Ana Sayfa / Yazarlar / Hasetçi Adam

Hasetçi Adam

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Hasedçi Adam

 

Faziletin dostta gıptaya, düşmanda hasede dönüşür. Hased edenden uzak durulur. Zira düşmandır. Masum değildir.

*Hasedçi iki kısımdır.

İnsaflı olan ve insafsız olan.

Zararı şumullü ve şiddetli olduğu için insafsız olandan bahsedelim.

*Kafir ile konuş belki hidayet nasib olur.

Münafık ile konuş belki insafa gelir.

Fasık ile konuş belki tevbe eder.

Hasedçi ile konuşma o iflah olmaz.

Onu nasıl ikna edeceksin?

Doğru yolda olman, doğru şeyler yapman onu insafa getirmiyor aksine nefretini artırıyor.

Şahsa takılıp kalmış ve aşamıyor.

Onun mutluluğu senin mahvolmana bağlı. O başka şeyle teselli olmaz. Hasedi ve hasedçiyi aşmak çok zordur. Hasid, kıskandığı adama dost değil düşmandır. Kalbi kapalıdır, muhabbet onda oluşmuyor.

Hased ettiği adam ölse, cehenneme gitse, imanlı mı imansız mı öldü, onu merak eder. Onu razı etmek imkansızdır.

*Hasedçinin zararı şahsa özeldir. Dolaylı olarak bütün cemaati kapsar. O en iyi, en başarılı olan müslümana takılır. Ona hased eder. Onun mahvolmasını ister.

Hastaneye katil, zorba, cani adamlar getirilir. Hepsi de tedavi edilir.  Yaraları sarılır. Ayırım yapılmaz. Fakat bir adam hastanenin camlarını kırsa, tedavi ve ameliyat için kullanılan araçlara, cihazlara zarar verse, o adam hastaneden uzaklaştırılır. O mekanda katilden daha muzırdır.

*Mü’minin aşması gereken en mühim varta haseddir.

Sadece ben salih kul olayım.

Sadece ben güzel ibadet edeyim.

Sadece ben alim olayım.

Sadece ben güzel Kur’an okuyayım.

Bu demektir ki Allah’ın benden başka halis kulu olmasın.

Böyle bir niyet ise Allah’ın razı olacağı bir hal değildir.

Hasedçi adam, Allah’ı değil kendini seviyor.

Bencilliği ile İslam davasına hainlik yapmış oluyor.

Babası için: “Sadece ben yanında olayım başka kimse ona yakın olmasın, kardeşlerim etrafından dağılıp gitsin.” diyen evladın babasına sevgisi samimi olur mu?

*Hayatta kıskanılmaması geren şey mutluluktur. Düşmanın mutlu ise memnun olman gerekir. Çünkü o mutlu olsun ki şerri sana ulaşmasın.

 

Müslümanın Beş Düşmanı

Müslümanın beş düşmanı vardır. Nefis, şeytan, kafir, münafık, hasedçi müslüman.

*Beş düşmanına karşı uyanık ol. Fasık ısırır, münafık yaralar, kafir sakatlar, şeytan esir alır, nefis tuş eder. En zararlı düşmanın nefsindir.

Müslümanın beş dostu vardır. Allah, Rasul’ü, Mü’minler, Akıl, Kalb.

*Allahu Teala (c.c.) şöyle buyuruyor: “Sizin dostunuz, ancak Allah, Rasul’ü ve namazlarını kılan, zekatlarını veren, rüku’a varan mü’minlerdir.” (Maide: 55.)

Ey mü’min! Âkil isen beş düşmanına karşı beş dostuna yakın dur.

*Ebu Hazım diyor ki: “Tam 14 düşman beni gözetliyor. Bunların dördü: “Şeytan, hasedçi mü’min, kafir ve münafık.” Kalan onu ise: “Açlık, susuzluk, sıcak, soğuk, çıplaklık, ihtiyarlık, hastalık, fakirlik, ölüm ve ateştir.” Bunlara karşı koymak için takvadan daha güçlü bir silah bilmiyorum.” (Ebu Nuaym- Hilye 3/231- 971. Sh.)

