Ana Sayfa / Yazarlar / “Heyyi Hey!!!”

“Heyyi Hey!!!”

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Bu, nefsimdeki iç buhrandan çıkış satırlarıdır.

O yüzden ikna ve delile dayanmayacak. Bu sebepten okuyucularından özür diliyorum, mazeret beyan ediyorum.

CNN Türk’teki canlı yayında Muhterem Dış İşleri Bakanı’mız Mevlüt Çavuğlu, Yunanistan’ın her bir adanın karasuları iddiasıyla Türkiye’yi Akdeniz’de hapsetmek istediğini belirtiyor.

Büyük romancımız Tarık Buğra’nın bir hikayesindeki öykü kahramanı gibi,

“Heyyi hey!..” diyesim geliyor buna.

Dün neydik, bu gün neleri konuşur olduk…

Dün Tuna’da soluklanıp, Vistül’de atlarımızı sularken şimdi hangi iddiaları ciddiye alıp da karşılıklı konuşuyor, bunlarla ilgili program yapıyoruz…

***

Bir Cuma sabahı Allah’a karşı, / Malazgirt’te elli dört bin er, / Söylediler en güzel marşı; / Allahu ekber… Allahu ekber…” diye feryat ederken…

Bir Selçuklu alpı Sultan’a, “Tam iki yüz bin küsur Bizans askeri bize doğru geliyor,” diyor. Alparslan hiç düşünmeyip cevabı yapıştırmışken…

“Biz de onlara doğru gidiyoruz.”

***

Bu anekdot bana şu hadiseyi hatırlattı. Uhud’a gelmekte olan 1200 müşriği haber veren Sahabe (ra)’ye, Hz. Hamza (Ra)ın, o şehitler sultanının verdiği cevap,

“GÖZÜMÜN GÖRDÜĞÜ HİÇBİR DÜŞMANDAN KORKMAM.” olmuşken…

Tarih 26 Ağustos 1071. Muş ilinin Malazgirt ilçesine bağlı, kayalık bir sahadayız… İki ordunun karşı karşıya geldiğini müşahede ediyoruz.
Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) ordusunun sayısı iki yüz bin küsur. (Kimi tarih müellifi 300 000 der.) Selçuklu Devleti’nin ordusundaki mücahit sayısı ise elli dört bin küsur.

Böyleyken, böyleyken…

***

Bütün İslam memleketlerinde, Cuma günü mücahitlerin muzaffer olması için dua edilmektedir. İslam ordusunun bütün askerleri gusül abdestiyle emre amade…
Sabah namazını cemaatle kıldılar. Ordunun başkomutanı Sultan Alparslan, bembeyaz bir elbise giyinmiştir. Yaptığı konuşmada üzerindeki elbisenin aynı zamanda kefeni olduğunu söylemiştir.
“Bismillah! Hücum!” ile birlikte, elli dört bin er, “Allah! Allah!” nidalarıyla Malazgirt Ovası’ndaki düşmanın üzerine atılmıştır. Akşama doğru kesin zafer kazanılmış iken…

***

“HAÇLI” o gün bugün bunu hazmedememiş. Bu yurdu elimizden almak için plan üzerine plan hazırlamış, tuzak üzerine tuzak kurmuş. Mondros demişler olmamış. Sevr demişler olmamış. Lozan demişler olmamış.

Bu güzel yurt üzerine yine düzinelerle planlar yapmışlar. Düzinelerle tuzak kurmuşlar. Bu cennet vatanın maddi-manevi bütün servetlerine göz dikmişler. Toprağı altındaki altın madenlerine, dünyanın en zengin bor ve toryum madenlerine, petrol ve doğalgaz yataklarına göz dikmişler. Gözlerini bu ülke insanlarının huzuruna, refahına, birliğine, dirliğine dikmişler.

DEVLETİMİZİN Libya, Kuzey Suriye, Kuzey Irak, diğer coğrafyalardaki “açılım”larını tenkit gözüyle ciddi ciddi konuşmaları havsalam almıyor dostlar!

***

Karından konuşma zamanı geçti, bununla yapılmak istenen MASLAHATın faydasızlığı görüldü. Haykırmalı bundan geri. Bu vatan bizim. Fethinin 567. yıldönümünde (!) İstanbul fethinin azameti bir defa daha görülmüşken..

Bunu, onlar gibi bizler de âlemin aktarına duyuracak şekilde söyleyelim artık… Özellikle davası davamız olan iktidar partisi .

80 DEĞİL vefat edenler ve şehitlerle beraber 700 milyon insanımızın açılmasını hasretle bekleyen milletimizin arzusunu karşılayarak, Başkanımız tarihe mühür vurmalıdır …

Yazar : Mehmet Nuri BİNGÖL

BİYOGRAFİ
1961’de Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı ilçede okudu. 1982’de İstanbul Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Anadolu’nun çok yöresinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
Yazgı, Köprü, Bizim Külliye dergilerinde hikâye, deneme ve makaleleri yer aldı. Gap Gündemi, Tasvir, Yeni Nesil gazetelerinde yazıları yayımlandı. Birecik yıllıklarına alınmış şiirleri, yaptığı derlemeleri ve değişik site ve kitaplara alınmış makale, mülakat ve köşe yazıları bulunuyor.
Kitaplaşan iki eseri ve tefrika romanları Mehmet Nuri EMİNLER mahlasıyla yayımlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine devam ediyor. Birecik’te temsilciliği açıldığı ilk günden beri Eğitim-Bir-Sen üyesi. Dört kızı ve üç torunu bulunuyor. Şanlıurfa/ Birecik’te ikâmet ediyor.

Tarık Buğra ile yaptığı mülakatın iktibas edildiği eserler:
Politika Dışı (Tarık Buğra)
Tarık Buğra’yla Söyleşiler (Mehmet Tekin)

Hikâyelerinin İktibas Edildiği Eserler:
Kedinâme (M. Nuri Yardım, 2019)
Dergizan Yıllığı (Ramazan Seydaoğlu, 2020)

İktibas edilen mahalli derlemeleri:
Cumhuriyetin 50. Yılında Birecik Yıllığı
Cumhuriyetin 70. Yılında Birecik Yıllığı

Tefrika Romanları:
Yokuşta ( 1986)
Yokuşta Tırmanış-1 (1984)
Yokuşta Tırmanış- 2 (1988)
Kafkasya’da Sarp Ufuklar (1981)

Kitapları:
Sürgündeki Çeçenya (1. Baskı: 1996; 2. Baskı: 2000) Gençlik Yayınevi
Nur Üstad (Biyografi- Deneme; 2002) Erguvan Yayınevi
Siyahtan Turkuaza (15 Temmuz) [Hikâyeler] 2021. KDY yayıncılık
Ver Elini Türkmeneli [Gönül Sayhası-1] (Roman) 2021, KDY Yayıncılık
Azada Yürüyüş [Gönül Sayhası-2] (Roman), 2021, KDY Yayıncılık, "Bir Başka Çeşme" (2022- KDY- Öyküler)

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hâfız-ı Şirazî ve Yahya Kemal 

RİNDLERİN ÖLÜMÜ Hâfız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış; Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle. …

Kapat