Hayatın Sırr-ı Hakikatı..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

-Önce seni bu kainatın alemlerine cami yapan hayatın sırrını bul;
“Şimdi, hayatının sırr-ı hakikati şudur ki:
Tecelli-i ehadiyete, cilve-i samediyete ayineliktir!..
bütün âleme tecelli eden esmanın nokta-i mihrakiyesi hükmünde
bir camiiyetle Zat-ı Ehad-i Samede (ﷻ)ayineliktir!..” (30. Lem’a)

Cilve-i samediyet:
Samed, Allah’ın (ﷻ) bir ismi olup hiçbir şeye muhtaç olmayan
ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu zat (ﷻ)demektir.
Cilve-i samediyet ise bu zatın (ﷻ)tecelli ve cilvesidir!..

İnsanın cilve-i samediyete ayinedarlığı ise,
insanda nihayetsiz bir kudretin eserinin gözükmesi cihetiyledir.
Evet, bir damla sudan şu muhteşem insanın yaratılışı
ve ona bu derece hayret verici hikmetli cihazların takılması
ancak nihayetsiz bir kudretin tecellisi ile olabilir.
Böyle bir kudret de ancak Samed olan bir zatta (ﷻ) bulunabilir.

Demek,
insandaki harika sanat,
eşsiz icad,
mükemmel tasvir,
hikmetli cihazlar
ve latif nakışlar birer cilve-i samediyettir!…

Evet, o halde;
hayatın sırr-ı hakikatine vasıl olmak için;
Bu sırrın ihyası ile nurlan!..
“Ey nefis! Az bir ömürde hadsiz bir amel-i uhrevî istersen ve her bir dakika-i ömrünü
bir ömür kadar faideli görmek istersen ve âdetini ibadete ve gafletini huzura
kalbetmeyi seversen,
Sünnet-i Seniyeye ittiba et!..
Çünki bir muamele-i şer’iyeye tatbik-i amel ettiğin vakit, bir nevi huzur veriyor. Bir nevi ibadet oluyor. Uhrevî çok meyveler veriyor.
Meselâ:
Bir şeyi satın aldın. Îcab ve kabul-i şer’iyeyi tatbik ettiğin dakikada, o âdi alış-verişin bir ibadet hükmünü alır.
O tahattur-u hükm-ü şer’î bir tasavvur-u vahy verir. O dahi, Şârii düşünmekle bir teveccüh-ü İlahî verir. O dahi, bir huzur verir!..
Demek Sünnet-i Seniyeye tatbik-i amel etmekle bu fâni ömür, bâki meyveler verecek ve bir hayat-ı ebediyeye medar olacak olan faideler elde edilir.
“Allah’a (ﷻ) ve O’nun (ﷻ) sözlerine inanan Resûlüne (ﷺ),
O’ ümmî peygambere (ﷺ) iman edin
ve O’na (ﷺ) uyun ki doğru yolu bulasınız!..” (Araf, 158) fermanını dinle…
“Şeriat ve Sünnet-i Seniyye’nin ahkâmları içinde cilveleri intişar eden
Esmâ-i Hüsnânın her bir isminin
feyz-i tecellîsine bir mazhar-ı câmi’ olmaya çalış. (24. Söz, 3. Meyve)

Bu sünnet nuru ile safa-i kalbe sahip ol,
“Ben göklere ve yere sığmam,
fakat mü’min kulumun kalbine sığarım.” Diyen,
[El-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 2:165; İmam-ı Gazâlî, İhyâ-u Ulûmiddîn, 3:14. (11. Söz)]
Ve bu kudsi hadis’in Rahmet-i mazhariyetine yüksel!..