(Cevher İnci Altın)

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mevlid Kandili Hakkında

Mevlid Gecesi / Kandili Hakkında ! Bu yazıdan sonra alttaki başlıkları tıklayarak diğer yazılara da …

4 Yorumlar

  1. avatar

    HASET GENELDE GAYRI İHTŞTARİ!
    1- “Eğer adâvet hasetten gelse, o bütün bütün azaptır. Çünkü, haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsud hakkında zararı ya azdır veya yoktur.”

    “Hasedin çaresi: Hâsid adam, haset ettiği şeylerin âkıbetini düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde olan dünyevî hüsün ve kuvvet ve mertebe ve servet, fânidir, muvakkattir. Faydası az, zahmeti çoktur. Eğer uhrevî meziyetler ise, zaten onlarda haset olamaz. Eğer onlarda dahi haset yapsa, ya kendisi riyakârdır; âhiret malını dünyada mahvetmek ister. Veyahut mahsûdu riyakâr zanneder, haksızlık eder, zulmeder.”

    “Hem ona gelen musibetlerden memnun ve nimetlerden mahzun olup, kader ve rahmet-i İlâhiyeye, onun hakkında ettiği iyiliklerden küsüyor. Âdetâ kaderi tenkit ve rahmete itiraz ediyor. Kaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar. Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır.”

  2. avatar

    2- “Eğer dersen: ‘İhtiyar benim elimde değil; fıtratımda [ hasetten gelen ] adâvet var. Hem damarıma dokundurmuşlar [ çocukluktan beri ruhuma işlemiş ] vazgeçemiyorum.'”

    “Elcevap: Sû-i hulk ve fena haslet eseri gösterilmezse ve gıybet gibi şeylerle ve muktezasıyla amel edilmezse, kusurunu da anlasa, zarar vermez.
    Madem ihtiyar senin elinde değil, vazgeçemiyorsun.

    Senin, mânevî bir nedamet, gizli bir tevbe ve zımnî bir istiğfar hükmünde olan kusurunu bilmen ve o haslette haksız olduğunu anlaman, onun şerrinden seni kurtarır. Zaten bu Mektubun bu Mebhasını yazdık, tâ bu mânevî istiğfarı temin etsin; haksızlığı hak bilmesin, haklı hasmını haksızlıkla teşhir etmesin.”22.Mektup

  3. avatar

    HASETÇİLİK GENELDE ELDE DEĞİL!
    1- “Eğer adâvet hasetten gelse, o bütün bütün azaptır. Çünkü, haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsud hakkında zararı ya azdır veya yoktur.”

    “Hasedin çaresi: Hâsid adam, haset ettiği şeylerin âkıbetini düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde olan dünyevî hüsün ve kuvvet ve mertebe ve servet, fânidir, muvakkattir. Faydası az, zahmeti çoktur. Eğer uhrevî meziyetler ise, zaten onlarda haset olamaz. Eğer onlarda dahi haset yapsa, ya kendisi riyakârdır; âhiret malını dünyada mahvetmek ister. Veyahut mahsûdu riyakâr zanneder, haksızlık eder, zulmeder.”

    “Hem ona gelen musibetlerden memnun ve nimetlerden mahzun olup, kader ve rahmet-i İlâhiyeye, onun hakkında ettiği iyiliklerden küsüyor. Âdetâ kaderi tenkit ve rahmete itiraz ediyor. Kaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar. Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır.”

  4. avatar

    *Hasedçi iki kısımdır.
    İnsaflı olan ve insafsız olan.
    Zararı şumullü ve şiddetli olduğu için insafsız olandan bahsedelim.
    Ali kardeşim.
    Dikkat ederseniz burada insafsız olan hasedçiden bahsediliyor.
    Sizin Risale-i Nurdan alıntı yaptığınız kısımlar insaflı olan ve kusurunu bilen, haksız olduğunu anlayan kimseler hakkında. Elbette bunların ıslahı için Üstad’ın yazdığı risale tam bir tiryak ve tedavi edici ölçüleri ihtiva ediyor.
    Yazının başında hasedçinin iki kısma ayrılması meseleyi izah ediyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ülkemiz ve İnsan Yetiştirme Sanatı

ÜLKEMİZ VE İNSAN YETİŞTİRME SANATI Ülkemizi tarif etmeye çalışan hemen herkes farklı şekilde tarif etmektedir. …

Kapat