Ana Sayfa / Yazarlar / Haram Hükmünün Hikmeti ve Semeresi

Haram Hükmünün Hikmeti ve Semeresi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

HARAM HÜKMÜNÜN HİKMETİ VE SEMERESİ

SORU; ”Rabbimiz bize neyi haram kılmışsa veya neyi yasaklıyorsa,
O’nu (ﷻ) tanımada bir engeli önümüzden kaldırmak için
yine bir imkân ve kolaylık olarak onu bize yasaklıyor…

”NASIL?…
Meselâ
zekât sadaka vermemek malı mülkü O’ndan bilmeyip nefsine mal ederek
MALÎK’ ve İHSAN sahibi KERİM olan yaradanı tanımamak değil midir?..
Tasadduk etmemek, isar ruhuna vasıl olamayıp,
mü’minlik makamlarından mahrumiyet değil midir!..

“Kizb, kudret-i İlâhiyeye bir iftiradır.” (İşârâtü’l-İcâz) derken;
Meselâ yalan,
Allah’ın yaratmadığı bir sözü veya işi, ‘yarattığı’nı
veya yarattığı birşeyi ‘yaratmadığı’nı iddia etmek anlamına gelir;
yani bu açıdan bakılırsa, yalancılık ‘Allah’ın kudretine iftira’ olduğu gibi,
SADIK, EMİN, v.s bir çok isim ve sıfatına tanımaya engel değil midir?..
Yine yalancılık,

Allah’ın Semî, Basîr, Latîf, Habîr, Alîm, Kadir gibi isimlerinden,

yalanı söyleyen kimsenin gaflette olduğu gerçeğini gösterir.!..

‘İbadetullah’ın içerdiği bu ‘marifetullah’ sırrı,

Düşünsek;
her bir ibadette ve her bir ilâhî
emir ve yasakta çıkar karşımıza.
En başta namaz, veya oruç,
kişinin varoluşu Allah’tan bilmenin,
kâinatı ve kendisinin O’nun mülkü ve memlûkü olarak tanımanın,
hayatın ve zamanın O’nun tasarrufunda olduğunu idrak etmenin bir hücceti değil midir?..
Sünnet âlimlerinin ittifaki görüşüne göre
“Kul farzları eda eder, namaz, oruç,
KURBAN, vesaireye bağlı nafileleri yapmaya devam ederse,
bununla Allah’ın muhabbetine yakınlığına, yani KURBİYETE ulaşır!..”
Bunları yapmazsa zaten,
dünyada KURBİYET makamlarına varamaz,
ahirette isimlerin asıllarında ki hakiki tanımaya da vasıl olamaz…
İşte bundandır ki;
mü’minlerde Kurban ibadeti yerine getirilirken
şu ayet-i kerime ile Efendimizin yaptığı bu duayı okurlar;
“Ey Rabbim bu senden ve yine sanadır.
Namazım, kulluğum, kurbanım, ölümüm ve dirimim
eşi benzeri olmayan
âlemlerin Rabbi Allah içindir.
Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardanım!..”
Ebu’l-Kasım el-Kuşeyrî (r.a.) şöyle demiştir:
“Allah’ın kuluna yakınlığı ahirette de, RIDVAN ile vukua gelir.
Bu ikisi arasında Allah’ın çeşitli nimetleri, ikramları ayrıca tecelli eder.”
Demek ki;

Her bir ilâhî emir ve yasak,

bir kulluk imtihanıdır velhasıl.

Kulları için ‘kolaylık dileyen, zorluk dilemeyen’ Allah,

Hikmetiyle Hükmeden Allah,

Hikmet ve rahimiyetle muamele ediyor bize.

Neyi emrediyorsa, O’nu tanımak için bir kolaylık ve imkân olarak emrediyor.

Neyi bize yasaklıyorsa,

O’nu tanımada bir engeli önümüzden kaldırmak için

yine bir imkân ve kolaylık olarak onu bize yasaklıyor,

veya haram diyerek SINIR, HÂD koyuyor!..

Bu yüzden büyüklerimiz ne olursan ol, HAD’DİNİ BİL demişler.

Haddini bilmek, Allah’ın koyduğu kanuna inkıyat etmek,

hükmü aşmamak demektir!..

Zira Haddi bilmek, Rabbini CEMÂL ‘inde ve Rahimiyetin de tanımak demektir.

Haram sınırı olan Haddi aşmak ise,

Rabbini CELÂL’inde, yani; Kahrında, azamet ve azabında tanımak demektir!..

Allah Celle Celâlûhu

“İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm, 53/39)

Hükmü ezelisi ile Mahşer günü

“Haşr-i âzam, İsm-i Âzamın tecellisiyle olduğundan,

Cenab-ı Hakkın İsm-i Âzamı’nın ve her ismin âzamî mertebesindeki tecellisiyle zahir

olan ef’âl-i azîmeyi görmek ve göstermekl…” (10. Söz)

O gün Rabbimiz, CELÂL’iyle

“İşte bu, mücrimlerin yalanladıkları Cehennem..” (Rahman 43)

Diyerek günahlarının karşılığını gösterir,

“O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar,

Gülerler, sevinirler.” (Abese,38)

“Rahim olan Rableri tarafından onlara SELÂM vardır!..” (Yasin,58)

Diyerek CEMÂL’iyle salih amellerin karşılığını verip,

İLAHİ ADALETİYLE

KEMÂL’ini

“her ismin âzamî mertebesindeki tecellisiyle zahir olan ef’âl-i azîmeyi görmek ve göstermekle…” İsm-i Azam mertebesinde tecelli ettirir!..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Sigara Hakkında / Ali Kemal PEKKENDİR

SİGARA HAKKINDA SON YAZIM İçtihad risalesindeki bahsi bazı kardeşlerimiz hatalı anlayarak, Diyanet sigara hakkında içtihad …

Kapat