Ana Sayfa / KASTAMONU / İz Bırakanlarımız / Harîrî Abdülcelil Efendi

Harîrî Abdülcelil Efendi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

HARÎRÎ, Abdü’l-celîl Efendi (d.?/?-ö./1537’den sonra)*

Divan şairi, tarihçi.

Asıl adı Abdülcelil’dir. Kastamonuludur. Devrin veziri Damad İbrahim Paşa ve Defterdar İskender Çelebi’nin himayelerine mazhar oldu. Harirî’nin ölüm tarihi Sicill-i Osmânî’de 940/1533 olarak verilmektedir. Tuhfe-i Naili, Babinger Tarihi ve TDEA gibi kaynakların bu konuda Sicill-i Osmânî’yi temel aldığı görülür. Ancak, Harirî’nin Ferhat-nâme adlı eserinin asıl konusunu teşkil eden ve kaynaklarda Pulya Seferi veya Gazâ-yı Sefer-i Körfös (643/1537) olarak da geçen savaşa bizzat katıldığı bilgisi göz önüne alınırsa Harirî’nin vefatı bu tarihten sonra olmalıdır.

Harîrî’nin divanının yanında, Pulya seferinin anlatıldığı Ferhat-nâme, Kanuni Sultan Süleyman’ın seferlerinin anlatıldığı Süleyman-nâme (Levend 1956: 67) veya Fütûhât-ı Süleymâniyye (Babinger 1992: 71) ve Umdetü’l-Vesâyâ veya Zübdetü’n-Nesâyih olarak da bilinen bir nasihat kitabı mevcuttur (Canım 2000: 225).

Nasirliği şairliğinden üstündü. Kınalızâde gazel söylemede başarılı olmadığını söyler (Sungurhan 2009: 233). Başarılı bir inşa ustası, tarih düşürücü ve sanatın her alanında iyi yetişmiş biriydi. Zor muammaların çözümünde, Arapça, Farsça karmaşık, anlaşılması güç, muhayyel beyitleri açıklamada büyük mahareti vardı. Kısa sürede pek çok tarih düşürebilir ve muamma söyleyebilirdi (Canım 2000: 225).

Eserlerinden Örnekler

Gamzenin deşneleri teşne geçer kanumuza

Nice kasd itmeye cellâd müjen kanumuza

***

Nedür ögersün ey vâ’iz cinânun adn u me’vâsı

Cemâl-i yâre aşk olsun nedür cennet temâşâsı

Seg-i kûyun gice efgânumı gûş eyleyüp didi

Aceb şol bî-nevâ kimdür ki baş agrıtdı gavgâsı (Canım 2000: 225)

Ferhat-nâmeden

Ahvâl-i deryâ

Bâd-bân bâd-ı hoş-havâya hem-inân gemi yolları âsân olup efvâc-ı emvâc-ı hatar-nâk ve tünd-bâd-ı hevl-nâk sâkin olup bu harekât-ı sa‘bdan kavî za‘îf olmuşduk. Bu havâyile zevrak sâkin sâkin hareket idip katı yumuşak yürüyüp hâsılı sâhil-i Galata’da eskile âdet üzre iskeleye mürûr olundu. Bu dilber-i kebk-reftâr ve tûtî-güftâr ile ve bu dostân-ı ahbâb-ı ahyâr ile hemân ol çaġ teveccüh-i deşt ü küh-sâr ve bâğ ü râğ idip revâne olduk.

 

Büt-i sîmîn-bedenler içi taşı

Od ana virmeyen dil halka taşı

 

Sanevber-kad sanemler âfet-i cân

Bular gevher bulâra kālete-gân

 

İgen âfet-belâ her kadd ü kāmet

Bularla haşr olan görür kıyâmet

 

Lebi gonçe sanemler guncı çokdur

Soruversen dili var ağzı yokdur

 

Eġer söyler disen söyle yalanı

Gele oldur bu söze inananı

 

Şem‘alerdür ki yalın yüzlülerdür

Yeni par par Mesîhâ sözlülerdür

 

Çelîpâ saçlu her biri sanemler

Dişidir incüler hem la‘l-femler 

(Akgün 2008: 18)

Kaynakça

Akgün, Murat (2008). Hariri Abdülcelil Efendi’nin Ferhat-namesi, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi.

Babinger, Franz (1992). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. çev. Coşkun Üçok. Ankara: KB Yay.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şuarâ ve Tabsıratü’n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.

İpekten, Haluk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay.

İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay.

İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Alî, Künhü’l-ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.

Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Aşık Çelebi, Meşâirü’ş-şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.

Kılıç, Filiz (2010). Klasik Türk Edebiyatının Peşinden. Ankara: Grafiker Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Ankara: Bizim Büro Yay.

Levend, Agah Sırrı (1956). Gazavatnameler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavatnamesi. Ankara: TTK Yay.

Sungurhan-Eyduran Aysun (hzl.) (2008). Beyânî,Tezkiretü’ş-Şu’arâ. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-215416/h/giris.pdf

Sungurhan-Eyduran Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10739,tsmetinbpdf.pdf?0


*PROF. DR. FİLİZ KILIÇ 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Seyyid Hasan Efendi

Müftü es-Seyyid Hasan Efendi 1083/1673 yılında Kastamonu Müftüsü olarak görev yapan es-Seyyid Hasan Efendi, aynı …

Önceki yazıyı okuyun:
Risale-i Nurları Okumadan Önce Asırlık Ağaçları Yakıyorduk / Ömer ÖZCAN

İlkokul mezunu bir nur talebesinin, Hukuk Fakültelerinde ders olarak okutulabilecek mahkeme müdafaası... Risale-i Nurları okumadan …

Kapat