KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
Yıldız Tilbe, Türk sanatçılarının alışılmış kanonunu kıran yüreğini kimseden korkmadan bu toprağın sesi ile paylaşan Yıldız Tilbe, İstiklal Marşı’nı okuyarak Otuz Ağustos’u kutlamış, insan yüreği bütün asil duyguları barındıran büyüklüğü ihata edilmez bir okyanus, Allah o kalbe o kadar yüce duygular yüklemiş ki, o küçücük insan vucuduna iki bin aza yükleyen kainatın sahibi herşeyi yerli yerine koymuş, ana rahmi dünyanın en büyük sanat külliyesi, aynı zamanda inşaat alanı, bütün güzelliklerin tohumlarının ekildiği bir yer. İnsan idraki o küçük yerde yapılanları anlatamaz, Bediüzzaman ona “hilkat-ı acibe” diyor. Acibe.. Kur’an’da da azibe kelimesi kullanılır cinler için daha başka şeyler için. Azibe anlatılması idrakin üstünde olan şeyler için kullanılır. O duyguların içinde en asilleri, derinlik, hakperestlik ve kaynayan bir okyanus gibi tavrını belirlemek. Dünya edebiyatında Hugo’nun Sefiller’inde bir mahkemeyi seyreder Jan Vall jan, bir hırsız yagılanmaktadır, kahraman o hırsızlığı kadim zamanda yapmıştır, adam cezaya razı iken belediye başkanı “hayır o hırsızlığı ben yaptım” der. Efendim, falan filan yaygaralarına karşı hakkı teslim eder bir anda hırsız makamına iner. Muallim Naci;
Hakperestim arz-ı ihlâs eylediğim dergâh bir
Bir nefes tevhidden ayrılmadım Allah bir
Der.
Türkiye’de Bediüzzaman’ı tanıyan çoktur ama Yıldız Tilbe gibi onu sevdiğini kamu önünde açıklayan aslan yürekli bir yıldız ve siyasi yoktur. Korkarlar nedense. Akif İstiklal Marşını yazdı, Bediüüzzaman da beşyüz yıldır bilmeden tekrar ettiğimiz, düşünmeden konuştuğumuz Kur’ani kavramları orta okul çocuklarına bile anlayacakları şekilde izah etti, hikayelerle Türk hikayesinin haysiyetini korudu, Küçük Sözlerdeki dokuz hikaye ile İslâmın bütün esas telakkilerini ve temalarını anlattı. Sayın Erdoğan bu kitabı bu öğrencilerin eline ver, yoksa bu gidişle geleceği ben görüyorum, çünkü ateşin içindeyim. İki dindar ilim adamı, Akif’i anmayı doçentlik sınavları nedeni ile reddettiler, biri de Çanakkale şehitlerini, ama üç tane bayan çıktı sahnede Akif’i andılar, dekan vekili bile hastahane bahanesiyle gelmeye dizleri yetmedi.
Yıldız Tilbe “seviyorum işte var mı diyeceğiniz” diyerek ona olan sevgisini, harika yüreği ile söyledi, her yerde ona olan hakperest tutumunu ortaya koydu. Akıllı Kürtler ile mantıklı Türkler hem İstiklal Marşını sever göğüsünü gere gere söyler. İşte İstiklal Marşı böyle söylenir, Bediüzzaman hayranlığı böyle ifade edilir. Bir boğaz ekmek hatırı için her türlü aykırılığı baş eğerek ifade etmek, bu toprağın sesi değildir, şehit kanı düşen topraktan domates yiyen adam hain olmaz, hain olmuşsa o yememiştir. Helal olsun sana Yıldız Tilbe, seni alkışlıyorum, takdir ediyorum.
Bediüzzaman korkmaz;
“Korku elimi tutup beni durduramadı hiçbir zaman” der. Bu Bayrağın altında bu toprağın üstünde olanlar korkmaz, Shakespeare “korkak her gün ölür yiğit bir kere” der.
İşte korkmayan bir sanatçı, onurlu ve hakperest ve diğergam. Tebrik ederiz,
- On Dokuzuncu Söz Üzerine - 26 Eylül 2023
- Bir Gece Şiiri - 22 Eylül 2023
- Bülbül Şiiri / Mehmet Akif ERSOY - 11 Eylül 2023
- Hizmet Rehberinden – 2 - 3 Eylül 2023
- Malazgirt Savaşı ve Türk – Kürt Kardeşliği - 26 Ağustos 2023
- Hizmet Rehberinden - 24 Ağustos 2023
- Hikmet-i Amme, Umumî Hikmet - 17 Ağustos 2023
- Güzellik ve Peygamber - 13 Ağustos 2023
- Güzel ve Estetik Yorumlar - 11 Ağustos 2023
- Bakmak, Görmek ve Göstermek - 9 Ağustos 2023
