebze ve meyvenin yer aldığı, kırmızı etin nâdiren tercih edildiği, protein kaynağı olarak balık gibi beyaz et ve kuru baklagillerin ön planda olduğu, yağ olarak zeytinyağının kullanıldığı beslenme tipine Akdeniz tipi beslenme diyoruz. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde, ülkemizin Ege ve Akdeniz bölgelerinde genel olarak bu şekilde beslenildiği için de adını buradan alıyor.

Yapılan çalışmalar, bu tip beslenme düzeniyle vücuda daha fazla faydalı gıda maddesi alındığını, kalp ve beyin sağlığı için koruyucu olduğunu gösteriyor. Akdeniz tipi beslenme alışkanlığına sahip ve aktif bir hayatı olan kimselerin daha sağlıklı yaşlandığı, daha dinç oldukları, Alzheimer, demans (bunama) gibi hastalıklara daha az yakalandıkları, yapılan araştırmalarla gösteriliyor.

Günlük 5 porsiyon sebze ve meyve (1 tabak sebze yemeği, bol yeşillikli bir salata ve günlük 3 porsiyon meyve), haftada 1-2 kere balık, haftada 2 kere kuru baklagil yemekleri (mercimek, kuru fasulye, nohut), haftada 1 kere veya daha az kırmızı et, günlük küçük bir avuç içi kadar kuruyemiş (ceviz, badem, fındık, fıstık) tüketimiyle Akdeniz tipi beslenmeyi sağlayabilirsiniz.

Meyve ve sebzelerde özellikle turuncu, sarı, kırmızı, mor, koyu yeşil renklileri tercih ederek beyninizin çalışmasını, öğrenme ve hâfıza faaliyetlerini desteklemiş olursunuz.

Beslenme ve organlarımızın sağlığı söz konusu olduğunda kalp, karaciğer ve bağırsaklar ilk olarak aklımıza gelse de beynimizin doğru çalışması da beslenmeyle doğrudan alâkalıdır. Bahsettiğimiz konulara dikkat ederek beynimiz için de doğru tercihler yapmış oluruz. Sıhhatli günler dilerim.

Kaynak: Tuğba Alkan Tuğ, Şebnem Dergisi, Sayı: 182, 184

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Leyle-i Berat Hakkında (Âyet, Hadis, Risale-i Nur)

BERAT: Nişan, rütbe ve imtiyaz için verilen resmî belge, kurtuluş. Sitemizde Berat Gecesi ile İlgili yazılar …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Şâir Eşref ve Daday Kaymakamlığı

ŞÂİR EŞREF VE DADAY KAYMAKAMLIĞI Hicivleriyle ünlü Şair Eşref Bey (1846 - 1912) Ünlü âlim, …

Kapat