HÜRRİYET ELİMİZDE CİNNET GEÇİRİYOR
Hürriyet; serbestlik, hür olmak. Her bir ferdin hukukunun meşru olarak korunması, herkesin meşru hareketlerinde tam serbest olması.
Hürriyet, insanın bir başka insana karşı tezellül ile tenezzül etmemesi, tahakküm ve istibdadı altına girmeden yaşaması.
Hürriyet, kendi hukukunu muhafaza ettiği gibi başkasının da hak ve hukukuna tecavüz etmemek.
Tahakkümü alçaklık, istibdadı zulüm kabul ederiz. “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” diyerek ahkâm keseriz. Bir kaçan bir uçan kurtulur dilimizden.
Vicdan, fikir, konuşma, ifade hürriyeti derken maalesef hürriyeti esir aldık. Vicdanlara hapsettik. Fikirlerimizi pranga yapıp hürriyetin boynuna taktık. Lisanımızla kadın, erkek, yaşlı, genç, âlim, cahil hep beraber işkenceye tabi tuttuk hürriyeti. Yani kısaca anasını ağlattık biçare hürriyetin.
Aman durun, şimdi kimse kendini temize çıkarmasın ben masumum diye. Hani suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz derler ama… El birliği ile katlettik işte. Hürriyet cinnet geçiriyor elimizde.
Kadın hakları, kadınlara eşitlik diye, diye zina hürriyeti elde edildi.
“Öyle hürriyete âşık ki kadınlar, hatta / Hiçbir erkek olamaz onlara yol arkadaşı. / Çıkar at başından çarşafı teklifine karşı, / Nitekim donu fırlattı açacak yerde başı.” dizeleri ne güzel tasvir etmiş. Kalemine sağlık neyzen Tevfik. Her ne kadar sansürlesek de..
Fikir hürriyeti dedik, kendimiz konuşup kendimiz dinledik. Farklı fikirleri ya zındık ya yobaz ilan edip aforoz ettik.
İfade hürriyeti dedik sövme hürriyeti kazandık. Ama ne sövme sosyal medya denen meşher fosseptik çukurlarına döndü. Ne kadını kaldı ne erkeği hep beraber söven sövene. Hani şairin dediği gibi;
“Şarka bakmaz, garbı bilmez, görgüden yok vâyesi,
Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.
İnanç hürriyeti dedik her birimiz bir herze, bin türlü din uydurduk. Herkes müfessir, herkes muhaddis, her birimiz bir fakih olduk, kitap rabbine sığındı elimizden.
Göster Allah’ım, bu millet kurtulur, tek mucize:
Bir “utanmak hissi” ver, gâib hazinenden bize.
Akademi Nisa
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024